Düşük fındık fiyatı, üretici kadar piyasayı da vurdu. Zaten esnafı olumsuz etkileyen bu durum bekleniyordu.

Yaklaşık 500 bin çiftçinin bir yıllık umudunu bağladığı fındığın TMO’nun devreye girmesine karşın, serbest piyasada en çok 8.50 liradan işlem görmesi esnafı iyiden iyiye karamsarlığa itti.

Eline beklediği para geçmeyen fındıkçı, satabildiği üründen elde ettiği gelirle ancak borcunu kapatabiliyor. Yani ne doğru dürüst çarşıya inip alışveriş yapabiliyor, ne de evlendirdiği oğluna kızına altın alabiliyor.

Nitekim bölge kuyumcuları işlerin durgunluğundan yakınıyor. Fındığın beklenen fiyattan satılmaması, masrafların fazla olması üreticiyi doğal olarak bir takım kısıtlamalara yöneltti. Bu durumdan en çok etkilenenler de kuşkusuz, kuyumcu, manifaturacı, mobilyacı başta olmak üzere esnaf oldu.

Önceki yıllarda bir düğün için 6-7 bilezik alan fındık üreticisi, şimdi 3-4 tane ile yetinebiliyor. Aynısı diğer esnaf için de söz konusu. Yani, düşük fiyat fındıkçı kadar esnafı da vurdu. Deyim yerinde ise çarşı pazardaki dükkanlar sinek avlıyor.

Öyle görünüyor ki tüm uyarılara karşın TMO 10 liralık fındık fiyatını yükseltmeyecek. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, bu yönde yapılan çağrılara pek kulak asmayarak,” üreticinin elindeki fındığın tamamını alacağız” diyerek karşılık verdi. TMO bundan böyle de açıkladığı fiyattan, 10 ile 10.50 liradan alıma devam edecek gibi.

Hal böyle olunca serbest piyasada fiyatlar bir düşüyor, bir yükseliyor. Hatta bırakın ili, ilçeler arasında bile farklılık gösteriyor. En çok da 8, bilemedin 8.50 liradan işlem görüyor. Böylesine ilginç görünüm de var.

Demem o ki, TMO da çözüm olamadı üreticinin derdine. Belki bir veya 1.5 lira artışa yol açtı. Ne var ki, 13-15 lira arasında beklentisi olan üreticiyi tatmin etmedi. Bu senaryo yeni sezona kadar devam edecek. Olan da üreticiye olacak.

Aslında, TMO’nun yerine FİSKOBİRLİK devreye sokulabilirdi. Devletin desteği ile yıllarca fındık alımı yapan bir zamanların gözde kurumuna ivme kazandırılarak fındık alımı yapılabilirdi. Nedense, devlet elindeki hazır kurum TMO aracılığı ile ürün almayı yeğledi.

Ancak, çeşitli alım merkezlerinden gelen haberler TMO’nun bu işi çok iyi kotaramadığı, hatta yeni sıkıntılar yarattığı yönünde. Keşke TMO ile birlikte FİSKOBİRLİK de fındık alımı yapsaydı. Çünkü yıllara dayanan bir deneyimi, ustalığı var o kurumun.

Neyse olan oldu. Bu yıl da böyle geçecek gibi. Umarım gelecek sezon devlet, FİSKOBİRLİK aracılığı ile piyasaya müdahalede bulunur. Çünkü bu hem fiyatın hak ettiği değerden işlem görmesine hem de üreticinin emeğinin karşılığını almasına katkı sağlar.

Nitekim FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayrakratar, yeniden yapılanma içinde olan kurumun gelecek yıl daha güçlü bir şekilde piyasaya gireceğini açıklamış. Kuşkusuz, kurumun güçlenmesi üreticinin yararına.

Bu arada, AKP bölge milletvekillerinin aklı hala CHP’nin “Fındıkta Adalet” sloganı ile Ordu’dan Giresun’a gerçekleştirdiği yürüyüş ile mitingde. Milletvekilleri, yürüyüşü ve mitingi ideolojik bularak Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’ye yüklenmeye devam ediyor.

Oysa, enerjilerini “fındıkçının sorununu nasıl çözebiliriz, düşük fiyatı nasıl yükseltilebiliriz” diyerek konuya harcasalar bölgeye çok büyük hizmetleri olacak. Ama nerede?

Aslında bölge milletvekilleri parti farkı gözetmeksizin üreticinin mağduriyetinin giderilmesi için el ele çalışsalar öyle güzel olacak ki.

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz