Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
Kapıdaki Tehlike
11/02/2017 Çanakkale deprem fırtınası ile sarsılıyor. Ardı ardına yaşanan sarsıntılar bir süredir ihmal edilen deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Yerbilimci Prof.Dr. Ahmet Ercan Çanakkale’deki sarsıntıların büyük bir depremin habercisi olabileceğini ileri sürerek kaygıları artırdı. Buna karşılık bazı jeologlar 4.7 ve 5.5 büyüklüğündeki iki depremin artçılarının sürebileceğini, daha büyük bir depremin söz konusu olmadığını belirterek kaygıları bir ölçüde dindirdi. Ne olursa olsun, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu yadsınamaz bir gerçek. Başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nde 7 ve üzerindeki bir depremin meydana geleceği bilim insanları tarafından sürekli dile getiriliyor, uyarılar yapılıyor. Ancak bir zaman belirtmek mümkün değil. Allah korusun bugün de olur, 20 yıl sonra da gerçekleşebilir. Tüm uyarılara karşın İstanbul, İzmir, Çanakkale, Bursa ve Marmara Bölgesi, yurdun diğer illeri büyük bir depreme hazır mı, yeterli önlemler alındı mı? Bu soruya “evet” yanıtını verebilmek oldukça zor. İnsanlar hala depreme dayanıksız binalarda oturuyor. Şiddetli sarsıntıda insanların toplanacağı açık alanlar, parklar bile çok netleşmiş değil. Kentsel Dönüşüm sürse de istenilen süratte ilerlemiyor. Oysa, Çanakkale ve yurdun diğer yerlerinde deprem küçük ve orta büyüklükteki sarsıntılarla belirli aralıklarla kendini hatırlatıyor. Türkiye depreme en çok can veren ülkelerin başında yer alıyor. Ülkemizin büyük bölümü deprem kuşağında bulunuyor. Yine nüfusun neredeyse yüzde 90’nı da bu kuşakta yaşıyor. Yani tehlike o denli büyük. Geçen yüz yılda meydana gelen 3 bin 100’den fazla hasar yapıcı depremde 60 binden fazla insan yaşamını yitirdi, yaklaşık 100 bin bina yıkıldı, 1 milyon 200 bini aşkın bina da hasar gördü. Yakın zamanda Gölcük, Düzce, Van ve Erzincan’da on binlerce insan önlenemez doğal afetin kurbanı oldu. Hala tarihe yazılan bu acı gerçeklerden ders alamıyor, bir süre sonra unutup gidiyoruz. Tüm çağrılara karşın İstanbul başta olmak üzere deprem bölgesindeki yerleşim birimlerinde kentsel dönüşüm tamamen gerçekleştirilemedi, yeterli önlemler alınamadı. İnsanlar yine çürük, her an yıkılacak binalarda ölümle burun buruna yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Zeytinburnu’nda çürük boş binanın çökmesi ile ne yazık ki biri minik yavru olmak üzere iki kişi hayatını kaybetti. Mega kent İstanbul’da bunun gibi binlerce bina yıkılmayı bekliyor, üstelik içinde hala oturanlar bile var. Bilim insanları, jeologlar uyarı üzerine uyarı yapıyor. Kimsenin umurunda değil. Dile getirildiği gibi 7 şiddeti ve üzerindeki bir depremin İstanbul’u ne duruma getireceğini, can kaybını, oluşturacağı korkunç tabloyu gözümüzün önüne getirmek bile istemiyoruz. Uyuyan ve uyandığında can almaya hazır tehlike deprem. Ama kapıdaki bu tehlikeye, doğal afete karşı hala yeterli önlemler alınamadı, çok eski ve çürük binalar hala ayakta. Depreme çok da hazırlıklı değil Türkiye. İnsanların depreme karşı duyarlılığını artırmak, yeterli tedbirleri almak, kentsel dönüşümü hızlandırmak devlet kadar toplumun da temel görevi olmalı. Acı gerçek depremi Türkiye’ye daha yakından tanıtmak, bilinçlendirmek, yıkıcı hasarlarını, alınacak önlemleri öğretmek amacıyla ülke genelinde seferberlik başlatılmalı. Gerçi AFAD, yurttaşların deprem risklerinin farkına varmaları ve hazırlık yapmaları için ‘Afete Hazır Türkiye Eğitim Kampanyası’nı yürütüyor. “Afete Hazır Aile, Afete Hazır Okul, Afete Hazır İşyeri ve Afete Hazır Gençler” modülleri ile değişik bölgelerde kampanyalar sürdürülüyor. “Afete Hazır Türkiye” kapsamında bugüne dek 5 milyonu aşkın vatandaşa temel afet bilinci eğitimi verilmiş. Yine AFAD tarafından “Deprem Haftası” çerçevesinde ülke genelinde tatbikat ve tahliyelerle vatandaşı depreme karşı bilinçlendirme, afet farkındalığına yönelik çalışmalar yürütülmüş. Kuşkusuz AFAD’ın eğitimleri, tatbikatları, halkı bilinçlendirmesi çok ama çok olumlu adım. Ama her an kapımızı çalabilecek deprem tehlikesine karşı daha fazla önlem, daha fazla duyarlılık, yıkılmaya yüz tutmuş eski binalar yerine daha fazla dayanıklı bina. Japonya da deprem ülkesi. Yedi ve üzeri büyüklüğündeki depremlerde ne insanlar ölüyor ne de binalar yıkılıyor. Çünkü önlemlerini yıllar önce aldılar, çok dayanıklı binalar yaptılar. Aslında Japonya deprem konusunda model alınması gereken bir ülke. Yazan : Şükrü KARAMAN
NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017 |
Piyasayı da Vurdu |
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017 |
Fındıkçı Kan Ağlıyor |
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017 |
Fındıkta Yine mi Hüsran? |
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017 |
Çavuşlu Boğuluyor |
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017 |
Fındığa Cenaze Namazı |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017 |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017 |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... |
Deniz Alarm Veriyor - 15/04/2017 |
Deniz Alarm Veriyor |
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017 |
Fındık Yerlerde Sürünüyor |
Devamı |