• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Hasan KAMİLOĞLU
kamiloglu15@hotmail.com
Doğan Güneşe Sevinebilmek
04/09/2016

 

Ormanda kıvrılarak yükselen patikadan yukarı çıkıyorum. Koca koca kestane ağaçlarını aşağı da bırakıyorum açık parlak yeşil. Çamlar benimle yükseliyorlar yol boyu. Hepsi bir başka güzel. Hepsi gerçek ve dost. Kuşlar tek tük fırlıyor ağaçların dallarından.. Patika boyunca yürümeye çalışıyorum, nefes nefese.

Yine kendimleyim,yine ormanda,yine doğa içindeyim. Bir parçasıyım çevremdeki her şeyin.

Hızlı hızlı çıkıyorum yokuş yukarı, yükseliyorum döne döne. Acı bir yeşil sarmalıyor beni. Gökyüzü duru bir mavilikte, ağaçların tepelerinin açıldığı aralardan gördüğümce. Ardıma döndüğümde doyumsuz bir güzellik seriliyor ayaklarımın altına…. Bir orman denizi var aşağıda.

Binlerce yıldır bu orman vardı yine. Belki ağaç türleri farklıydı ama vardı. Koca ormanın içinde ufacık bir insan olarak yer alıyorum. Beni kabul ediyorlar, güzelliklerini sunuyorlar gözlerimin önüne. Bu kısacık ömrüm boyunca ne çok katılmışım onlara ve hep kabul görmüşüm çıkarsız. Onlara katılmışım, onlarla paylaşmışım, yaratılmışlığın canlı dünyasını anlamaya çalışmışım.

Milyonlarca yıldan bu yana bir topaç gibi dönüp duran dünyanın güneş etrafındaki turuna göre tam 53 turdur içindeyim bu topaçın.İnsanlar ne kadardır var bu topaçın üzerinde. Milyonlarca yıldır mı… ? Ne eklemiş, ne eksiltmiş insanlar dünyadan acaba? Tek tek bilmek olası değil. Ama bildiğimiz insanlık tarihi beşbin yıl bile değil. Gerisi karanlık, kopkoyu karanlık bir dönem, meçhul….!Bizim bildiğimiz,tanıdığımız insanlar, firavunlar, bilim insanları, filozoflar, krallar, peygamberler, sanatçılar , zenginler, fakirler, sporcular, politikacılar ve güzel kadınlar en uzun yaşayanı yetmiş seksen tur dönüşü topaçın. Peki bu günden on-onbeşbin yıl sonra kimleri hatırlayacak insanlar geçmişe dair. Mesela Bethoven’i, Bach’ı, Sezar’ı hatırlayan çıkacakmı? Ya da Hitler’i…..

Şan , şöhret, para, hırs, düşmanlık,kavga , üçkağıtçılık ve maske, yalan , dolan ve bu makineleşmiş dünyada insanın kendini hapsetmek üzere kurduğu koca koca şehirler ve birbirini yeme, insanın kendi kendini tutsak ederek nasılsa böyle kurduğu ve de kurtulamadığı bu gerçek dışı düzen,neden ters bu kadar dünyaya.

Neden doğada insandan başka yalan söyleyen yok? Ot,ağaç,hayvan,balık,kuş,taş ve toprak nasıl yaratılmışlarsa hep öyle gerçek oluyor ve devam ediyor.

İnsansa tüm ömrü boyunca, kendini ve etrafını aldatarak , kılıf kılıf kişilikler giyerek , maske maske sırıtarak hep olduğunun dışında yaşıyor.

Tepeden aşağı bakıyorum.

Yaşım 53 olmuş, vay be…!

Hiç fark etmedim.. Nasıl geçmiş bunca zaman ?

Hiç yalan söylememeli insan…! Olurmu öyle şey…? Olmalı bana kalırsa… En azından kendine söylememeli.

Yürekten inanmadığı hiçbir şeyi yapmamalı. Kendi kendine hep sadık kalmalı.

Hiç pişman değilim yaşamımdan.

Yaptıklarımı,yapabileceklerimi düşünüyorum……

Patika sona erdi.. Epey yükselmişim. Soluklanayım biraz.. Zorlu bir iniş bekliyor.

Ne güzel ! Sevdiğim işi yapıyorum. Kaç kişi vardır benim gibi çalışırken mutlu olabilen.

Çok ta kolay değil bu iş ama, hangi iş kolay ki.? İktidar değiştikçe değişen görev yerlerim nedeniyle ne de çok yerler gezdim, gördüm. Çok güzel insanlar tanıdım, dostluklar yaşadım.

Çamların arasında güneş vuruyor başıma.

Güneş pırıl pırıl , masmavi gökyüzü. Orman içi açıklığının aydınlığında yıkanıyorum güneşle. Bu geçen zaman , gelen ve giden ..

Son günlerdeki umutsuzluğum, bungunluğum terk ediyor benliğimi. Hafiflemiş hissediyorum kendimi. Umut , o bizi terk etmeyen ve terk etmesini hiç mi ama hiç istemediğimiz umut yine gelip kuruluyor yüreğimin köşesine.

Güneş oldukça yerkürenin üzerinde ve doğdukça her yeni güne umut hep olacak içimizde.


Bir gün doğmayacak güneş benim için biliyorum. Ama doya doya yunuyorum sıcak ışınlarında güneşin. Hep sevineceğim güneşi her gördüğümde. Doğada özgürce dolandığımda, bir parçası olarak hissettiğimde.

Ta ki güneş bir gün benim için doğmayana değin.

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. 



2412 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ORMAN - 10/04/2017
ORMAN
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır! - 18/06/2016
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
KİRLENME... - 12/01/2016
KİRLENME...
AVNI YÜCEL HOCA - 07/01/2016
AVNI YÜCEL HOCA
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti - 07/02/2014
Bu Dünyadan Lütfi TORÇUK Diye Bir Yürek Sevdalısı Geçti
MARTI - 12/03/2013
MARTI
ULUHAN’A YOLCULUK... - 13/11/2012
ULUHAN’A YOLCULUK...
SARIÇAM (Pinus silvestris ) - 28/10/2012
SARIÇAM (Pinus silvestris )
Yine Çöp (lük) !!!!! - 23/09/2012
Yine Çöp (lük) !!!!!
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi40
Bugün Toplam431
Toplam Ziyaret4276508
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams