Şurası kesin ki, göçmenlerden başımız epeyce ağrıyacak.

Türkiye ile AB arasında varılan “Geri Kabul Anlaşması” çerçevesinde Yunanistan’dan ilk göçmen kafilesi dün Dikili’ye geldi. Türkiye’den ise çok az sayıda Suriyeli Almanya’ya gönderildi.

Anlaşma uyarınca 20 marttan sonra Yunan adalarına giden sığınmacıların Türkiye’ye geri gönderilmesine ilişkin süreç dün resmen başladı.

Bu süreç bir hayli sıkıntılı ve zor olacak gibi. Daha göçmenler gelmeden Dikili’de halk, bu insanların turizmle özdeş ilçeye zarar vereceğini öne sürerek, “istemiyoruz” diye ayaklandı.

Eğer doğru ise turizmin gözbebeği Çeşme’ye de Yunan adalarından sığınmacı gelecekmiş. Aynı tepkinin orada da gösterilmesi kuvvetle muhtemel.

Gerçi bu iki ilçeye gelecek göçmenler, sağlık taramasının ardından toplama merkezlerine gönderilecek. Ancak her iki ilçe sakinleri, kalıcı olacağı, turizme zarar vereceği, huzurun bozulacağı gerekçesiyle göçmenleri kesinlikle istemiyor.

Uzmanlar, AB ile yapılan anlaşmanın toplu gönderimlerden ötürü başta Cenevre olmak üzere uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunuyor. Bu görüşte haklılık payı da var. Dün yüzlerce kişi ile başlayan geri gönderimler önümüzdeki günlerde on binlere ulaşacak. İnsan yığını akacak Türkiye’ye.

Düşünebiliyor musunuz bir anda on binlerce göçmen akını. Günde ne kadar göçmenin geleceği de net bir şekilde açıklanmadı, yani sır.

Bunun karşılığında Avrupa’ya ne kadar sığınmacı gönderilecek? O da bilinmiyor.

Tamam insani olarak baktığınızda bu insanları bir şekilde kabul edebilirsiniz. Ancak, sonrasında Türkiye’de neler yaşanacağı meçhul.

İşte Dikili ve Çeşme halkı da huzurun bozulacağından, bu insanların kalıcı olmasından kaygı duyuyor. Türkiye’ye gelen göçmenlerin ülkelerine gönderilecekse, ki öyle olması gerekiyor toplama merkezleri sınıra yakın yerlerde kurulmalı.

Gelen göçmenlerin nerede toplanacağı, kamplarının hangi illerde olacağı bile belli değil daha. Toplama merkezlerinin Trakya’da, İç Anadolu’nun ve Ege’nin bazı illerinde oluşturulacağı söyleniyor. Ama ortada kesin bir yer yok.

Merkezlerden birinin Manisa olduğu dile getiriliyor. Yetkililer, Dikili ve Çeşme’nin geçici toplanma yeri olacağını, buralarda kesinlikle göçmenlerin barındırılmayacağını, turizmin zarar görmeyeceğini açıklasa da her iki ilçe halkı yine de endişeli.

Bir de şu var, Yunan adalarına kapağı atan, buradan Avrupa ülkelerine geçmeyi amaçlayan sığınmacılar, Türkiye’ye geri gönderilmeye direniyor. Yani savaştan kaçan Suriyeli ve Iraklıların başını çektiği sığınmacılar, canları pahasına aştıkları Türkiye’ye geri gönderilmeye olanca gücü ile karşı koyuyor.

Nitekim Sakız Adası’ndaki sığınmacılar” Türkiye’ye hayır” diyerek eylem başlattı. Bu insanları zorla Türkiye’ye gönderdiniz, kaçak yollardan yeniden Yunan adalarına gitmeyeceğine kim garanti verebilir.

Nereden bakılırsa bakılsın, bu süreç hem Türkiye, hem Yunanistan, hem de AB için çok zor olacak.

Tamam AB sığınmacıların bakımı ve korunması için ek taleple birlikte 6 milyar avro verecek . Ancak bu para olası sıkıntıların, sorunların çözümüne ne kadar katkı yapacak?

Kuşkusuz Türkiye’nin “Geri Kabul Anlaşması”nı kabul etmesindeki en büyük faktör Türklere vize muafiyeti ile AB’ye tam üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması.

Türkiye, istenilen koşulları yerine getirse bile AB’nin vize muafiyetine onay vermesi hala kuşkulu. Diğer yanda AB içindeki bazı ülkelerin Türkiye’nin tam üyeliğine katı çekincelerinin hala sürdüğü de sır değil.

Yani biz on binlerce sığınmacıyı alsak bile, yukarıdaki iki başlığın hayata geçirilmesi hala garanti değil.

Zor süreç demem de bu iki kaygıdan kaynaklanıyor.

Eğer, sığınmacılar konusunda içeride ciddi bir sıkıntı yaşanır, AB de verdiği sözleri tutmama sinyali verirse Türkiye her an “Geri Kabul Anlaşmasını” iptal edebilir. Doğrusu da bu olur zaten.

Yazan:Şükrü KARAMAN

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.