Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
Hekimlerin Çığlığı
28/03/2016 Hekimlere, sağlık çalışanlarına saldırılar artık vaka i adiye haline geldi. Yani sıradanlaştı, kanıksanır oldu. Saldırılar o denli arttı ki, gözü dönmüş katiller işi cinayete bile vardırıyor, görevi başında hekimleri şehit ediyor. Geçen yıl Samsun’da hekim Kamil Furtun’un öldürülmesi lanet olasıca saldırıların en yalın örneği değil mi? Gazetelerde okuyor, televizyonda izliyoruz, özverili şekilde görevlerini yapan hekimler, diğer sağlık çalışanları “hastamla niye ilgilenmedin?” “tedaviyi niye iyi yapmadın?”, “anamı, babamı, yakını mı niye kurtaramadın ?” gibi gerekçelerle sözlü saldırıya uğruyor, dövülüyor, hatta öldürülüyor, bilinçsiz, sağduyudan yoksun cahiller tarafından. Hangi doktor, hastanın iyi olmasını, yaşama tutunmasını sağlamak istemez? Gözü dönmüş saldırganlar, bu soruları akıllarına getiremiyor, vahşice sözlü saldırıda bulunuyor, taciz ediyor, dövüyor. Hastanelerinin yoğunluğu, iş hacmi malum. Bu yoğunluk karşısında, acil servislerde ellerinden geldiğince çabalıyor, hasta ile ilgileniyor, tedavi ediyor hekimler ve sağlık çalışanları. Ne var ki bu çabaya, özverili çalışmaya karşın, hiç de hak etmedikleri muamele ile karşılaşıyor hasta yakınları tarafından. Son 3.5 yılda 32 bin doktor, hasta ve yakınları tarafından sözlü saldırıya uğramış, şiddet görmüş, dayak yemiş. Son günlerde sayıları giderek artan sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son kurbanları, Trabzon ve Aksaray’dan iki aile hekimi oldu. Hekimler artık bu şiddete “Dur” demek için geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da buluştu, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin kendilerine sahip çıkmasını istedi. Türkiye’de 22 bin aile hekimini temsil eden Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ve 68 ilin dernek başkanları ortak bir basın açıklaması yaparak, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için yetkilileri göreve çağırdı. Açıklamada Sağlık Bakanlığı verilerine göre, son 3.5 yılda 11 bini fiziksel, 21 bini sözlü olmak üzere 32 bin hekimin, hasta ve yakınları tarafından şiddete maruz kaldığı vurgulandı. Son 10 günde 6 doktorun saldırıya uğradığına dikkat çekilen açıklamada, şiddet olayların önüne geçilebilmesi için caydırıcı önlemlerin alınmasının şart olduğu belirtildi. Hekimler şiddete karşı alınacak önlemleri şöyle sıraladı; “Sözel şiddetin, fiziksel şiddetten daha fazla olduğu gerçeğinden yola çıkarak, öncelikle sözel şiddetin ceza-i müeyyide kapsamında değerlendirilmesi gereklidir. Küçük suça ceza, daha büyük suçları engelleyecektir. Hastalar çoğunlukla uygunsuz ilaç yazdırma ve rapor taleplerini hakları zannetmekte, reddedilince şiddete başvurmaktadır. Uygunsuz olan istemlerin suç teşkil ettiği konusunda farkındalık oluşturulmalı, uyarılar ve yasal yaptırımlar ilan edilmeli, duyurulmalıdır. Yönetmelikte belirtilen poliklinik ve mesai saatlerimizi kullanma hakkımız sağlanmalı, poliklinik ve diğer hizmetler için gereken süreleri ayırabilmemize olanak tanınmalıdır. Randevulu çalışma sistemi teşvik edilmelidir. Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkartılmalıdır. Hukuksal süreçler sonunda verilecek cezalar caydırıcı olmalıdır. Sağlık alanında yapılan değişiklikler ve gerekçeleri halka doğru şekilde anlatılmalı, vatandaşla hekimin karşı karşıya gelmesi önlenmelidir.” İşte hekimler şiddete “dur” diye çığlık atıyor, bakanlığı göreve çağırıyor. Bağırdıkları gibi artık bu iş çığırından çıktı, sözlü saldırılar, dayak sıradan bir olay gibi görülmeye başlandı. Asıl tehlike de saldırıların kanıksanması, toplum tarafından tepki gösterilmemesi. Her meslek grubu gibi hekimler arasında da etik kurallara uymayan, yeminini göz ardı eden, her şeyi para olarak görenler vardır. Ama onlar iğne başı kadar çok küçük bir grup. Sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerin çoğunluğu, hem de çok büyük çoğunluğu ellerinden geldiğince insanlara hizmet ediyor, çabalayıp, duruyor. Bakanlık, toplum hekimlerin çığlığına kulak vermeli, sahip çıkmalı.
Yazan:Şükrü KARAMAN
NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017 |
Piyasayı da Vurdu |
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017 |
Fındıkçı Kan Ağlıyor |
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017 |
Fındıkta Yine mi Hüsran? |
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017 |
Çavuşlu Boğuluyor |
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017 |
Fındığa Cenaze Namazı |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017 |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017 |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... |
Deniz Alarm Veriyor - 15/04/2017 |
Deniz Alarm Veriyor |
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017 |
Fındık Yerlerde Sürünüyor |
Devamı |