Beyaz saçlı Mualla teyze, ortalıkda dönüp duran yalanları konuşurken,'' yalan ya yenden çıkar ya yakadan'' diyor gülümseyerek.

Medya yalan uzmanı artık gözümüzde, sadece medya mı? Tabii ki değil....

''Minareyi çalan kılıfını hazırlar ''sözünü sık sık hatırlatıyor bize söylemler.

Mozaikmiş, ne güzelmiş, farklılıklar zenginliklermiş, analar ağlamasınmış, profesyonel ordu'nun yararları, herkes bizim dostumu muş, herkese kucak açmalıymışız..... yabancılar toprakları sırtına mı alıp götürecekmiş, .............. yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekmiş.........torbalar dolusu yasalar ........ aslında Türkiye' de Türk yokmuş, azınlıkmış .... ''seçilmişler'' diyerek bunları sürekli tekrarlamanın altında neler yatıyor?

Gerçeklere bir bakılsa söylemlerin tersinin doğruluğu görülecek. Örneğin ''Türk yokmuş'' sözüne karşılık Amerikalı yazar, ''Ey dünya insanları, hepiniz Türksünüz'' diyor.

Atatürk de aynı noktaya varıldığı sırada öldürülmüyor mu? Tarihimiz, dilimiz ve dinimiz konusundaki yalanlarda boğulmuş olunduğu açık. Açılmamış bir vasiyet konusu da bekliyor doğrulanmayı! Atatürk'ün.

''Seçilmişler''i bu halka dyatmadan evvel birilerinin seçtiği kesin! Sen seçti demek için yapılmış seçimler.

Bunları dayatarak kabullenildiğini sanıp ''hohlayarak bu noktaya geldik'' derken kendilerini neye benzettiklerinin farkında olmasa gerek.

Bir bebeğe zorla mama yedirin, yut yut diye yutturun, biraz daha biraz daha.... annelerin hemen hepsi bilir sonucunu. Millet de böyle.

Milleti ikna etmek için yapılan uzun uzadıya, zorlama bulunmuş gerekçelerle, arada kontrol edemeyip kendi yalanlarına gülüşleriyle yalanları itiraf edilerek yedirilenler, yutturuldu sanılmakta belli ki!

Hiç düşmanımız yok diye açılan sınırlar var da evlerinizin neden hala kapısı, neden kilidi var? Vatan milletin evidir, yaşam alanı......bu nedenle uğruna ölünür. Yol geçen hanı yapılırsa yarın neyle karşılaşılacağı, bedeli ağır olabilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi adı altında dayatılan yeni sistem, gizlice sinsice, yeni Türkiye söylemleri eklenrek , sahte muhalefet oyunlarıyla, ''YAPTIK OLDU'' demekle olacak mı bakalım?

''YA SABIR'' söyleminin son ana kadar tekrarlanacağı, son anın bir can havli noktası olacağı unutulmamalı. Yapacak tek şeyin kaldığı, yaratıcılığın ve ilahi gücün en çok devrede olduğu an bu! Mucizelerin yaratıldığı an.

Doğrunun gücünün vardığı son nokta.....

Neden Türk korkusundan bahseder batılı?

''Duruşundan dolayı, kimse yanlış yapmağa cesaret edememeli'' anlamında bir sözü hatırlatıyor bu korku.

Andımızdaki,

Türk'üm,

Doğruyum, bu yüzden önemli.

Yenden yakadan taşan yalanlar görülmüyor olabilir mi?

Doğrudan ürk!

Türk'den Ürk

Çünkü Tanrı doğrunun yanında......... varoluşun devamı için.

Ayhan Eyikoçak

15.8.2014