• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

MİSAFİR YAZAR
misafiryazar@cavuslu.org
NEREDE O ESKİ ŞARAPÇILARIMIZ
08/09/2010

 

    Geçmiş zaman içinde üç şarapçı arkadaş varmış. Bu üç kafadar her gecenin  ilerleyen saatlerinde bir sessiz kuytuya çekilip sabahın erken saatlerine kadar kafayı çeker öylece sohbete dalarlarmış.
    Her zamanki gibi yine köşelerine çekilerek şarap  şişelerini açıp sohbete dalmışlar. Sohbetlerinin en tatlı yerinde hırpani kıyafetli tanımadıkları bir kişiyi farkederek bağırırlar;
    "Hooop hemşerim sen kimsin? hayır ola bu saatte tek başına, üstelikte böylesine ıssız bir semtte ne dolaşırsın? Yaklaş bakalım önce bir fırt çek" derler.
    Üç kafadar şarapçı nereden bilsinlerki, bu hırpani şahsın tebdil-i kıyafet (Tanınmamak için giyilen kıyafet)
 yaparak şehrin asayişini kontrole çıkan patişah Hazretleri olduğunu.
    Padişah üç şarapçıya, "Sizinle arkadaş olmak istiyorum, beni de aranıza kabul edermisiniz" diye ricada bulunur.
    Bak arkadaş derler; bizim üçümüzün de ayrı ayrı maharetlerimiz vardır.
    - Birimiz en zor kilitleri bir parmak dokunuşu ile anahtarsız açar.
    -Birimiz gecenin zifiri karanlığında köpeklerin ulumalarından ne söylemek istediklerini anlar.
    -Bir diğerimiz de, ömründe bir defa gördüğü insanın kırk yıl sonra para kadar yerini görse hemen tanır.
    Eee! şimdi sen söyle maharetin nedir diye sorarlar Padişaha. Padişah ta "Görünüşümün hırpani olduğuna aldanmayın zaman olur ki gücümün önünde duramaz" der
    İçlerinden bir tanesi padişaha " hadi be sen de palavracı,yine de seni aramıza kabul ediyoruz. Biz şimdi yarın gece ki şarap parası için Padişah'ın hazinesini soymaya gidiyoruz, bizimle gelebilirsin" der
    Yola koyuldukları sırada, karşı tepeden bir köpek uluması duyulur.
    Köpeğin ulumasından ne dediğini anlayan şarapçı hemen "arkadaşlar haber kötü dikkatli olalım, Padişah bizimleymiş" der.
    Diğer bir şarapcıda "hadi be sen de amma da attın, bu hırpaniden Padişah mı olur" der.

    Biraz sonra hazinenin kapısına gelirler ve Parmağını kilide süren şarapçı bir dokunuşta hazinenin kapısını ardına kadar açar.
    Üç şarapçı adam başı sadece birer küçük altın alırlar.
    Padişah ise ceplerinde yer kalmayınca çoraplarını çıkartarak torba gibi içini altınlarla doldurmaya başlayınca,(Padişah altınları mahsustan almıştır)şarapçılar üçü birden bu hale kızarak;
    "Hop hop aç gözlü nankör! bir küçük altından fazla almak yok , bu hazinede milyonlarca garibin hakları var, aldıklarını yerine koy " diyerek Padişahı azarlarlar.
    Hazinenin kilidini kapayarak uzaklaşırlar.Gün ağarmaya başlayınca da akşama tekrar buluşmak üzere dağılırlar.
    Saraya geri dönen Padişah bu üç şarapçıyı yakalatarak idam edilmelerini emreder.
    Avluya üç idam sehpahası kurulur ve ilmekler boyunlarına geçirilir.
    Padişah'ta uzaktan, sarayın penceresinin perde aralığından onların idamını seyreder.
   Tam o sırada üç şarapçıdan biri Padişah'ın perde aralığından para kadar küçük bir yerini görür ve bağırır;
    "Cellât cellât, şu pencereden bakan kişi de akşam bizimle beraberdi" Lâkin ilmek bir kere boyunlarına geçmiştir!! fayda vermez.
    Bugün ise "Devlet malı deniz, yemeyen keriz" düşüncesinin hakim olduğu ve dürüst insanların ahmaklıkla itham edildiği bir düzen hüküm sürmekte olup, gecmişin o asil şarapcılarını rahmetle anar olduk!!.
    Dunün şarapçılarında dahi bir asalet ve kafalarında bir devlet, millet, hak , hukuk fikri ve düşüncesi mevcuttu!!
    Başa ilk gelişlerinde "Yetim hakkı yemeyiz ve de yedirmeyiz" diye manşet olan idarecilerimiz gel gör ki , kızlarının düğün davetiyelerini bir başka ülkenin Devlet Başkanına devlet kesesinden  kaldırdıkları özel uçaklarla bizzat kendilerinin kendilerinin götürdükleri yetmiyormuş gibi, yurt dışına çıkmış olduklarından dolayı da hazineden yüklü harcırahlar alarak ceplerine indirebiliyorlar!!
    Çoçukları siyaset ve devlet imkânlarını kullanarak zengin olmamış Bakan çocuğu kaldı mı?

    Devlet hazinesinin soyulmasına göz yumup müsaade etmelerinin karşılığı olarak göz göre göre alınan komisyonlar çuvala sığmayan mızrak misali sırıttığı halde bu durumlarından utanıp yüzü kızaran yönetici, siyasetçi bürokrat kaldı mı?
    Deniz Feneriyle iç edilen bunca insanın zekat paralarının hasabını soran var mı?
    Damatlarının müdürü olduğu şirkete, ..... gazetesinin satışı sırasında Yetimlerin bankası olan .....banktan milyonlarca doların  kullandırılıp, fakirin fukaranın haklarının gasb edildiğini bilmeyen kaldı mı?

    ......... Tv.de .............'in "Partiniz sizi yeniden niçin aday göstermedi"  sorusuna "Memleketimde ...'li Belediye yolsuzluk yapıyordu. Bunu ortaya çıkardım. Bu olay birilerini rahatsız etti, bana sus konuşma göz yum dediler. Ama yapılanlar yapanın yanına kâr kaldı. Bizi de tekrar Millet vekili adayı göstermediler" cevabını verenin , Meçlis insan hakları komisyonu eski ....... ...'li ............'ın  bu isyanını duymayan kaldımı?
     Millet görmese bile,bir gören bu gördüğünü Arasat meydanında Mizan terazisine koyar diye korkan kaldımı?
    İşin en acı tarafı; cami avlusunda sakalı göbeğinde benim eli Doksandokuz tesbihli, püskülü gül yağı kokan Hacı Emmim dahi şunu söyleme gafletine düşebiliyor "Yemesine yiyor amaaa.. bak şunları şunları da yaptı, helâl olsun, delikanlı adammış!!"
    Bu üzücü durum karşısında Hacı Emmi'ye sormak lazım gelir; "Hacı Emmi, Hacı Emmi ! sen şunu mu demek istiyorsun, benim hırsızım başkalarından iyidir"
    Bakınız ! bugün, devlet hazinesidir diyerekten bir küçük ALTIN dan daha fazlasını almayı vicdanına yediremeyen geçmişin o üç ahpab şarabçısından birilerinin alacağı çok büyük dersler olsa gerek!!
    Eskilerin şarapçısı dahi, devletsiz yaşanamayacağının , devletin kayırılması gerektiğinin, devletin hazinesine karşı gaddar davranılamayacağının, hazinede milyonlarca aç, sefil,dul, yetim, hasta ve düşkünlerin haklarının bulunduğunun şuurunda idi.

    ŞARAPÇISINA KADAR BİR ASALET TAŞIYAN OSMANLI TÜRK DEVLETİ, BU SAYEDE ÜÇ KITAYA HAKİM OLARAK ADINI İNSANLIK TARİHİNE ALTIN HARFLERLE YAZDIRMA ŞEREFİNE ERİŞMİŞTİR.
    BAHSETTİĞİM BU OSMANLININ, BU GÜNKÜ HER BİRİ BİR TÜRK-İSLÂM DÜŞMANI OLAN ABD VE AB ÜYESİ ŞER DEVLETLERİNİN GİZLİ SERVİSLERİNİN İÇİMİZDEN DEVŞİREREK  BESLEDİĞİ YENİ OSMANLICILAR VE SOROZ VAKFININ HAVLATTIRDIĞI İKİNCİ CUMHURİYETÇİLERLE HİÇBİR BENZERLİKLERİ ASLA YOKTUR...
Geçmişin şarapçısının devletine karşı olan sadakatını ve hazineye olan bakış açısını maalesef, bugünün cemaat  liderlerinde ve bu liderlerin dizlerinin dibinden kalkmayan makam rütbe düşkünlerinde görememekteyiz.
    Bugünün böyyük böyyük insanlarının ihanet ve yolsuzluklarını görüp şahit oldukça, insan "NEREDE O ESKİ ŞARAPÇILARIMIZ" diye onların asalet ve sadakatını özlüyor.

     DEVLETİN ÇEŞMESİNDEN RUHSATSIZ SU İÇENLER, ÖLÜM ANINDA VALLAHİ BİR DAMLA SUYA HASRET KIVRANA KIVRANA CAN VERİRLER.         
    ŞAYET İÇEN VARSA; BOĞAZINA PARMAK VURARAK EN KISA ZAMANDA HAKKI OLMAYAN SUYU KUSMAYA ÇALIŞSIN. BU ONLAR İÇİN DAHA HAYIRLIDIR!!!

   Bütün okuyucularımın mübarek ve mukaddes Ramazan-ı Şeriflerini tebrik eder; TÜRK - İSLÂM Tarihine lâyık bir Ramazan-ı şerif  yaşamalarını ve bu Ramazanın Türk Milletine Hayırlar getirmesini Cenâb-ı Hak'tan niyâz ederim
YAZAN: ORHAN KILIÇOĞLU

 


2526 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Başsavcı gözüyle ‘Görele Zıva Uşakları - 09/08/2017
Başsavcı gözüyle ‘Görele Zıva Uşakları
TONYA GÖRELE İLE BİR SAAT... - 29/05/2017
TONYA GÖRELE İLE BİR SAAT...
Zaman Akıp Giderken… - 06/12/2016
Zaman Akıp Giderken…
ÖLECEKSEK ADAM GİBİ ÖLELİM Mİ? - 27/11/2016
ÖLECEKSEK ADAM GİBİ ÖLELİM Mİ?
SAHİBİNDEN SATILIK ARŞI TİTRETEN DUALAR! - 07/11/2016
SAHİBİNDEN SATILIK ARŞI TİTRETEN DUALAR!
Hemşericilikten, Milletin ferdi olmaya… - 08/10/2016
Hemşericilikten, Milletin ferdi olmaya…
Eynesil Afet Bölgesi İlan Edilmeli - 25/09/2016
Eynesil Afet Bölgesi İlan Edilmeli
GÖRELE GÜMÜŞHANE'YE Mİ BAĞLANIYOR? - 29/05/2015
GÖRELE GÜMÜŞHANE'YE Mİ BAĞLANIYOR?
GÖRELE DEVLET HASTANESİ KAN KAYBEDİYOR - 29/01/2015
GÖRELE DEVLET HASTANESİ KAN KAYBEDİYOR
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi211
Bugün Toplam1054
Toplam Ziyaret4277131
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams