Daha önce AKP’nin açılım senaryosu ve 19 Ekim 2009 da yani PKK'nın Habur’da zafer edalarıyla gelip "açılım" ayağına gövde gösterisine dönüşen  "Açılım"ın resmen "saçılım"a dönüştüğü görüntüler... Hatırlayın senaryo kimin kesin bilmiyoruz ama tamamen AKP’nin kurduğu bir oyundu.

O günler tamamen PKK'nın devlete meydan okuması idi. Ve Habur görüntüleriyle AKP çuvalladığını anlayınca ustaca manevra yapan Başbakan farklı gündemler oluşturarak Habur’u unutturdu.

Epeydir süren İmralı süreci ise artık resmiyet kazandı. Şöyle ki hem Barzani hem de ABD bu konuda yorum yaparcasına.

12-13 eylül tarihlerinde basına düşen ve ilgimi çeken haber ise ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, İmralı'daki görüşmelerle ilgili açıklaması idi. Sözcü"Genel anlamda görüşmelerin pozitif bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. İç terör meselesini, Kürtler ve diğer marjinalleşmiş toplumlarla da temas kurarak çoklu açılardan, geniş bir yaklaşımla ele alması noktasında Türkiye’yi teşvik ediyoruz" dedi.

 Mesele bölücü terörün bitmesi ve annelerin gözyaşlarının dinmesi ise;

PKK, ilk baskınını 1984’te Eruh’ta gerçekleştirdi.

1984 – 2013… Aradan tam 29 yıl geçmiş.

29 yıldır PKK aynı yöntemlerle baskınlar düzenliyor.

29 yılın10 yılı AKP İktidarı ile geçti. Öyle ki yamasız bir iktidar

2002 yılında bitme ve tükenme noktasına gelen terör faaliyetleri, hükümetin yanlış uygulamaları ile “terör örgütüne cesaret veren” açılım safsataları yüzünden yeniden alevlenmiş ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutlara gelmiştir.

Yanlış manevralar terör örgütüne cesaret vermeden öteye gitmemiştir. Resmileşen İmralı görüşmesinin de bölücü terör örgütüne cesaret vermesi olasıdır.

Diyarbakır’da 9 Mart 2012 tarihinde aralarında BDT’li vekillerin ve 51 sivil toplum örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 12 saat süren   “Kolektif Akılla Birlik”  toplantısı. Leyla Zana’nın Kürtçe okuduğu bildiride, Türkiye’ye meydan okuma ve “en kısa zamanda Kürdistan Konferansı toplama” kararı ile sona ermişti. 

Alınan önemli kararların başında ise   “federal, özerk yapı”.   işte bu başlıklarla yapılacak toplantıların amacı ilerde bağımsız bir Kürt devleti kurmaktır.   PKK, Türkiye toprakları üzerinde Türk Milletinin bir parçasını da kopartarak bir bağımsız devlet kurmak için silaha sarılmış; 29 yıldan bu yana kan akıtmaktadır. 

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 30 Haziran 2012 de görüşmüştür. Bu görüşme de 9 Mart 2012 tarihinde    “Kolektif Akılla Birlik”  toplantısın da alınan kararları sunmuştur. Görüşme sonrası ise Leyla Zana ,  “Sayın Başbakan beni büyük bir dikkatle, nezaketle dinleyerek, görüşme öncesi ve sonrasında samimi tavrını göstermiştir.” Demiştir.

Tam bu sırada Paris’te öldürülen 3 PKK lı. Bana göre şanslı bir zaman da öldürüldüler.  3 PKK lı öldürüldü diye nerede ise resmi yas ilan edilecek

Sakın ha niye diye bana sormayın Hükümetin renkli siması Bülent ARINÇ’ın şu sözlerine kulak verin;

"Fransa'da meydana gelen olay bir vahşettir. Kim yaparsa yapmış olsun, bu ölen kişiler hangi vasıflarla hangi suçlamalarla anılıyor olurlarsa olsun, insan hayatına bu şekilde son vermek kimsenin hakkı değildir.   Kimsenin hayat hakkını böylesine hoyratça, böylesine vahşice elinden almak tasvip edilir bir davranış değildir. “ Sayın Arınç ,git cenazelerine bir  ağla ağıt yak.Ama sakın onların katlettiği bebekleri bir daha ağzına alma.

Bütün bu süreç yaşanırken siyasi liderler şeref düellosuna girmişler idi. Bir gerçek var ki” Şeref kelimesinin değerinin kalmadığı yerde ihanet başlar.”

Devlet erki ve yöneticilerimize bir sözüm var. Sen ki bölgende güçlü, dış ülkelerden saygı gören bir devletsin, bölücü örgütün elebaşı ile ne görüşmen olabilir ki. Her görüşmede taviz vermekten başka ne verip, ne alabilirsin. önce oturup eteğindeki taşı dökecek bu vatan hainlerine gerekli cezalarını nasıl vereceğini düşünmen gerekir.  

  Necmi  KAYA

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.