Ayhan EYİKOÇAK
ay-han@superonline.com
TÜRKİYE'NİN GERÇEK GERÇEKLERİ
19/10/2012 Türkiye'nin gerçekleri adı altında sunulan filmlere bakıyor gözlerim. Ne kadar insana yaraşmayan tutum ve davranış ve söylemler var ise sıralanmışlar..... kimi çevre belgeseli, kimi toplumsal yara, kimi insan hakları.... kimi komedi kılığında. Özel siparişle yaptırılmış filimler gibiler.....hatta yabancılar ve yerlilerce de ödüllendirilmişler......tüm kusurları ortaya dökenler. Filmin anlattıkları yetmiyormuş gibi, özetliyorlar kısaca, olaki anlamayan varsa diye.... Türkler küfürbazdır diyor biri, Diğeri ''biz Türkler ikiyüzlüyüz'' diye çıkıyor sahneye, rolünü oynamağa, ( Bu söylemi hatırlıyor kulaklarım...radyodan, seminer salonlarından) Hoşgörülü olun diyor bir diğeri, gelen ve size hükmeden yabancılara AB uzantılarına... Türkler ve yöneticilerini ancak batı adam eder anlamı da vurgulanıyor. Bir söz arada ifade buluyor. 'Ne Atatürk kaldı, ne de.... Türklerin ahlaksızlıkları da dillendiriliyor ki.... Herhalde bu toplum kendine güvenini kaybedip, 'gelsin batı bizi yönetsin' desin diye. Durdurulmasalar daha devam edecek söylemler katlanarak. Bir ses ''Kahretsin biz yapamıyoruz da Alman gelip yapıyor, kendimden utanıyorum ' diyor. (Zaten bu filmin de amacı buydu ' diyor içimdeki ses.) Bu filmi Almanlaşmışların yapışının altında birşey vardır. Neden çözümler değil de sorunlar gösteriliyor bu filmlerde sorguluyor insan. Film yapımcılarından biri, 'Batılı birinin 'ne olacak bu doğu'nun hali dediğini anlatıyor. Hay Allah, batıya bizim sesimizi duyuran olsa, bizim de '' ne olacak bu batı'nın hali dediğimizi duyacaklar. Ama bizi destekleyen para lobisi olmayınca duyulmuyor hiçbirşey. Baştan sona küfürle kendini ifade etmiş bir filmi çok başarılı bir drama olarak tanımlıyor bir eğitimci... kutluyor yapanları.... Bu eğitimcinin çok takdir ettiği unsurlar ne ola ki? Geçen yıldan hatırlanan filmlerden birinde de şehitlik kavramı kargaşası dikkati çekiyor. Bir diğeri farklı dil unsurunu koymuş ortaya, Bir yönetmen çağdaş imamı anlattıklarını mırıldanıyor yavaşça. Sadece bu olsa...çağdaş imamın küfür taşan ağzı....paraya düşkünlüğü...bir papazın şarapla sarhoşluğu, 1923 ' deki mübadele de sıkıştırılmış araya..... kilise, manastır... dindeki yozluk....argolar... eşcinsellik....vs Para için herşeyi yapacağını söyleyen bir muhtar tipi... komedi kılığında örnekleniyor topluma..... güya çaktırmadan. Bir kişi çıkar ''kabul etmiyorum'' diyen. 'Türkler hakkında söyleyebileceğiniz iyi birşey var mı?' sorusunu yollar sahnedeki yönetmene... Duraksadıktan sonra ''Güzel yoğurt yaparlar'' diyebiliyor ancak. Ne yazık.. Türk filmlerini yapanların Türklerin değerlerinden haberleri olmadığı apaçık. Sipariş mi bu filmler? sorusuna verilen cevap itiraf gibi.... Oysa Türk Toplumunun gerçeklerine yeniden bakmak gerek. Türk insanı temiz ve saftır ki bir kısmı bu film salonlarından ayrılarak salonu boşaltır....saf olanlar bu verilenleri espri diye algılar., güler geçer. Bir kısmı zaten bedavayı sevmediğinden izlemeye bile gelmez. Türk insanı yaptıklarıyla övünmez.....batı da hiç övünülecek yanımız olmadığını sanır., kötüleri de hiç dile getirmez. Çünkü anılanın çağrıldığına inanır. Yüksek ahlaklı Türk insanının bugün içinde bulunduğu durumun sorumlularını aramaya hiç yeltenmemiş anlaşılan karalamaya karar vermiş olanlar...Oysa bununla yüzleşmeye kalksalar kendilerini bulacaklar karşılarında. Bu ödüllü filmlere imza atanlar da önce kendileri ile yüzleşirlerse kendilerini hiç iyi hissetmeyeceklerdir. Tıpkı bir filmlerindeki kahraman gibi....Filmin sonu bir silah sesiyle bitmişti hani. Yönetmenlerden birinin kulağına bir ses fısıldanırr. ''Ayıp ve kusurları ortaya koyanlar, söyledikleri doğru bile olsa, özde kendileri kötüdürler.'' Bir diğerine Mevlana hatırlatılır. Türkiyenin değerlerinden biri olarak. '' Başkalarının kusurunu örtmekte, gece gibi ol'' sözüne işaret ederek. Bir fısıltı daha eklenir...Bizde anneler yaramaz oğullarını ''benim akıllı oğlum'' diye büyütür. İşte size yeni film konularından bir kaçı, Merhametliliği, misafirperverliği, zekiliği, yüksek karakterini, çalışkanlığını, cesaretini, yaratıcılığı ve pratikliğini, alçakgönüllülüğünü, sessiz, sakin, barışçıllığını ve uzayıp giden listeyi de ekleyebiliriz konu olarak. Bugün aşağılanan Türk toplumunu bu noktaya gelişi, özünden saptırılışı, dilinin bozuluşu, ahlakının bozuluş nedenleri ve hatta biraz araştırılursa Atatürk'ün öldürülüş nedeni de bir film konusu olur....ve bir dönüm noktası olur dünya için. Sahneye uzanan ses,' keşke iyileri anlatsaydınız da iyiler çoğalsaydı' diye varır bir yapımcıya. Türkler kötüleri değil iyileri gösterir....iyiler çoğalsın diye. Bunlar Türk filmileri değiller...Yabancıların hazırladığı siyasi oyunun parçalarıdırlar. Afişler, tanıtımlar, bedavalıklar Türk insanının muhteşem sezgisiyle algılanırlar ve anlaşılırlar. Belki de en önemli özelliğidir bu Türk insanının. Bu da başka bir film konusu olarak önerilir geleceğe..... Ayhan Eyikoçak Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MEĞER TÜRKÇE - 28/12/2015 |
MEĞER TÜRKÇE |
MEĞER - 27/11/2015 |
MEĞER |
BAŞARININ SIRRI - 19/10/2015 |
BAŞARININ SIRRI |
DEV FIRILDAK - 15/07/2015 |
DEV FIRILDAK |
DUR- DUR - 21/05/2015 |
DUR- DUR |
PİNA - 11/01/2015 |
PİNA |
TÜRK'DEN ÜRK - 17/08/2014 |
TÜRK'DEN ÜRK |
EŞSİZLİK - 07/08/2014 |
EŞSİZLİK |
KÖTÜNÜN İYİSİ - 31/07/2014 |
KÖTÜNÜN İYİSİ |
Devamı |