Amenin Ayşe doğurtmuş beni,Hendek başında ki evimizde. Çocukluğuma dair anımsadığım anılar içinde ayakkabıcı Osman(Sönmez)'in esi Lütfiye Abla.. Çocukları Mehmet,Hülya ve Diğer komşularımız Ömer(Ege), Mustafa(Karakadioglu)... Seher Teyzenin çocukları Osman ve İhsan Abi... Hademe Zela teyze ve oğlu Mehmet Abi... Baligooo Metin de untamadığım geçmis figürlerden ve de Dondurmacı Faik. Aradan o kadar fazla zaman geçtiki Mehmet (ugur BILGE), Faik ve de facebook ta gördüğüm Ömer hariç diğerleriyle karşılaşsam tanırmıyım şüpheliyim...

 Çocukluğum,, Yazları Çavuşlu-Yeniköy’de, kışları Görele de geçti..Liseyi bitirene kadar ki süre ve liseden sonraki bir yılım. İlkokul (Cumhuriyet İlkokulu) ve Ortaokul yıllarım tam bir kardeşlik ve dostluk ile dolu yıllar olarak belleğimde yer etmiş. Büyükler ağabey, küçükler kardeş, yaşdaşlar  ise arkadaş...Sonrasında ise bozulan ilişkiler ve anılar var... Kardeşim olarak bildiğim çoğu kişi ile karşılıklı saf almışız.. Misal; Osman ve İhsan Abi anılarımdan arıtabildiğimce aktardığım... Hâlbuki anneleri Seher Teyze Teyzemdi... Mandalina ağaçları dibinde ve kilim tezgahında oynayarak beraber geçmişti Çocukluğumuz..

 Alucra ya Görene Köyüne gitmiştik ve oradan yeni doğmuş bir de kuzu getirmiştim... Kardeş. Gibiydik. Ablalarımızla beraber hafta sonları bayanlar matinesine giderdik... Açılısını "Aya Giden Adam" filmi ile yaptığımız "Emek" Sinemasında... Yaz geldiğinde yazlık Sinemaya (Şimdiki Hükümet Konağının olduğu yerdeydi) gidilirdi hep beraber... Tiyatro gelirdi Göreleye sık sık... "Yasar Ne Yasar Ne Yasamaz" Oyununu ilk kez "Emek" .Sinemasında İzlemiştim...Mustafa SAĞYAŞAR Konserini de..

Göreleli ve de Görelelik olgusunu dün birisi bana hatırlattı.. Yeni tanıştığım birisine , (2-3 gün önce seyahat ederken tanıştığım birisi şivesi nedeniyle Giresunlu olduğunu anladım) Kendisine Giresun’unun Neresindensin? diye sordum... Direk hiç Giresunlu olup olmadığını sormadan.... Bana o arkadaş soruma sen Göreleliminsin? Diye soruyla yanıt verdi... Evet Göreleliyim... Nereden anladın diye Sorduğumda, sen nasıl Giresunlu olduğumu anladıysan bende Göreleli olduğunu anladım diye yanıt verdi... Arkadaş Espiyeli imiş... Vede uzun yıllardır Giresun dışında yaşıyormuş.. Sarmaş dolaş olduk ve de memlekete dair uzun uzun sohbetler ettik... Adi Fahri imiş arkadasın ve de Espiyeli... Oda benim gibi epeydir memleketin yakınına uğramamış... Ama bi hasret, bi hasret anlatılası değil... Niçin hem bu kadar hasret ve de niçin bu kadar uzak kalış???... Git hasret gider memleketle dediğimde.... Verdiği yanıt tuhaftı... Her memlekete gidişte kendimi kötü hissediyorum ağabey dedi... Tüm esnafı üzerime yüklenmiş görüyorum...1 e 3 Fiyat söylüyorlar, istediğim gibi et verin dediğimde beni dövecek gibi bakıyor kasaplar.... Üçüncü gün, o senin sınırın geçmiş, bu senin ocağını toplamış dedikoduları yüzünden bayılacak gibi oluyorum.... Toplanan ocak ta 5 kilo fındık çıkar çıkmaz..Ancak insan oradaki laflara öyle kaptırıyorki kendini altı üstü 20-30 Liralık fındık için cani ciğeriyle kanlı bıçaklı oluyor... Yada öyle hissediyor kendini.... Deyince.... Hak verdim kendisine......

Bu senede gelemedim Görele.... Seneye gelirmiyim bilemiyorum... Ama sen benim gönlümde hep "Bir Zamanlar" da ki Görelesin... Kantarcı Mehmet'in,Ayakkabıcı Osmanin,Foto Fikretin Dükkanı, Gazeteci Zekinin Büfesi ve de Emek Sineması..... Pastacı Arifi,Kul Balıkçısı... v e...... ve.... o ulu ağaçlarınla Konak Düzü.......

Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.