28/08/2012
Her yıl 15 Ağustos tarihinde Selçuk Efes’ de “Meryem Ana” ziyareti yapan dünyanın dört bir yanından hacı olmak için gelen insanların toplandığını bir kez daha görmek için ziyarette bulundum.2003 senesinde çok yakın arkadaşımın doğum esnasında ölmesinden hemen sonra, bırakmış olduğum turizm sektöründeki arkadaşlarımın grubun başında olup,hem tatil,hem moral amaçlı bir otobüs yolcu ile “Meryem Ana” ve sonrası Kuşadası’na gitmiştim. O tarihlerde otobüs sayısı 15-20 aracı belki buluyordu. Oysa son ziyaretimde 50’yi geçen araçlar,yüzlerce insan bu ziyareti yaparak,ayine katılıp,dilek tutup, ipler bağladılar,mumlar yaktılar,kutsal sudan içtiler,üzüm,incir,ekmek dağıttılar.
Zenci,beyaz demeden,Türk,Fransız,İtalyan, Japon,Çin bir çok ulustan yüzlerce insan ibadet için buluşmuştu..Sadece ibadet için değil,yıllık tatillerini birleştiren buradan Bodrum’a,Didim’e, Kuşadası’na giden yüzlerce turist var.Ciddi kazanç kapısı, üstelik ziyaret esnasında alınan biblolar,tesbihler,kasa kasa üzüm,incir,ekmek,konaklama,otobüs,gidilen yerde tekne turlarına katılım halkımızın ticaretine büyük katkı sağlıyor.Daha da bu durumu iyi kullanmaktan yanayım..Biz daha sonra Bodrum’a geçtik, pardon küçük İstanbul diyecektim.Düzensiz,taş binaların arttığı,kozmopolit yapılaşmanın olduğu, inanılmaz AVM’lerin yapıldığını gözlemledim.Düşündüren bu kadar yapılaşma,dükkan,hastane,ünlü markalar varsa demek ki kazanç var.Yaşam sadece yazın olmuyor, kışın da nüfus azımsanmayacak durumda.1994 de gittiğimde Camel Beach(deve plajı) bakir bir yerdi,tekneden atlar denizden yüzerek kıyıya ulaşır, birkaç ev ve insan dışında kumsal boş,tenha idi. Sene 2012 iskeleler,tekneler,plajlar ,bir sürü yapılar,kalabalık.Aynı durumu Akvaryum koyunda da görebilmekteyiz.Tekne ile yakından görebilirken şimdi 20 tekne arasında gördüğünüz,daldığınız kadar,üstelik mazot kokuları içinde.Turizm şehirlerini harcıyoruz dikkatsizce, bir gün doğanın bize hesap sormayacağını zannediyoruz.Oysa kıtlık,susuzluk,aşırı yağışlar,ergime, deprem hepsi doğanın tahribatı olarak insan denilen canlıya verilen tepkidir. Doğaya dönüp,barışık olma zamanı.Tarla, bağ, bahçe, hayvancılık günümüzde çok önemli ve kıymetli,devletin vereceği tüm destek ve kredilerden faydalanılmalı.Çünkü, Avrupa’da; Amerika’da gerçekleşen ekonomik krizin yarınlarda kıtlığın,susuzluğun yeni savaşları hatta sıcak savaşlara geri dönmeyi sağlama ihtimali yüksektir.Soğuk savaş,diğer savaş yöntemleri zayıflayacak ve önümüzde ki yıllar kanlı Ortadoğu savaşları dış kaynaklı artacak, ama diğer ülkelerde bundan nasibini alacaktır. Avrupa’da yaşlanan,artmayan nüfus,tam tersi olan Ortadoğu ve Mezopotamya bölgesine dış güç olarak otorite olması adam kullanmayı,kendine köle yapmayı seven zihniyetin açlık,susuzluk ile mücadelesini ırk,din kavgaları yaratarak kardeşi kardeşe vurdurtarak,yani maşa kullanarak otorite olma,söz sahibi olma savaşıdır…
Savaşmanın hiçbir topluma kazancı olmaz.Hep derim erkekler savaşı sever ve hep onlar savaş çıkarma nedeni yaratır.Tanrının adıyla çıkar savaşlar, oysa tanrı bir karıncayı bile ezmeyin,incitmeyin der…Savaş deyince ülkemizde terör dışında bir çok konu için de savaş veriliyor.Maddeleri çok olan savaşlardan biri “Öğretmen” olmak isteyen,üniversiteyi bu branşta okuyup doğal olarak “Öğretmenlik Diploması” ile mezun olanların savaşı.KPSS memurluk sınavı ve onun Bizans oyunları…
Evren Orkun Şen, Karadeniz Bölgesinde, bu şekilde mezun olan bir öğretmen.Kendi de öğretmenlik diploması almış, o amaçlı üniversitenin bölümünü okumuş,memur olamamış bir kardeşim.Kendi ve arkadaşlarının hikayesini anlatan bir kitabı (ATANAMADIM) üşenmeden yazmış,yayınlamış, yakında eseri Gebze’de bir tiyatro sahnesinde yer alacak.Bu durum büyük yara, o kadar çok öğretmene ihtiyaç olan, gidilmesi gereken köy, kasaba,şehir ve gitmesi gereken, öğretmenlik için yanıp tutuşan insanlarımız, diğer tarafta öğretmen yok diye boş geçen dersler,kapatılan sınıflar ve okullar.Lafta “EĞİTİM ŞART” eyleme gelince, “GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE” durumu..Yolun açık olsun hocam, ya dershanede sıradan, düşük maaşlı bir öğretmen olur, tatil zamanı maaş almazsın, ya da pazarcı, güvenlik görevlisi, santral memuru olursun. Hasret ile, özlem ile, hayal ile içindeki yapamadığın ukte kalacak meslek için ölürsün. Büyükler söyler işte bağırarak” KIZLAR OKUMALI”, “EĞİTİM ŞART”.. Öğretmenim canım benim deriz, sonra canın çıksın muamelesi yaparız..Sabırsızlıkla tiyatroyu seyretmeyi bekliyorum Evren, umarım sanat yolun açılır,kim bilir..
yazar : Figen Şen / ekovizyon@ekovizyon.com
Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.