• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Ayhan EYİKOÇAK
ay-han@superonline.com
ÇORAP SÖKÜĞÜ
19/03/2012

 

Eskiden çoraplar elde örülürdü, şimdiki gibi makinalarda değil. İster elde örülsün ister makinalarda, örenlerde kullananlarda, özellikle de kadınlar, özellikle de hani bacaklarında yokmuş gibi görünen çorapların ne kadar da kolay kaçtığına tanık olurlar.

Şimdi ülkelerin başına örülen çoraplara baktığımızda, hani neredeyse varlığı ve yokluğu hissedilmiyor gibi olanlar, ten rengi olarak tanımlananlar.... .

Örgü, örgü-t sözcüklerinin yakınlığı gibi.... yapıları da aynı gibi. İster kazak, ister çorap, ister dantel.......

Bayanlar gayet iyi bilirler ki örgüler bir tek iplikten oluşturulur. Bir tek iplik çeşitli tekniklerle genişleyen, uzayan, derinleşen bir yapıya büründürülür, örülerek. Farklı renkte iplikler katılsa da birbirleriyle bağlanmıştır mutlaka. Ayak, bacak, kol, baş gibi bölümler oluşturulur örgülerde.

Başımıza örülen çoraplarında bu bu yapılardan farkı olmasa gerek. Kadınlar bilir, o hiç yokmuş gibi duran, en az farkedilen, en ince iplikten örülen, bacaklara sahte bir güzellik veren çoraplar küçük bir darbe ile nasılda mahvolurlar.

İncecik, sivri bir dokunuş, örgünün bir noktasını zayıflattıp koparttığı an ''çorap söküğü gibi'' denen durum gerçekleşir.

Örgünün bir dişi, örgü-t'ün bir kişisidir aslında. Çorabının kaçtığına üzülen kadın kıpırdadıkça daha da kaçar çorabın dişler. Bir iken beş, beş iken, onbeş diyerek, büyür çorapdaki delik. Yana doğru da çözülüm başlar. Artık dört bir yana doğru büyür ve kullanılmaz hale gelir örgü.

Dikmeğe kalksan da örmeğe kalksan da artık eski işlevini göremez. Kaçık bölüm belirgin hale geldiğinden tüm dikkatler o noktaya çekileceğinden gizlilik özelliği yiter.

Bir kazakta da bir ilmik kaçarsa kazağın sökülüşü kaçınılmazdır.

Önemli olan o bir tek ilmiktir.

Başımıza örülen çorabın boyutunun büyüklüğü, uzunluğu, derinliğinden gözlerin korkmağa aslında gerek yok. Kaç kollu kazak ya da çorap örüldüğünün de bir önemi yok.

Bir diş, bir ilmek kaçırılırsa giyilmez hale gelir çorap. Uzantıları nerelere uzanırsa uzansın bir iplikten oluştuğundan, eninde sonunda kaçan ilmek, diğerlerini de kaçıracaktır.

Yeterki ilmeklerden birinin düşünce ve bakış açısında ters yönde bir değişim yaratalım.

Terör örgüsüne hizmet eden bir ilmeğe, neye hizmet ettiğini sorgulatarak, mücadele tarzının doğru olup olmadığını düşündürebilirsek, insana yakışanı, Türk'lüğün dayandığı doğruluk ilkesine uygunluğu, .çözümün yalnız va yalnız doğruluk temeline dayandığında kalıcı ve güçlü olacağına inandırabilirsek, ilmek istediği kadar ''benim tarzım bu'' dese bile, her insanın içinde varolan vicdanını harekete geçirebilirsek çözülümü başlatmak olasıdır.

İnsana yakışanın silahla yapılan savaşlar olmadığını, akıl ve yüreğimizin en doğru araç olduğunu bir farkettirebilirsek......

Mutlu, huzurlu, korkudan ve acıdan arındırılmış bir yaşam için, uzanan bir el örgünün bir ilmeğine çekip çıkarılabilse bu kirli örgüden, koparılabilse diye düşünürken.

Kulaklar bir ilan duyuyor yanılmıyorlarsa.....

Örgüt elebaşlarını yakalatana verilecek ödülün bedeli bilmem kaç milyon....

Yakalanan elebaşı, onun düşüncelerinde değişim yaratılmadığı takdirde, etkisiz kılınabilir mi? Hapseder, bir de bakımını üstleniriz toplumca...... ve de yıllarca.

Oysa durup düşündürülürse bir an ''ben ne yapıyorum?'' diye....... vicdanının sesini duyarsa kulaklarında..... çorap söküğü gibi gelir ardından çözülüm..... çözüm.

Yeter ki çözülümün gereğine, çözülümün, ilmeğin kendi varlığını tehdit edecek olasılıklardan uzak bir şekilde planlanmış olduğuna da güven duyabilsin. Bu güvenceyle sökülen yanlış örgülerin ipleri, yeniden yararlı örgüler halinde örülebilirler.

Ayhan Eyikoçak

19.3.2012



1990 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEĞER TÜRKÇE - 28/12/2015
MEĞER TÜRKÇE
MEĞER - 27/11/2015
MEĞER
BAŞARININ SIRRI - 19/10/2015
BAŞARININ SIRRI
DEV FIRILDAK - 15/07/2015
DEV FIRILDAK
DUR- DUR - 21/05/2015
DUR- DUR
PİNA - 11/01/2015
PİNA
TÜRK'DEN ÜRK - 17/08/2014
TÜRK'DEN ÜRK
EŞSİZLİK - 07/08/2014
EŞSİZLİK
KÖTÜNÜN İYİSİ - 31/07/2014
KÖTÜNÜN İYİSİ
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam80
Toplam Ziyaret4278115
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams