• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Ayhan EYİKOÇAK
ay-han@superonline.com
HASTA RUHLAR
10/09/2011
Batı'nın %40'ı hasta....ruh sağlığı bozuk deniyor.

Sevgi ve güvenin olmadığı yerler, istenildiği kadar sosyal güvence denen ruhsuz olgularla donatılmış olsun, burnunuz kanadığında ambulanslar gelsin kapınıza ne anlamı varki ruh yoksa.

Batılı, akılda takılı kalan toplum...ruhu görmeyince, elle tutmayınca varlığına inanmaz. Mevlana çok güzel anlatır yaşamın soyut kısmını bir sözünde. '' Hadi bana Allahı göster'' diyen birine ''Sen bana bedenindeki canı göster bende sana Allahı göstereyim'' der.

O yüzden İsa'ya inanmağı seçerler, elle tutuluyor diye belki.

Mucizelere de inanmazlar bu kişiler...Mantıksız gelir...bilimsel olarak kanıtladıkları vardır onlar için. Batı yanlıları ilim sözünü bilimle eş tutarlar . Oysa ilim ispatlamayanı redetmez. Aradaki en önemli fark budur.

Dünyayı tehdit eden unsulardan bahsettiğinde mücadele için güç gereğini vurgular. Güç paradır, silahtır onlar için. Bilgiyi bile silah yapımında kullanırlar.

''Güç yürektedir'' söylemi şaşırtır batılıyı.

Yakıtsız uçan uçaklara inanmazlar savaşlarda, dağların zivesine tırmanan tankı indirecek kimse bulunmaz...oraya nasıl çıktığı da anlaşılmaz. ....bir dahaki savaşa kadar.

Herkesten zarar görecekleri korkusuyla yaşarlar. Silah, polis, yasa ceza sevdalısı olurlar. Tir tir titreryen yüreklerin korkusuna ilaçlar yetmez.

Komşusu biraz gürültü yaptığında hemen şikayet etmek gelir akıllarına....Kendisine yapılan iyiliklerin bir çıkara dayandığını düşünürler, korkarlar. ''İnsan kendisine iyilik yapandan nefret eder'' söylemi onlara aittir. ''Düşene bir tekme de sen vur'' söylemi de.. '' Acıma acınacak olursun'' söylemi de ağızlarındadır hep... Kendisini sevenlerin sevgisini sömürdüklerini ve kötü olduklarını da itiraf ettiklerine tanık olursunuz.....O nedenle kötüye odaklıdırlar. Anne babalarına dahi eleştirel bakar, olumsuzluklardan onları sorumlu tutarlar.

Küçük birşey kaybolsa, etraflarında hırsız aramak ve cezalandırmak sevdası kaplar yüreklerini. Yoksa daha büyük hırsızlıkların olacağı inancı vardır.

Oysa bir peygamberin, evine gelen hırsızı hem komşularının saldırısından koruyup, hem ihtiyacı olan şeyleri ona verdiği öyküsü gibi güzel örnekler vardır bizim yaşamımızda.

'Sana tokat atana öbür yanağını çevir' söylemi kavranmamıştır, öylesine söylenmiş bir söz olarak yorumlanır batıda. Yani mesajlar yerlerine ulaşmaz kalplerin katılığından.

Para cezalarına dayanan toplum nasıl mutluluğu bulur ki? Pısır pısır yapılan telefon konuşmaları komşu rahatsız olur da şikayer eder diye imiş .....

Sokaktaki çocuk seslerinden sinirleri bozulanlar, ''yoldan metro geçsin mi geçmesin mi'' kararını vermek de sana yüklenmiştir demokratiklik adına... Sonuçtan sen sorumlu olasın diye...çoğunluk istedi de yaptık diyecekler sorumlular. Her köşe başı kameralarla gözetlenen sokaklarda yaşamak güvenlik adına. Sogulanan sistemler şeffaflık adına, neyi nereye harcadın hesap ver bana, onlar benim de param demek...... sevgisizlik demek!

Baba çocuğunu yerden yere vurur sözleriyle....Anneyle kurulan aşırı bağlar eşcinselliği doğurur erkek çocuklarda.

Bu durumu doğru bulup desteklerler ve hatta teşvik bile ederler. Doğaldır derler. Oysa uzmanlar bunun sağlıksız ilişkiler sonucu olduğunu kanıtlar.

Böyle bir ortamda nasıl iyi hissederki insan kendini. sevgisiz, kaygılı, çatık kaşlarla, suçlayarak, hep başkalarından birşeyler bekleyerek, kendilerini ayrıcalıklı, diğerlerini onlara hizmet için yaratılmış gözüyle bakarak yaşamak.

Ha bir birey, ha bir toplum incelendiğinde bu özellikleri taşıyorsa iyileştirilmeleri gerek.

Nasıl iyileştiririz'' söylemine o toplumun insanları başlarını iki yana sallayarak cevaplıyor.

''Çok zor'' bile denemiyor.'' Mümkün değil''

Demek ki batı toplumu gerçekten çok hasta...bir bedenin yarıya yakını hasta olursa o bedenin yaşamağı mümkün mü.? Sanırım bu yüzden cevap ''mümkün değil''

Şizofrenleri iyileştirmek için ilacın sevgi olduğunu anlatıyordu siyah kalın kitap yıllar öncelerden. Deneyimler yararını kanıtlasa da tam olarak iyileştiremediğine tanık ediyor insanı. Sanırım hastalar kendilerini olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtarmadıkça tek taraflı çaba yetersiz.

Dünyayı yönetenlerde de aynı hastalığın en üst düzeyde olduğunu görünce insan, dünya toplumlarının nasıl bir tehlikeyle karşı olduğuna tanık oluyor.

Köy evinin önünde oturan adam kıyamete işaret ediyor tek çözüm yolu olarak,...dalgın uzaklara bakarak.

Ayhan Eyikoçak

10.9.2011



1926 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEĞER TÜRKÇE - 28/12/2015
MEĞER TÜRKÇE
MEĞER - 27/11/2015
MEĞER
BAŞARININ SIRRI - 19/10/2015
BAŞARININ SIRRI
DEV FIRILDAK - 15/07/2015
DEV FIRILDAK
DUR- DUR - 21/05/2015
DUR- DUR
PİNA - 11/01/2015
PİNA
TÜRK'DEN ÜRK - 17/08/2014
TÜRK'DEN ÜRK
EŞSİZLİK - 07/08/2014
EŞSİZLİK
KÖTÜNÜN İYİSİ - 31/07/2014
KÖTÜNÜN İYİSİ
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi17
Bugün Toplam118
Toplam Ziyaret4278153
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams