Ayhan EYİKOÇAK
ay-han@superonline.com
ÇIRPINIŞLAR
08/08/2011 Çok tekrarlandığında toplumun söylenenlere inandırılacağı yanılgısında birileri.... belli ki bize yabancı birilerinin tesbitleri bunlar.... bizdeki algı sisteminin farklılığını farketmeyenler hazırlamışlar bu oyunu.Nerede dozunu aşan, söylemler, sunumlar varsa işkilleniriz.... nerede abartı varsa samimiyetten uzaklığını hissederiz. İçimize sinmedi deriz anlatmak için. Nedenini belki açıklayamayız ama tuhaflığı biliriz. Kardeşlik, Barış, Demokrasi, özgürlük, Anneler ağlamasın, Sivil toplum kuruluşlarının yararları, ileri demokrasi, Şehit cenazeleri, şehit ailelerinin acıları, Sivil Anayasa Etnik kimlik, Ayrımcılık, Şiddet, İnsan hakları..... Ordunun yanlışları..... ....... profesyonel ordu gereği..... söylemleri artık anlamlarını yitirmekten öte, aksine zıt anlamlarını ifade ettiklerini kanıtlar oldu, söylene söylene. Belli ki öğretilmiş...meclis toplantısında ağlanacak diye, tuhaf bir şekilde ağlıyor bu güne kadar ağlamayanlar. Bakışlar yalandaan ağlıyoruz diyorlar. Ordunun yetersizliği, yanlışları düzeysiz ifadelerde buluyor kendini. Milletin en güvenilir dayanağını zedelemek isteği seslerin tonunda titreşiyor heyecanla....bir zafer kazanılıyorcasına. Başbakanlığa yakışan uçak alımlarından, yeni şehir yapılandırmalarından, depremin yaratacağı riskten....profesyonel orduya kadar söylemler tekrarlıyor kendini. Gerçekten iyi niyetle yapıldığında yararlı olacağı düşünülebilecek bu ustaca hazırlanmış söylemler haddinden fazla tekrarlandığında art niyetini hissettirmeğe başlıyor insanlara.... anlaşılan duygusal zeka hesaplanmamıştı hesapta. Beklenen tepkiler yoklar ortada. Yaşanılan telaş, heyecan ve çırpınışlar....başaramamak kaygısının işaretleri olarak ele veriyor kendini. Küstahlaşan söz ve tavırlar, seslerin tonu da anlatıyor niyeti düzeysizliği ile. Aniden birileri çıkıp özerklik ilan ediyor kendi kendine ...panikle. Ben de.... ben de ......isteyen istediği yerde ilan edebiliyor muymuş böyle? Birer kişilik de oluyordur herhalde bu özerklik denen her neyse. Birer metrekare düşer mi kişi başı toprak. Özgür bireyler değil miyiz....birer birer özgürlük ne güzel. Hepimiz ayrı ayrı dilleri de konuşursak ne güzel de anlaşırız! Ya Avrupa'daki şiddet istatistikleri, kadın hakları deyince neden kalakalınıyor öyle? Demokrasiyi savunanların cevabı yok demokrasi nedir sorusuna. Andımızı hatırlatan durumlar çıkıyor ortalığa, onu da sordurtuyor insana. Doğruyum, çalışkanım kısmı mı, yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak.... kısmı mıdır birilerini rahatsız eden, yoksa yurdunu milletini özünden çok sevmeğimi anlamsız bulmaktalar. Belki de Kürd'üm , doğruyum,çalışkanım,.... demek istiyor olabilir..... mi? Atakürd'ünüz de var mı tüm dünyaya örnek diye sormak gerek. ''Varlığım Türk varlığına değil de yokluğuna mı armağan olsun'' demeği tercih ederler. Belli ki Türk tanımının birleştirici ve insanı yüceltici unsurlarını barındırmıyor içleri birilerinin. Bu unsurların insanlık için önemini de. Soyadı Türk iken Türk'lüğü rededen biri önder olmuş birilerine yalanını kanıtlıyor. Kürtçenin bilinmediği mecliste derdini anlatmağa çalışıyor kürtçe ile. Niye ki diye sorunca cevap yok. Birleştirici unsurları ayrımcılık olarak algılayanlar..............kavram kargaşasındalar kargalar. Düşünen beyinleri aşıyor bu durumlar ve altındaki oyunlar su yüzüne çıkıyor. Ellerine yüzlerine bulaştırarak çırpınışlarına tanık olunuyor son zamanlarda. Çırpındıkça da batar ya insan bataklıkta. Yalan söyleyenlerin dozundan fazla açıklama yapışlarına dikkat çeken bir sözü anımsatıyor anılar en sonunda.......... Ayhan Eyikoçak 7.8.2011 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MEĞER TÜRKÇE - 28/12/2015 |
MEĞER TÜRKÇE |
MEĞER - 27/11/2015 |
MEĞER |
BAŞARININ SIRRI - 19/10/2015 |
BAŞARININ SIRRI |
DEV FIRILDAK - 15/07/2015 |
DEV FIRILDAK |
DUR- DUR - 21/05/2015 |
DUR- DUR |
PİNA - 11/01/2015 |
PİNA |
TÜRK'DEN ÜRK - 17/08/2014 |
TÜRK'DEN ÜRK |
EŞSİZLİK - 07/08/2014 |
EŞSİZLİK |
KÖTÜNÜN İYİSİ - 31/07/2014 |
KÖTÜNÜN İYİSİ |
Devamı |