Fikret BODUR
fikret.bodur@hotmail.com
Eynesil’de Makamlarda kavga olmamalı
17/05/2011 Gazeteciliğin çok güzel tarafları olduğu kadar çok zorlu tarafları da vardır. Yapabilene aslında gazetecilik zevkli bir meslektir. Toplumda adın haberciye çıkmışsa her gören “beni de haber yap” demekten kendilerini alamazlar. Toplum içinde her zaman önde gideni olursun. Kimi zaman kendine, ailene ayıracak vakit bulamazsın. Hep koşuşturmayla geçer zamanın. Televizyon, radyo programlarına davet edilip, gerektiğinde saatlerce insanları bilgilendirmek için konuşma yaparsın. Kimisi beğenir kimisi beğenmez. Öyle bir zamanlar gelir ki; Toplumla, memleketle alakalı haber - yazı yazarsın “Baş” kızar. Yazmazsın “Kaş” kızar. Velhasıl kimseye yaranamasın. Yöneticiler gazetecilerin sivri dili olmasını kabullenemedikleri gibi her zaman “sabuna suya dokunma” “Âlem nasılsa öyle kalsın”.” Kurulu düzen hiç bozulmasın” diye aracılarla haber gönderirler. Havadan, sudan, yeşillikten yazmak varken” Başa” neden dokunuyorsun? Herkes bir kervan tutmuş bu kervana çomak sokma diye ardınca sitem ederler. Ederler ama gönül bu ya memleket sevdasından kendini alamaz. Kalemi gönlüne göre yazdın mı Bürokratçısı, siyasetçisi, sivil toplum kuruluş yetkilileri kalemden korkar. Beklide bizim sevdiğimiz kadar memleketini sevseler, bize eleştiri yapma fırsatı vermeyecekleri gibi onları göklere çıkaracak olduğumuzu da bilmiyorlar. Bu tür yazılardan sonra her zaman muhalif damgasını omuzlarında taşırsın. Sana hep o gözle bakarlar. Yazı sonrası “Baş” sana, neden beni eleştirdin diye tavır koyar. Yolda, dairde karşılaşsa görmemezlikten geldiği gibi Allahın selamını dahi çok görür. Memleket meselesi, vatandaş meselesi dahi olsa makamlarına çağırma lütfün da bulunmazlar. Haber adı altında yaptıkları işleri posta yoluyla gönderip yayınla derler. Amaçları; Yanlış davranış ve işlerinin medyaya farklı yansımasını gizlemektir. Yani bir nevi gazeteciden korkmaktır. En büyük düşman ilan edilip parmaklar gösterilecek kişilerden olursun onların gözlerinde. Koltuk yağlı, ballı olduktan sonra koltuğun yanına adamı yaklaştırmazlar. Kibir var ya, önce ben demekten kendilerini alamazlar… Nedenini birazcık irdeleyecek olursak, “ hep bana Rab bana” dediklerinden her alanda kazanmak isterler. Başkalarının oturdukları koltuklara ağızları sulanmasını, rakip çıkmasını hiç istemezler. Mülki amiri de, Belediye başkanını da hizmet koltuklarında çalıştıracak olan vatandaştır. Ne yazık ki; biz bunu halen vatandaş olarak idrak edememişiz. Çünkü bu kurum amirleri vatandaşa hizmet için bu koltukları temsil etmektedirler. Mülki amiri Devlet ( Bizde Milletvekili), Belediye başkanını vatandaş belirler. Eynesil’de Belediye başkanlığı ne yazı ki korku Demokrasisiyle belirlenir. Devlet ( Milletvekili) sözünü dinleyecek olan bir mülki amiri ( Kaymakamı) atar veya atanması için çaba gösterir. Milletvekiline riayet etmeyen, söz dinlemeyen mülki amir en fazla 1 yıl bulunduğu yerde kalabilir. (Son 10 yılda ilçemizde yaşadığımız mülki amir atamaları bunun sonucudur.) Bir Mülki amir tayin süresini doldurmak için hizmet noktasında eksik kalıyorsa, bize göre bu kaymakamlık makamı kadar vatandaşında kabahatidir. Bürokratlar, iş adamları ve sivil toplum kuruluş yetkilileri, ilçelere yatırım yapılması için Kaymakamlık kapısında nöbet tutması gerekirken, Bizimkiler gitmeye üşeniyorlar mı? Yoksa kaymakamlık makamına tenezzül mü etmiyorlar bilinmez… Ama ortada bir gerçek var ki 60 yıldan bu zamana kadar elle tutulu, gözle görülür bir hizmet yok… Bize gelen mülki amirler ne yazık ki sadece küçük işlerle meşgul olmaktadırlar. Sadece ferdi katkılarla hizmet akdini doldurmaya çalışıyorlar. Ekonomik ve kültürel hiçbir etkinlikte bulunmayan bir mülki amir bize göre görevini tam anlamıyla yapıyor sayılmaz. Bu zamana kadar Eynesil’de devrim niteliğinde atılımlar yapan bir mülki amire rastlamadık. İnşallah bundan sonrası için umutlarımı muhafaza etmekteyim. Okul ziyaretleri, kurum ve köy ziyaretlerinin vatandaşa, gelişmekte olan bir ilçeye hiç bir katkısı olmaz. Yapılan ziyaretler hele tek taraflı olarak düşünülüyorsa, bize göre kabahatin en büyüğü işleniyor demektir. ( Aldığımız duyumlara göre ilçe Kaymakamlık makamında böyle bir yol izleniliyormuş) Kaymakam her kesimi kucaklaması gerekirken önceden bazıları tarafından belirlenen yerlere gittiklerinin duyumlarını alıyoruz.. Temsili amirler ( Kaymakamlık, Belediye Başkanı ) arasında yaşanan kavga ve tatsız olayların en büyük cezasını toplum çeker. Yapılacak olan hizmet ve atılımları sekteye uğratır, toplum gelişemez. Eynesil’de son zamanlarda gelen kaymakamlarla Belediye Başkanının aralarının bozuk olduğu, hatta bir arada bulunmamak için büyük çaba gösterdikleri konuşuluyor. Bunun kimseye faydası olmaz, hatta en büyük zararı ilçe çeker. Her gelen kaymakamla belediye başkanı bir birleriyle anlaşamıyorsa problem Kaymakamlarda mı? Yoksa Belediye Başkanında mı? Gelen kaymakamlarımızın hepsimi kötüdür bazılarına sormak lazım… Bu tür yaklaşımlardan ziyade kurumlar el ele verip ortak hareket etmesi gerekmektedir. Bürokratlar ve siyasilerin çizgisi aynı olmadığı müddetçe Eynesil İlçesinin kalkınması zordur. “Sıkıntılarımızın yarısı, cesaret gösterip doğruyu söylemememizden kaynaklanır” Biz yıllardır doğruları söylemeye çalışan bir kişi olarak bu ve benzeri yaklaşımların ilçemizde yaşanmamasını arzu etmekteyiz..
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Seçim yarışını kim kazanır? - 26/03/2014 |
Seçim yarışını kim kazanır? |
Yine yeşillendi fındık dalları - 20/03/2014 |
Yine yeşillendi fındık dalları |
Somuncuoğlu İntikam alacakmış!! - 12/03/2014 |
Somuncuoğlu İntikam alacakmış!! |
Bir İstanbul Masalı 2!!! - 06/03/2014 |
Bir İstanbul Masalı 2!!! |
Bir İstanbul Masalı!! ( 1 ) - 26/02/2014 |
Bir İstanbul Masalı!! ( 1 ) |
Vay be ne seçimdi..2 - 14/02/2014 |
Vay be ne seçimdi..2 |
Vay be ne seçimdi… 1 - 06/02/2014 |
Vay be ne seçimdi… 1 |
Başarılı bir siyasetçi böyle harcanmaz! - 30/01/2014 |
Başarılı bir siyasetçi böyle harcanmaz! |
Eynesil’de Seçim Çalışmaları ve AK Partinin Durumu - 17/12/2013 |
Eynesil’de Seçim Çalışmaları ve AK Partinin Durumu |
Devamı |