Fındık bayram derken,kasaba doldu taştı.Hayat,bazen mizan tuttu,bazende mizanı şaştı.

Kavrulduk ağustos sıcaklarında.Fındık beklentilerin altında gerçekleşti.Ele avuca sığmayan o sihirli meyve var olduğu dallardan kaybolup gitti.Yerde yok,Dalda yok.Kuş olup uçtu mu? Kimse zamanın değiştiğine inanmadı.

İklim değişikliklerini,Bilinçsizce toprakla mücadele bizleri buralara kadar getirdi.Zaman değişti deyip bilinçli bir fındık tarımı yapamadık velhasıl,.bu verimsizlik ne zaman başladı.Gözlemlediğim kadarıyla diken ilacıyla başladı.Toprak yandı.yanan toprak fındık dallarını besleyemedi.Belki dikeni bir nebze yok ettik ama fındığı öldürdük.Bu bir oyundu.Dikeni kurutan bir ilaç fındık dallarını da yok ederdi.Etti de.Bahçelere felç vurdu.Yaprak yapıları bozuldu.Külleme dediler.Küllemeyi de zehirle engellemeye başladılar olmadı.Karadeniz'i fındıktan yoksun kıraç beldelere çevirdiler.Fındık bitince ticareti de bitti.
Ahım şahım fındık tüccarlarının yerine zamane tüccarları türedi.Fındık kurumu,randumanı var mı bakmadan topladılar.Bu kez kalite düştü.Dürüst tüccar terse düştü.Çürük çarık alan varken sağlam alana kim gider.Velhasıl her şey terse dönünce fındık denen yeşil altın krize girdi.Şu an yoğun bakımda ise tek sorumlusu vardır..Kim derseniz cevabım acı ama gerçek bizleriz...........M.Yayla-Görele

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılanyorumlardan www.cavuslu.org  - Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz