Mevlüt KAYA
mkaya@hotmail.com
1937’DE GİRESUN’DA TOPRAKLANDIRMA DESTEĞİ
24/02/2018 Osmanlı Devleti’nden miras kalan topraklarda yeni bir devlet kurulmuştu ve nüfusun büyük bölümü köylerde yaşamaktaydı. Tarımla uğraşan köylüler arasında toprağı olmayan veya az olanlar mevcuttu (Gülden Çamurcuoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Toprak Reformu ve Milli Burjuvazi Yaratma Çabası”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XIII, S. 1-2 (2009), s. 161). Bu nedenle Cumhuriyet döneminin ilk zamanlarındaki en belirgin politikalarından biri de topraksız köylüyü toprak sahibi yaparak tarımı güçlendirme çabaları oldu. Anadolu’nun her yanında farklı şehirlerde topraksız halka toprak verme işi devletin vakıf arazileri üzerinden yapılmaya başlandı. 1923-1944 yılları arasında muhtaç köylülere ve göçmen ailelere 2 milyon 504 bin 731 dönüm toprak dağıtılmıştır (Yıldırım Koç, “Atatürk Döneminde Topraksız Köylüye Toprak Dağıtımı”, Aydınlık, 28.07.2015). Her şehirde olduğu gibi Giresun’da da topraksız köylülere toprak dağıtımı yapılmaktaydı. 1937 basınında konuyla ilgili şöyle bir haber yer almıştı: “Topraksızlara Toprak… Kaymakam Bizzat İş Başında Geçen hafta Daimî Encümen tetkik gezisinde iken Tirebolu Kaymakamı Mithat Vural’ı Toprak Tevzi Komisyonu başında topraksız köylüler arasında gördük... Espiye-Yağlıdere bölgesinde güneşler altında çalışıyorlardı. Kaymakamı masa başında değil, halk arasında, davamızın tahakkuku ile meşgul görmekten sevinç duyduk. Kaymakam bize vaziyeti şöyle izah etti: “-Espiye, Tirebolu’nun en zengin ve en bulaşık mıntıkası... Burada hazine topraklarını meydana çıkarmak kolay iş değil. Hudut, sınır arama… Şunun bunun tarafından zapt edilmiş. On yedi gündür bunları tespit etmeğe uğraşıyorum. Tespit ettiklerimizi tevzi ediyoruz.” Kendilerini tebrik ve muvaffakiyet dileyerek ayrıldık. Köylüyü topraklandırma işi, Cumhuriyetin çok mühim bir davasıdır. Bu dava ile en büyüğümüzden, en küçüğümüze kadar hepimiz alâkadarız. Çünkü memleket müdafaasının esasını toprağa sevgi ve bağlılıkla görmekteyiz. Bununla beraber büyük millî devlet endüstrimizin emniyetini ve inkişafını, köylünün ev bark ve toprak sahibi olmasında arıyor ve onun istihsal kudretinin çoğalmasında buluyoruz. Yani, muazzam sanayi fabrikalarımızı yabancı pazarlar için değil, kendimiz için kuruyoruz. Köylünün istihsal ve istihlâkini muvazeneli olarak arttırmak ve tanzim etmek zaruretindeyiz. Millî kalkınış, bu esasa dayanmaktadır. Büyük davamızın ana hatlarını kısaca hatırlatmaktan maksadımız, bir taraftan Tirebolu kaymakamının duygusu önünde eğilirken, diğer taraftan Dereli’nin Güdüllü köyündeki yanlış vaziyet gibi hallerin tekerrür etmemesi tavsiyesini ifade etmek içindir…” (Akgün, 01 Temmuz 1937). 1937’ye ait yerel basında çıkmış olan haberdeki ifadeler, aslında Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke kalkınmasının nasıl gerçekleşeceği hususunu açıkça ortaya koymaktadır. Henüz tarım ülkesi durumunda olan ve kalkınmadaki en büyük hamlesi tarım olan genç Türkiye’de toprağın işlenmesi en büyük iktisadi gereklilikti. Bu gerekliliği karşılamak içinse öncelikle topraksız köylülerin toprak sahibi olması lazımdı. Bu doğrultudaki toprak ve tarım politikaları Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü dönemlerinde genişletilerek sürdürüldü. Sadece 1934-1938 yılları arasında 56 bin 297 aile toprak sahibi yapıldı (Koç, 28.07.2015). Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında uzun yıllar işlenmeyen topraklar Cumhuriyetin ilk yıllarına dek taşlaşmıştı ve üretime katkısı olmayan bir haldeydi. Türkiye’nin 1923-1945 sürecindeki tarım ve topraklandırma politikaları ile tarlalar üretime kazandırılarak ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlandı. NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EYNESİL’DE KOZ HELVASI VE PEKMEZCİLİK - 20/06/2018 |
EYNESİL’DE KOZ HELVASI VE PEKMEZCİLİK |
EYNESİL YÖRESİNDE YAYLACILIK GELENEĞİ (1) - 18/05/2018 |
EYNESİL YÖRESİNDE YAYLACILIK GELENEĞİ (1) |
GİRESUN YÖRESİNDE “KAYNAĞA GİTMEK” (1) - 14/04/2018 |
GİRESUN YÖRESİNDE “KAYNAĞA GİTMEK” (1) |
1937’DE GİRESUN’DA HAYAT PAHALILIĞI - 06/04/2018 |
1937’DE GİRESUN’DA HAYAT PAHALILIĞI |
BASINDA KARADENİZ GÜVENLİĞİ (1932-1953) - 04/03/2018 |
BASINDA KARADENİZ GÜVENLİĞİ (1932-1953) |
1953’TE FINDIĞA DAİR HABERLER - 10/02/2018 |
1953’TE FINDIĞA DAİR HABERLER |
YEREL TARİH VE MEKTUPLAR... - 04/02/2018 |
YEREL TARİH VE MEKTUPLAR... |
KULUNCAK KÖYÜ’NÜN ADI ÜZERİNE - 27/01/2018 |
KULUNCAK KÖYÜ’NÜN ADI ÜZERİNE |
1937’DE GİRESUN’DA BAZI GELİŞMELER... - 17/01/2018 |
1937’DE GİRESUN’DA BAZI GELİŞMELER... |