ALLAHIN KOYDUĞU SINIR:HELAL VE HARAM (haftanın hutbesi )25/09/2015Aziz Mü’minler! Müslüman’ın en başta gelen vazifelerinden birisi de helal dairesinde yaşamak, helal yoldan kazanıp helal yolda harcamaktır. Yarattığı bütün mahlukatı insanoğlunun emir ve hizmetine sunan Yüce Rabbimiz, bir imtihanın gereği olarak bazı nimetleri helal, bazılarını da haram kılmıştır. Ancak haramlara muhtaç etmeyecek kadar helal dairesini de geniş tutmuştur. Muhterem Kardeşlerim! İslam’da çalışma ve helal kazanç farz olarak görülmüş, kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi ve çoluk çocuğunun nafakasını temin etmek maksadıyla meşru yolda çalışıp kazanması, ibadet ölçüsünde kutsal ve değerli bir davranış olarak kabul edilmiştir. Yeryüzünde birçok kazanç yolları olduğunu bildiren yüce Rabbimiz, bu yollardan helal ve meşru olanların kullanılmasını istemiş, çalışıp çabalayarak, el emeği ve alın teri ile elde edilen kazançları helal kabul etmiştir. Diğer yandan toplumu temelinden sarsan ve nice yuvaların yıkılmasına sebebiyet veren faiz, kumar, hırsızlık, gasp ve hile gibi dinin doğru bulmadığı kazanç yollarını ise haram kabul etmiş ve bu tür yollara başvurulmasını yasaklamıştır. “Namazı kılınca yeryüzüne dağılın, Allah’ın lütfünden nasibinizi arayın…” 1 “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya dayalı ticaretle yiyin.” 2 gibi ayet-i celileler de bu gerçeğe ifade etmektedir. Aziz Kardeşlerim! Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de; ”Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden sual olunmadıkça yerinden ayrılamaz. Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazandığından-nereye harcadığından ve ilmiyle ne amel yaptığından”3 buyurarak kazancımız,sahip olduklarımız, ömrümüz ve yaşantımız hakkında mutlaka sual edileceğimizi bizlere haber vermiştir. Değerli Kardeşlerim! Bir Müslüman olarak, hayatımızın her anında helal ve haramlara dikkat etmeli, bunun yanında şüpheli şeylerden uzak kalmak için de gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Zira Allah Rasulü (s.a.v.) bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurmuştur: “Helal bellidir, haram da bellidir. Aralarında insanların birçoğunun bilmediği şüpheli şeyler vardır. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, hem dinini hem de ırzını temize çıkarmış olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur. Tıpkı sürüsünü koruluğun etrafında otlatan çoban gibi ki, hayvanları her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Dikkat edin! Her hükümdarın bir koruluğu vardır. Allah’ın koruluğu da haramlardır. Dikkat edin! Cesette bir et parçası vardır ki o iyi olursa cesedin hepsi iyi olur, o bozuk olursa cesedin tümü bozuk olur. Dikkat edin! O et parçası kalptir.”1 Muhterem Müminler! Çalışmak, kazanmak ve bunları yaparken helal ve harama dikkat edip özen göstermek, Müslümanların en temel görevlerindendir. Unutmayalım ki; Yüce Allah’ın rızasını kazanmayı, dualarımızın ve ibadetlerimizin kabul edilmesini ve çocuklarımızın Salih evlat olarak yetişmesini istiyorsak ki hepimizin arzusu budur. O halde lokmalarımız helal olmalı harama da el uzatılmamalıdır. Hutbemizi bir hadis-i şerif mealiyle bitirelim. Efendimiz Buyurdular ki; “Bir kimse, Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: “Ya Rabbi! Ya Rabbi!” Diye dua eder. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!”2 Hakan ÇAKIR Keşap Müftülüğü İlçe Vaizi 1 Buhari, İman, 39; Müslim, Musakat, 107; Ebu Davud, Buyu’ , 3; Tirmizi, Buyu’ , 1; Nesai, Buyu’, 2; İbni Mace, Fiten, 14 2 Müslim, Zekat, 65 1 Cuma 62/10 2 Nisa 4/29 3 Et-Terğıb vet-Terhib c.2s.551 |
1483 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |