GÖRELE BELEDİYESİ ÇEPNİ TARİHİNE IŞIK TUTTU!

Görele Belediyesi geçmişi geleceğe aktarmak amacıyla "Çepni Tarihi ve Çepni Dili" konulu panel düzenlendi.

Sunuculuğunu Uğur Bilgi'nin yaptığı panele konuşmacı olarak katılan Araştırmacı- Yazar Sinan Emanet ve Hayrettin Günay bölgemizde yaşayan insanlarımızın soy kökünü vatandaşlara aktardı. Panelde Çepni Tarihi ve Çepni Dili sinevizyon gösterimi ile de vatandaşların beğenisine sunuldu.

Soru ve cevap şeklinde de geçen panel öncesi bir konuşma yapan Görele Belediye Başkanımız Tolga Erener, “Belediye olarak sosyal ve kültürel anlamda ilçemizin tanıtımı ile ilgili elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyoruz. Yöremiz için büyük önem taşıyan Çepniliği panel olarak halkımıza kıymetli eğitimcilerimiz tarafından aktarmaya çalıştık. İleriki yıllarda bu panelimizi daha da genişletip, sempozyum olarak halkımızın beğenisine sunacağız. Yakın zamanda Görele’nin tarihini de kitaplaştırmayı planlıyoruz” dedi.

Çepni Tarihi hakkında bilgi veren Araştırmacı- Yazar Sinan Emanet, Çepnilerin, Oğuzların üç ok koluna bağlı, Gökhan soyundan gelen bir boy olduğunu söyledi.

Çepnilerin, Malazgirt zaferinden sonra yoğun şekilde Anadolu’ya geldiğini, Anadolu’nun bir Türk yurdu haline gelmesinde önemli rol oynadığını belirten Emanet, “Anadolu’nun hemen her bölgesinde yerleşen Çepniler, en kalabalık şekilde Kürtün- Görele- Giresun üçgeninde yerleşmişlerdir. Doğuda Ağasar Deresi’nden batıda Piraziz’e, güneyde Kürtün ve Torul’a kadar olan topraklarda saflıkların kaybetmeden günümüze kadar yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Çepni adından ilk kez Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügatit-Türk adlı eserinde rastlanmıştır. Reşidüddin Fazlullah’ın Camiüt-Tevarih’inde Çepnileri; atak, cesur, yılmaz ve bahadır olarak nitelemiş ve “nerde düşman görse hemen savaşır” şeklinde tanımlamıştır. Çepnilerin hayvanlarına vurdukları damgaları (X), (Y), (T) şekillerinde olup, ongunları “Sungur” kuşudur. Anadolu’da akdoğan denilen Sungur, doğan cinsinin en avcı kuşudur. Aynı zamanda şahıs adı ve yer adı olarak kullanılmıştır” dedi.

Çepnilerin her zaman yurt savunmasında cesurca savaştığını ifade eden Emanet, “şunları kaydetti:

“Moğol baskısıyla Anadolu Selçuklularının zafiyetinden yararlanıp Sinop’u geri almak isteyen Trabzon Rum İmparatoru Giorgi’yi, Sinop Çepnileri yenmişler ve perişan bir şekilde geri göndermişlerdir. Bundan çok memnun olan Sultan III. Gıyasettin Çepnileri ödüllendirmiş ve onlara mülk vermiştir. Ancak burada kalmayan Çepniler, Bayram Bey başkanlığında Ordu’ya gelip yerleşmişler ve burada “Bayramlu Beyliği” ni kurmuşlar, Trabzon imparatorları ile buranın fethine kadar kıyasıya mücadele etmişlerdir. Trabzon’un fethinde büyük yararlıklar göstermişler, Fatih tarafından ödüllendirilip çeşitli hizmetlere alınmışlardır. Ayrıca İran’ın Horasan Bölgesi’nden 40 bin çadırlık 100 bin yeni Çepni grubu getirilerek, Kürtün-Görele-Giresun üçgenine yerleştirilmişlerdir. Çepniler bu topraklarda hayvancılığın yanında toprağı ekip biçmeye başlamışlar ancak hayvancılığı ve yaylacılığı hiç bırakmamışlardır. Bu bölgedeki yaylacılık bir Çepni geleneği olduğu gibi, 25 Temmuz 2015 günü Sis Dağı’nda yapılacak olan “Otçu Göçü Şenliği” de Çepnilerin bir geleneğidir. Çepniler her zaman yurt savunmasında cesurca savaşmışlardır. Kurtuluş Savaşı’nda 42.Giresun Gönüllü Alayı Tirebolulu Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Bey komutasında ve 47. Giresun Gönüllü Alayı ise; Milis Yarbay Topal Osman Ağa komutasında, Sakarya’da Dumlupınar’da, Büyük Taarruzda savaşmışlardır. Bu haliyle Çepniler her zaman vatan için ölmeye hazırdırlar. Allah onların yurdunu şen etsin”

Araştırmacı- Yazar Hayrettin Günay ise Çepni Dili konusunda örnekler verdi.

Panel, Çepni tarihinin sinevizyon gösteriminin ardından sona erdi.

Görele Belediye Başkanı Tolga Erener, Emanet ve Günay’a plaket takdim etti.

Yorumlar