• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

ÖĞRETMEN OLARAK HZ. MUHAMMED (S.A.V)

22/11/2013
22/11/2013

      



Muhterem Müslümanlar! 
Yüce Mevlamız “Ey Muhammed biz seni bütün 
insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak 
gönderdik”[1] buyuruyorken; Rasulullah (sav) da 
“Ben bir öğretmen olarak gönderildim.”[2) 
hadisiyle misyonunu ilan ediyor. Ayrıca Allah-u 
Teala kendisini Rabbu’l-Alemin sıfatıyla alemlerin 
terbiyecisi olarak bizlere tanıtıyor. Böylece eğitimin 
insanlar için lüzumuna binaen Hz. Muhammed (sav) 
Efendimiz ilk vahiy olan “OKU” emrini aldıktan 
sonra 23 yıllık peygamberlik hayatı boyunca her 
anını bir öğretmen olarak geçirmiştir. Öyle ki; ders 
kitabı Kur’an-i Kerim; dersliği, yeryüzünün her 
parçası; ders saati, günün her anı; öğrencileri, 
kıyamete kadar ki tüm insanlar olmuştur. Bu ulvi 
okulun hedefi, erdemli nesiller inşa etmek; yöntemi 
“insanları Ku’ran’la, güzel söz ve nasihatle”(3) 
iyiliğe yönlendirerek, girdiği her çağa ayrı bir 
görünüm kazandırmaktır. 

Değerli Müslümanlar! 

Rasulullah [sav] çağdaş eğitim seviyesinin yeni yeni 
keşfettiği yöntemleri kullanarak tüm insanlığa 
örnek olmuştur. Özellikle gençler, kadınlar, 
çocuklar, yaşlılar kısacası etrafındaki tüm insanlar 
onun eğitim tekniğiyle içki, kumar, zina, fuhuş başta 
olmak üzere her türlü ahlaksızlılığın fazilet sayıldığı 
cahiliye döneminden Cennetin özlediği Asr-ı Saadet 
dönemine geçmiştir. “Sen kaba ve katı kalpli 
olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp 
giderlerdi”[4] ayetle yaratıcının takdir ve onayını 
kazanmıştır. Ona bu haklı değeri kazandıran 
uygulamalardan birkaç tanesini burada zikredelim: 
“Rafi bin Amr henüz çocuk yaştayken Medine’de 
hurma ağaçlarını taşlamıştı. Bahçe sahibi de cocuğu 
cezalandırsın diye Rasullullah’a şikayet etmiş, 
Rasulullah “yavrum hurmayı neden taşladın?” diye 
sormuştur. Çocuk: “karnım açtı, onun için taşladım” 
deyince “Bir daha hurmaları taşlama, dibine 
düşenleri topla” dedi ve başını okşayarak” Allah’ım 
onun karnını doyur” diye dua etti.” [5] İşte bu 
şekilde toplumun bel kemiği olan çocukları 
eğitirken, onları incitici ve soğutucu davranışlardan 
uzak dururdu. Sohbetlerinde,vaazlarında çocuklara 
da yer verir; yanında namaza, davetlere, ziyaretlere 
götürür, onlara sorumluluk yükler ,ilim öğrenmeye 
teşvik ederdi. 

Değerli Cemaat! 
O büyük insan, ailede annelik göreviyle eğitimin bel 
kemiğini oluşturan kadınların eğitilmesini de ayrı bir 
önemle ele almıştır. “Kişinin üç kızı olur da onları 
yetiştirirse, cenneti kazanır”[6].diyerek ebeveyni 
kız çucuklarının eğitilmesi hususunda hassas 
davranmaya teşvik ederdi. Kendisi de kadınlara 
müstakil bir gün ayırarak onlara vaaz yapar ve bazı 
tavsiyelerede bulunurdu. Ayrıca kadınlar Cuma, 
bayram, cenaze namazlarına da katılır; hutbe ve 
sohbet de dinlerlerdi. Hane-i Saadetleri de bir okul 
görevini icra ediyordu. Hz. Aişe muhaddis, 
müfessir ve fakih; Hafsa ve Ümmü seleme 
validelelerimiz öğretmen; kızı Hz.Fatımı ise pek 
çok erkeği geride bırakan bir hukukçu olarak 
O’nun elinden icazet almıştır. 

Değerli Cemaat! 
Yine Rasulullah eğitiminde gençlere de özel bir yer 
ayırır, onlarla yakından ilgilenir, onları kırmadan, 
incitmeden, anlayış ve hoşgörü içerisinde, 
taşkınlıklarından vazgeçirmeye çalışırdı. “Hz. 
Peygamberin dört müezzininden biri olan Ebu 
Mahzeme anlatıyor: Rasulullah’ın müezzini namaz 
için ezan okuyordu. o arada da Rasulullah karşıdan 
geliyordu, bizde arkadaşlarımla bir köşeye çekilip 
alay ederek müezzinin söylediklerini tekrar etmeye 
başladık Rasulullah da bizi huzuruna çağırdı ve 
“sesi gür olanınız hanginizdi” diye sorduğunda 
hepsi beni işaret ettiler, “Haydi bir ezan oku” dedi. 
Rasulullah’tan da, bana emrettiği işten de son 
derece nefret ettiğim halde okudum. Ezanı 
bitirince, içinde bir miktar para bulunan kese verdi, 
alnımı ve göğsümü sıvazlayarak “Mübarek olsun” 
dedi. Ben de “Mekke’de ezan okumama müsaade 
et” dedim, O da izin verdi. İşte o an Rasulullah’a 
duyduğum kin ve nefretten eser kalmamış, gönlüm 
O’na karşı sevgiyle dolup taşmıştı (7). İşte 
müezzinlık hikayesi bir alayla başlamış ama 
gördüğü beklenmedik davranış karşısında 
müslüman olmus, vefat edene kadar Mekke de 
müezzinlik yapmıştır. Tüm bu örnekler gözden 
geçirilince peygamberimizin öğretmen olarak tüm 
guruplara ayrı ayrı eğilerek bütün toplumu 
eğitmeyi başarmış olduğunu görüyoruz.Bizler de 
ondan aldığımız mesajla ölene kadar öğrenmekten 
ve öğtretmekten vaaz geçmeyeceğiz..Hutbemi 
yabancı düşünür Bernard Shaw’ın şu haklı 
tesbitiyle bitiriyorum: “Problemlerin problem 
üzerine yığıldığı günümüzde,bütün sıkıntıları bir 
kahve içme rahatlığında çözen Hz.Muhammed’e 
beşeriyetin çok ihtiyacı vardır.” 

Asiye KARADENİZ 
Hira Nur Kız Kur’an Kursu Öğtreticisi 
1)Seb’e Suresi-34/28 
2)İbn-i Hambel,III,328 
3)Nahl Suresi-16/125 
4)Al-i İmran-3/159 
5)İbn-i Mace,Ticarat,Bab,67 
6)Tirmizi,Birr,13 
7)İbn-i Mace,Ezan-2
 


1646 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi226
Bugün Toplam1019
Toplam Ziyaret4277096
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams