İSLAMDA GENÇLİK
Muhterem Müslümanlar!
Kainatın en seçkin varlığı insandır. İnsan hayatının en verimli olduğu dönem ise gençlik çağıdır. Gençlik, Yüce Allah’ın bizlere bahşettiği nimetlerden biri olup, bulunmaz bir fırsattır. Bu nedenle kıymeti iyi bilinmelidir.
Okumuş olduğum ayeti kerimede Allah Teâla şöyle buyurmuştur; “ O gün, hepiniz bütün nimetlerden sorguya çekileceksiniz”. 1 Hz. Peygamber (s.a.v.) de, gençliğin önemine dikkat çekerek, “İnsanoğlu, kıyamet gününde: gençliğini nerede ve ne suretle harcadığından, yaptığı işleri ne maksatla yaptığından, nalını nerede ve nasıl kazandığından, nerelere sarf ettiğinden, vücudunu ve sıhhatini nerede ve ne suretle yıprattığından sorguya çekilmedikçe, yerinden ayrılamaz” 2 buyurmuştur.
Geleceğini teminat altına almak isteyen milletler, gençliğini kendi değerleri doğrultusunda yetiştirmek zorundadır. Gençlik, temiz bir toplumun ve sağlıklı bir millet hayatının en önemli unsurudur. Toplumların yaşadığı güzelliklerin arkasında gençliğin olumlu davranışları bulunduğu gibi; yaşanan facia ve kötülüklerin arkasında da ihmal edilmiş gençlerin olduğu bir gerçektir.
Aziz Mü’minler!
Gençler, toplumun geleceğidir. Şu an sahip olunan maddî ve manevî kazançların tamamı, gelecekte gençlerimize emanet edilecektir. Bu yüzden ruh ve beden yönünden sağlıklı, inanç ve sorumluluk duygusuna sahip gençlerin yetiştirilmesi en önemli görevlerimizdendir. Tarih sayfalarına baktığımızda; önemli başarıların arkasında sağlam karakterli, inançlı ve güven duygusuna sahip gençlerin var olduğunu görürüz. İslâm’ın yayılması ve gönüllere yerleşmesinde, hidayet yıldızı olmuş pek çok gencin büyük katkıları olmuştur. Yüce Milletimizin şanlı tarihinde de iyi eğitimcilerin nezaretinde yetişmiş inançlı, bilgili ve sağlam karakterli Fatih Sultan Mehmet Han gibi müstesna gençlerin başarıları, yüzyıllardan beri göğsümüzü kabartmaktadır.
Değerli Mü’minler!
Yüce Dinimiz İslâm, gençlerin faydalı ilim, hür düşünce ve bağımsız teşebbüs kabiliyeti ile yetiştirilmeleri konusunda ebeveyne, topluma ve bilhassa eğitimcilere büyük sorumluluk yüklemektedir. Şurası unutulmamalıdır ki; aileyi ve toplumu huzursuz eden alkol, kumar, uyuşturucu bağımlılığı, gibi zararlı alışkanlıklara yönelme ve ahlâkî çöküntünün yayılması, gençlerin ihmal edilmesinden kaynaklanmaktadır. Böylesine kötü durumlara düşmekten, gençleri korumak yetişkinlerin en önemli görevidir.
Aziz Kardeşlerim!
Gençleri önemsemek, onları anlamaya çalışmak ve kendilerinde var olan enerjiyi, dinamizmi ilim, fikir, sanat gibi faydalı neticelere yönlendirmek gerekir. Bunun için gençleri, millî ve manevî değerlerine bağlı, yaşadığı çağın farkında olan insanlar olarak yetiştirmek, sorumluluk sahibi her fert, toplum ve müessesenin görevidir. İslâm büyüklerinden birine ait olan şu güzel söz, bu açıdan çok önemlidir: "Çocuklarınızı yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları çağın ge- reklerine göre eğitiniz". Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in şu hadis-i şerifleri ile tamamlıyorum: "Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlâk ve edepten daha güzel bir miras bırakmış olamaz." 3 ve insanlar içinde Allah’ın en çok sevdiği kimse, kötülükleri terk edip iyiliklere yönelmiş olan gençtir.4
1- Tekasür-8
2- Tirmizi,Kıyamet 1
3- Tirmizi,Birr,33
4- Ramizül Ehadis, s.383
Hazırlayan: Durmuş İnceoğlu
Ünvanı: İmam Hatip
Mrk. Boztekke Ky. Çataltepe Mh.
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN