FESHANE’DE “4.GİRESUN GÜNLERİ” ÜZERİNE

15/04/2010

Seyfullah ÇİÇEK

      Feshane’de düzenlenen ve 9 Nisan 2010 tarihinde başlayıp üç gün süren “4.Giresun Günleri” de rüzgar gibi geldi, geçti.

        Geçen yıl bir milyon olarak tahmin edilen ziyaretçi sayısının bu yıl fazlasıyla aşıldığının telaffuz edildiği etkinliklerden belleğimizde kalanlar kısaca şöyle.

        Feshane’nin bahçesine adımımızı atar atmaz nefis et kokuları burnumuza bayram ettiriyor, ilkin.

        Biraz ilerleyip, başta portatif Akçaabat ve Piraziz köfte lokantalarını görünce, kokunun nedeni anlaşılıyor. Sonraki günlerde sadece burnumuzla yetinmiyor, midemize de bayram ettiriyoruz, nefis Akçaabat ve Piraziz köfteleriyle!

        “Bayram ettiriyoruz” derken, burada bir parantez açalım dilerseniz.

        İkinci gün öğleden sonra şaşkın şaşkın oturacak yer ararken, biri kolumdan çekip, yanına oturtuyor.

        Giresun Gazeteciler Derneği Başkanı bizim sevgili Bekir Bayram.

        Gözümüzdeki güneş gözlüğünü görünce, bizi ünlü hafız ve mevlithan merhum Kani Karaca’ya benzetmiş:

        -Ne o hocam, Kani Karaca gibi takmışsın kara gözlükleri. Az kalsın tanımayacaktık, diyor.

        İyi ki tanımış, sağ olsun bize hesap ödetmedi!

        Yani anlayacağınız, sevgili Bayram bir tek midemize değil, cebimize de bayram ettirdi!

        Tabi ki sadece köftecilerden ibaret değildi stantlar.

        Yöresel yiyecekten içeceğe, giyimden hediyeliğe kadar ne ararsanız var, bahçedeki açık hava tezgahlarında.

        Sonra binanın giriş kapısına yaklaşıyoruz.

         Dış cepheye asılan “Önce Vatan” sözcükleriyle süslü dev “Atatürk ve Topal Osman Ağa” posterleri ve Arif Hikmet Par’ın  “Giresun Uşakları” şiiriyle karşılaşıyoruz.

        “Kurtuluş Savaşı”na iki gönüllü alay gönderen, Atatürk’ün muhafızlığı gibi mukaddes bir görevi yüzlerinin akıyla üstlenen Giresunlular, ancak bu kadar güzel sembolize edilebilirdi.

        Bu anlamlı manzara karşısında daha içeri girmeden tüylerimiz diken diken oluyor.

        İçeri girmek dedik de…

        Daha ilk günden, bırakın yürümeyi, adım atmak imkansız. 

        Hani “iğne atsan yere düşmez” derler ya, aynen öyle. 

                        *** 

        “GÖRELE DONDURMASI KALBE İYİ GELİR”! 

        Adeta ayağımız yerden kesilmişçesine güç bela Görele standına ulaşabiliyoruz. 

        Bakıyoruz orada bir itiş-kakış. 

        Kameralar, objektifler hep oraya yönelmiş. 

        Bir de ne görelim, dünyaca ünlü kalp cerrahlarımızdan Prof. Dr. Bingür Sönmez, Görele Belediye Başkanı Ertuğrul Melikoğlu ve araştırmacı-yazar sevgili dostum Teoman Alpaslan standın bir köşesinde iştahla Görele dondurması yalıyorlar. 

        E, bu manzarayı görüp de taşı gediğine koymamak olmaz. 

        Patlattık espriyi: 

        -Arkadaşlar, Görele dondurmasının kalp sağlığına yararlı olduğu hocamız tarafından tescillenmiştir!

        Alkış alan ve kahkahalarla karşılanan bu esprimize Prof. Dr. Bingür Sönmez hocamız şu sözleri ekliyor:

        -Tabi kararında olmak kaydıyla!..

                        ***

        STANTLARDA CÜMBÜŞ VAR

        Üç gün süresince hayli renkli görüntülere ve büyük coşkulara sahne olan Feshane’de…

        Görele Belediyesi ve hemen yanındaki Görele Seyahat stantlarının bu yıl hayli hareketli…

        Çanakçı stantının otantik eşyalarla çok renkli…

        Tirebolu stantının her zamanki gibi nefis 42 No.lu Tirebolu Çayı ve yöresel yemekleriyle oldukça bereketli…

        Kelkit Havzası’nın güzide ilçeleri Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk stantlarının önlerinin, kurulan horon ve halaylarla fazla ahenkli olduklarını gördük.

        Keşaplılar’ın, geçen yıl kaybettiğimiz sevgili Vahit Hocamız’a, stantlarının çeşitli yerlerine astıkları resimleriyle gösterdikleri vefayı…

        Yağlıdereliler’in birbirlerine bağlılıklarını…

        Rahmetli eşimin memleketi Bulancaklılar’ın konukseverliklerini…

        Espiyeliler’in, Pirazizliler’in, Doğankentliler’in, Güceliler’in, Derelililer’in heyecanlarını…

        Görele Op. Dr. Ergun Özdemir Devlet Hastanesi’nin çalışkan Başhekimi Op. Dr. A.İbrahim Ulusoy ve ekibinin organ nakli kampanyasını…

        Medya platformunu oluşturan gazeteci arkadaşlarımızın özveriyle haber kovalamalarını…

        Giresunspor stantındaki Giresunspor’a yardım amaçlı forma satışlarını…

        Fuat Kuş kaptanlığındaki Mavi Karadeniz Televizyonu’nun anında görüntülerle (sağ olsunlar, bizi de yakalayıp mikrofon uzattılar)  Giresun’un sesini tüm dünyaya canlı canlı iletmelerini…

        Özlem Gök yönetimindeki Giresun Belediyesi Halk Oyunları Ekibi’nin güzel gösterilerini (tabi bu arada gözlerimiz, Giresun’un dünyaca tescillenmiş markası GİFSAD’ı da aramadı değil), Nursaç Doğanışık, Nazan Sıvacı, Yücel Öner, Erdal Güvendi, Kara Davut, Katip Şadi…gibi sanatçılarımızın sanatlarını konuşturmalarını…

        Kemençecilerimizin, davul-zurnacılarımızın kıvrak nağmelerini…

        Amerika Giresunlular Derneği’nin ta Amerika’dan getirdikleri Kızılderili bir çiftin tamtam danslarını alkışladık.

        Prof. Dr. İbrahim Balcığlu, Prof. Dr. Turhan Karadeniz, Prof. Dr. Bayram Öztürk, Doç. Dr. Harun Bostancı, Dr. Reşat Bahat, Ömer Cinel, Ayhan Yüksel, Mehmet Fatsa,  Remzi Mamaşoğlu, Av. Murat Toker, Yücel Kaya, Mahmut Aydın gibi değerli gazeteci, araştırmacı-yazar, akademisyen ve iş adamlarımızın panellerini can kulağıyla dinledik.

        İstanbul Milletvekili değerli hemşehrimiz Hüseyin Besli’nin muhterem eşi emekli öğretmen Emine hanımın ve Av. Sabri Öztürk’ün birbirinden nefis tablolarıyla, Filiz Uzun’un ağaç kakma marküteri çalışmalarıyla gözlerimizi ve ruhumuzu dinlendirdik.         Giresun Valisi Mustafa Yaman’ın, Belediye Başkanı Kerim Aksu ve yardımcısı Ömer Cinel’in, ilçe belediye başkanlarının, dernek yöneticilerinin olağanüstü çabalarını takdirle karşıladık.

        Gerek yazılı ilanlarla ve gerekse anonslarla sık sık duyurulmasına rağmen Başbakan’ın etkinliklere katılmaması burukluk yarattı ise de…

        Çevre ve Orman Bakanı Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Faruk Özak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, milletvekillerimiz Nurettin Canikli, Ali Temur, Eşref Karaibrahim, Murat Özkan, Hüseyin Besli, Mehmet Domaç, Ünal Kacır, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Giresun Valisi Mustafa Yaman, Isparta Valisi Ali Haydar Öner başta olmak üzere siyasilerimizin ve valilerimizin ilgileriyle teselli bulduk.

        Gece yapılan havai fişek gösterilerini hayranlıkla izledik.

                        ***

        FİSKOBİRLİK NASIL KURTULDU?

        Bu arada bazı stantlardan alış-veriş yapmadan geçemedik.

        Bir defasında Fiskobirlik’den çeşitli fındık ürünleri alıp kalabalığa karıştığımızda, Giresun Dergisi sahibi sevgili Remzi Mamaşoğlu ile burun buruna geldik ve bir espri de ona patlattık:

        -Duydun mu, Fiskobirlik iflastan kurtuldu?

        Espri yaptığımı anlamadı ve şaşkın şaşkın sordu:

        -Hayrola, kim söyledi?

        Elimdeki poşeti göstererek:

        -Fiskobirlik’ten biraz alış-veriş yaptım, deyince, bastı kahkahayı.

                        * * *

        HİÇ KUSUR YOK MUYDU?

        “Hocam, günlerdir uykusuzum. Dün gece de iki saat ancak uyuyabildim” diyen sevgili Hasan Turan kardeşimin kan çanağına dönmüş gözlerini ve iyi niyetle koşuşturan ekibinin bitmez, tükenmez heyecan ve enerjilerini bizzat gördükten sonra…

        Vicdanımın sesine uyarak, “Kadı kızı kusurları”nı teğet geçmeyi uygun buluyorum.

        Malum, amacımız “bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek”.

        Maksat hasıl olduğuna göre, gerisi laf-ü güzaf!

        Bizlere bu güzellikleri yaşatan başta Giresun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu Başkanı Hasan Turan ile Giresun Dernekleri Birliği Başkanı Halil Kütük ve Giresun Valisi Mustafa Yaman olmak üzere…

        Dernek başkanlarını, yöneticilerini, katkıda bulunan firmaları ve diğer emeği geçenleri yürekten kutluyor, hepsine tek tek teşekkür ediyorum

kaynak:yenitirebolu.com

Yorumlar