• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

EYNESİL EBRAR’DA ‘MÜMİN KADIN’ KONUŞULDU

22/04/2012

Eynesil Ebrar Eğitim ve Dayanışma Platformu’nun tertip ettiği ‘’İslami Düşünce Konferansları’’ serisinin yedincisi Araştırmacı-Yazar Hülya Şekerci’nin ‘Kuran-Hayat Ekseninde Mümin Kadın’ konulu tebliğini sunmasıyla devam etti. Konferans Recep Bodur hocanın Kuranı Kerim okumasıyla başladı. Özgeçmişi takdim edilen Hülya Şekerci konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Araştırmacı-Yazar Hülya Şekerci şunları söyledi;

‘İslam’da Kadın’ konusu etrafında çok fazla tartışmaların yapıldığını söyleyerek konuşmasına başlayan Şekerci, ‘bu konu, Tanzimat döneminden başlayarak Cumhuriyetin ilk dönemlerinden beri hep tartışıla gelmiş sorunlardan bir tanesidir. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde kadın hep tartışma konusu olmuştur. Çünkü kadının kıyafeti üzerinden modernleşme hareketi başlatılmıştır. Bu modernleşme hareketinin bir de meşhur sloganı vardır;’Kuran’ı kapa! Kadını aç!’.Yani Kuran’ın hükümlerinin ortadan kaldırılması, kadının başının açılması hedeflenmiştir’ dedi.

 

Batıcı aydınların modernleştirme projelerinde kadın konusuna bakış açılarına karşı muhafazakâr/ dindar bakış açısına sahip olanların geleneksel yaklaşımı tümüyle sahiplendiğini ifade eden yazar, her konuda olduğu gibi kadın konusunda da temel kaynağımız olan Kur’an’ın belirleyici olması gerektiğini vurguladı. Yanı sıra Kur’an ayetlerini bütünleyen Rasullah’ın uygulamalarının da ortaya çıkarılmasının önemli olduğunu ifade etti.

      EYNESİL EBRAR’DA ‘MÜMİN KADIN’ KONUŞULDU

Yazar, konuyla ilgili olarak bazı rivayetlerin ön plana çıkarıldığı bazılarının ise göz ardı edildiği bir süreç yaşandığını örneklerle açıkladı.

İlk yaratılış olayında Hz. Havva’nın Hz. Âdem’in can sıkıntısını gidermek için onun kaburga kemiğinden yaratıldığı fikrinin Kurani bir bilgi olmadığını aksine bu bilgilerin Tevratta yer aldığını söyledi. İsrailiyat olan bu bilgilerle daha baştan kadın ikincil varlık haline getirilmektedir. Toplumda bu anlayışın Kuran’da geçen bir ayet olduğuna dair ciddi bir bilgi eksikliği söz konusudur. Hatta yasaklı meyveyi Hz. Âdem’e Hz. Havva’nın yedirdiği bilgisi yaygındır. Bu nedenle kadın ayartıcı, fitne unsuru ve kaçınılması gereken şeytan olarak algılanmaktadır. Kuran’da ise her iki cinsin aynı özden yaratıldığı, yasaklı meyveyi birlikte yedikleri ve birlikte tövbe edip bağışlandıkları tartışmaya mahal vermeyecek biçimde açıkça ifade edilir.

Yine fitne unsuru olarak görülen kadının ibadetinin en makbulünün evinin en ücra köşesinde kıldığı namazdır anlayışı toplumda hâkimdir. Ancak Hz. Peygamber (a.s) döneminde kadınlar mescide gelmek için uygun elbiselerinin olmadığı söyleyerek yakınmışlar, Resulullah(a.s)’da arkadaşından ödünç alarak gelin demiştir. Yine bir gün namaz kılarken Hz. Peygamber(a.s) kısa bir sureyle namazı kıldırmış. Neden böyle yaptığı sorulunca ağlayan çocuğu göstererek annesinin rahatsız olmaması için böyle davrandığını söylemiştir. Ama günümüzde mescitlere çocuk getirildiğinde cemaatin tavrının nasıl olduğunu ibretle müşahade etmekteyiz. Mescid önemlidir çünkü Hz. Peygamber (a.s)’ın sahabeyi irşad ettiği, gelen vahyi anlattığı tebliğ ettiği bir mekândır ki kadınlarında bizzat gelerek bu eğitime katılmasını istemiştir. Eski alışkanlıklara sahip bazı sahabeler kadınların sürekli mescide gelmesini Hz. Peygamber(a.s) şikâyet etmişler. Resulullah(a.s) ise, kadınları mescide gelmekten alıkoymayın demiştir. Yani dini bizzat Hz. Peygamber(a.s)’tan öğrenmekten alıkoymayın demek istemiştir.

Hz. Peygamber (a.s) döneminde kadınların siyasi işlerde görev aldıklarını, bir kadının zabıta olarak görev yaptığı ve Hz Ömer zamanında bu görevine devam ettiği görülmüştür. Cihad zamanlarında geri hizmette görevde bulunmuşlardır. Uhud savaşında ise ordunun dağıldığı zamanda Hz. Peygamber (a.s) yara almasın diye Nesibe Hatun etrafında pervane olmuştur. Daha sonra Hz. Peygamber (a.s) şöyle demiştir; savaşın en çetin vakitlerinde sağıma dönüyorum Nesibe Hatun soluma dönüyorum Nesibe Hatun diye kendisini taltif etmiştir.

     EYNESİL EBRAR’DA ‘MÜMİN KADIN’ KONUŞULDU

Klasik tefsir ve fıkıh kitaplarında erkeğin ailede kavvam oluşundan yola çıkarak kategorik olarak erkek cinsinin kadına her halükarda üstün olduğu yorumlarının yapıldığını söyleyen Şekerci, bu yorumlarla ‘üstünlük takvadadır’ ayetinin göz ardı edildiğini ifade etti. Oysa Kuran ayetlerine baktığımızda kadın kendisinden biat alınan, tek başına Allah karşısında sorumlu bir bireydir. Rabbimiz namaz kılan, zekât veren, hicret eden, işkence çeken mümin erkekler yanında, mümin kadınlardan da bahsetmiştir. Öyleyse yaradılışta ve Allah’a kul olmada kadın- erkek arasında bir fark yoktur.

 Müminlerin bu konuları tartışırken kadın- erkek saflaşmasına girmemeleri gerektiğini vurgulayan Şekerci ‘ bizler cennet ideali taşıyan müminler olarak aile ilişkilerimizi sevgi ve merhamet temeli üzerine bina etmeli, İslami ilkelerin ihyasında birbirimizle dayanışma içinde olmalıyız’ diye sözlerini bitirdi.

Program Prof.Dr. İbrahim Sarmış’ın 26 Mayıs 2012 Cumartesi günü ’Hz. Peygamberi Doğru Anlamak’ konulu konferansın duyurusu ile sona erdi.

 

 

 



1815 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi127
Bugün Toplam445
Toplam Ziyaret4278480
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams