* Çöp Tesisi Hakkında Bilirkişi RaporuÇAVUŞLU TAŞOCAĞI MEVKİİ ÇÖP BERTARAF TESİSİ HAKKINDA PROJE TANITIM DOSYASI HAKKINDA KANAAT
T.C. Anayasası ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tarafımıza tanımış olduğu hak ve yükümlülükler dolayısıyla ilgili konuda kanaatlerimizi belirtme durumu ortaya çıkmıştır. Öncelikle T.C. Orman Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü Web sayfasında bulunan “Çavuşlu Taşocağı Mevkii Çöp Bertaraf Tesisi Hakkında Proje Tanıtım Dosyası” içeriğinden tesis projesinin tanıtımını yaparak başlamak uygun olacaktır. Çünkü kamuoyunda tartışılan konu hakkında tek geçerli kaynak bu hazırlık dosyasıdır. Ne hakkında tartışıldığının iyice anlaşılabilmesi amacıyla dosyanın aşağıya geniş bir özeti çıkarılmıştır. Tesis Projesinin Genel Tanıtımı: Tesis veya diğer adıyla “Giresun Katı Atık Yönetim Sistemi Projesi” Giresun ili geneline hizmet vermek üzere evsel nitelikli atıkların toplanması, geri kazanımı ve bertarafını kapsayan bir atık yönetimi projesidir. Sahibi Giresun İli Katı Sıvı Atık ve İçme Suları Birliği’dir. Üyeleri Giresun Merkez, Bulancak, Keşap, Espiye, Tirebolu, Görele, Piraziz, Çanakçı, Dereli ve Eynesil İlçe Belediyeleri ile Giresun İl Özel İdaresi’dir. Proje T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın konuya ilişkin yönetmelikleri ve Avrupa Birliği’nin bu konudaki direktifleri doğrultusunda hayata geçirilmek istenmektedir. Proje ile aşağıda verilen ve düzensiz depolama sonucu ortaya çıkan olumsuzlukların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. · Oluşan sızıntı suları, denizi, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirletir. · Deniz ekosistemini etkileyerek deniz canlılarının yok olmasına neden olur. · Kontrolsüz çıkan gazlar çevredeki canlılara zarar verir ve halk sağlığını tehdit eder. · Oluşan metan gazı bir kıvılcım ile patlayabilir ve yangınlara neden olur. · Çıkan kötü kokular çevrede yasayanları rahatsız eder. · Sahalar fare, sinek ve diğer zararlılar için barınma ve üreme yeri olur. · Açık sahaya giren hayvanlar çeşitli hastalıkların taşıyıcısı durumuna gelir. · Atıklar dağılarak geniş bir alanda görüntü kirliliği oluşturur.” Bu proje ile, evsel katı atıkların Türkiye ve AB katı atık mevzuatına uyumlu olarak taşınması, geri kazanılması, kompostlaştırılması, düzenli depolanması, sızıntı sularının arıtılması ve depo gazlarının değerlendirilmesi hedeflenmektedir.
Proje başlangıcında, evsel katı atıkların ikili toplanma esasına göre toplanması planlanmıştır. Kaynağında ayırma sistemi olarak adlandırılan bu uygulama başlangıçta pilot uygulama yani küçük bir örnek şeklinde olacaktır. Ulusal ve AB çevre mevzuatı bunu gerektirmektedir. Kaynağında ayırma sistemi, evsel nitelikli katı atıkların, ev, işyeri ve endüstri tesislerinde iki ayrı poşette toplanmasıdır. Bu poşetlerden mavi renkli olanına evsel atıkların kuru kısmı, siyah renkli poşete diğer atıklar (yaş) atılacaktır.
Farklı nitelikteki yaş ve kuru evsel atıklar için iki ayrı atık akış sistemi öngörülmektedir. Proje sahasında, düzenli depolama ile birlikte, kompost tesisi ve maddesel geri kazanma tesisinin de yer alması planlanmaktadır. Kompost tesisi organik atıkların, maddesel geri kazanma tesisi ise geri kazanılabilir atıkların bertarafı kapsamında projeye dahil edilmiştir.
Depolanan atıklardan oluşacak sızıntı suyunun toprağa ve yeraltı suyuna karışmasını önlemek amacıyla, AB ve Türk mevzuatlarına uygun zemin geçirimsizliği sağlanacağı belirtilmektedir. İşletme aşamasında depolama alanının birden fazla hücreye bölünerek doldurulması, atığın üzerine günlük örtü tabakası (toprak) serilmesi ve alan dolduğunda da üzerinin son tabaka olarak toprakla kapatılıp bitkilendirileceği belirtilmektedir.
Depo tabanı üzerine, sızıntı sularını toplamak üzere drenaj boruları döşenmesi, toplanan suların bir havuzda toplanarak iki aşamalı arıtma tesisine yönlendirilerek arıtılması tasarlanmıştır. Arıtma sonunda çıkacak suyun kalitesinin kentsel atıksu arıtma tesisine deşarj standartlarını sağlayacak şekilde tasarlanacağı öngörülmektedir
Atıklardan ayrışma sonucu oluşacak yanıcı ve patlayıcı depo gazlarının saha içerisine yapılacak düşey kuyularda gaz toplama sistemi ile toplanarak, zarar görme riskinin en aza indirilmesi ve verimli olarak toplanması ve sonunda yakılması planlanmıştır.
Alanda depolama işlemi sona erdiğinde düzenli depolama tesisinin üzerinin, tüm hücreleri dolduktan ve nihai örtü ile kapatıldıktan sonra yerel bitkilerle yeşillendirilmesi ve rekreasyon (piknik, eğlenme, dinlenme) amaçlı kullanıma uygun olacak şekilde düzenlenmesi öngörülmektedir. Düzenli depolama tesisinin ömrü, diğer tesislere yönlendirilen atık miktarlarına bağlıdır. Kompost tesisine gönderilen veya geri kazanılan ambalaj atıkları miktarı arttıkça düzenli depolama tesisinin de hizmet ömrü uzayacaktır. Düzenli depolanacak atıklar, geri kazanılamayan ve kompost edilemeyen atıklardan oluşacaktır. Depolama alanında 15 ha’lık kısımda lotlar inşa edilecektir. Bu alan yaklaşık 3.250.000 m3 atık depolayabilecek kapasitede olduğundan 2030 yılına kadar hizmet verebilecektir. Karadeniz sahil yolundan 1 km içeride olan ve içerisinden küçük bir dere geçen alan 20,41 hektar yani 204,1 dekar büyüklüğünde, bölgemiz ölçeğinde devasa sayılabilecek ve düz bir alandır.
Tanıtım dosyasının hazırlayan ekibin çevresel etkiler konusundaki genel değerlendirmeleri şunlardır: · Projenin öncelikle sosyo-ekonomik çevre üzerinde çok olumlu etkilerinin olacaktır. · Sızıntı sularının, geçirimsizliği sağlanan depo tabanı üzerine yerleştirilen toplama boruları ile sızdırmaz biriktirme havuzuna yönlendirilmesi, atıksu arıtma tesisinde arıtılması ile çevreye zararı önlenmektedir. Ayrıca organik karakterli çöplerin ayrı toplanması ve düzenli depolama yerine kompost tesislerinde bertaraf edilmesi, sızıntı suyu oluşumunda önemli ölçüde azalma sağlamaktadır. · Proje sahası bir içme suyu besleme havzasında yer almadığından, yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarına olabilecek etkilerin ortadan kaldırılması modern toplama ve arıtma teknolojileri ile mümkün olacaktır. · Koku, emisyon ve toz oluşumu, günlük örtü toprağının düzenli olarak serilmesi ile en aza indirilmektedir. · Sahada oluşan metan içeriği yüksek depo gazı, gaz bacaları ile toplanacaktır. Bu şekilde düzensiz depolama alanlarından kaynaklanan en önemli problemlerden olan patlama ve yangınların önüne geçilecektir. Proje alanının yerleşim merkezlerine uzak olması da dikkate alındığında, hava üzerine olan olumsuz etkileri alınan önlemlerle önüne geçilecektir. · İnşaat aşamasında kazı ve dolgu makinelerinden gürültü ve titreşim problemi kaynaklanacaktır. Şiddeti orta seviyede olmakla etki kısa süreli ve geçici olacaktır. İşletme aşamasında saha makinelerinden kaynaklanan gürültü ve titreşim ise, etki şiddetinin yüksek olmaması, sahanın yerleşim merkezlerine uzak olması ve saha içerisinde kullanılacak araçların seçimine ve bakımına özen gösterilmesi ile önemli bir çevresel soruna yol açmayacaktır. · Proje sahası ve yakını yörenin doğal flora ve fauna türlerini yansıtmaktadır. Düzenli depolama tesisi kapatıldıktan sonra üzeri yerel bitkilerle yeşillendirilecek ve daha yüksek kaliteli flora yapısına kavuşacaktır. Dolayısıyla, düzenli depolama faaliyetleri nedeniyle saha ve çevresini terk eden fauna için yeniden elverişli bir habitat oluşturulmuş olacaktır.
Tanıtım Dosyasında Çavuşlu Taşocağı mevkiinin seçilme nedenleri şöyle belirtilmektedir: · Saha mülkiyeti ve depo alanı için izin alınması konusundaki kolaylık, · Uygun jeolojik ve hidrojeolojik koşullar · En yakın havaalanından 3 Km uzaklıkta olması · En yakın yerleşim alanının en az 1 Km uzaklıkta olması, · Gözlenen alanda toprak kayması olmaması · Taşkın alanda bulunmaması, · Çığ ve erozyon bölgelerinde bulunmaması · İçme, sulama ve kullanma suyu temin edilen yeraltı suları koruma bölgelerinde bulunmaması · Yeterli hacim ve yer · Taban ve üst örtü malzemesinin arazinin yakınlarından temin edilebilir olması · Gelecek için genişletme potansiyelinin olması · Rüzgâr yönünün yerleşime doğru olmaması ve yollarının olması
Katı atık bertaraf tesisi yapılmasına karar verilen alanın seçimini öncesi iki alternatif daha belirlenmiştir.
1. alternatif, Bulancak İlçesi, Kovanlık Taş Ocak Mevkiinde bulunan terk edilmiş, 4,8 ha büyüklüğünde, Giresun Merkeze 28 km mesafede taş ocağıdır. Ancak alan ancak 4-5 yıllık hacme sahip olduğundan ve genişleme imkânı olmadığından düzenli depolama alanı olarak kullanılması uygun görülmemiştir 2. alternatif alan, Giresun Merkez’de Tekkeköy dere yatağında ariyet ocağı niteliğindeki 7-8 dönümlük bir alandır. Sahanın en yakın yerleşim birimine uzaklığı 2 km olup Merkeze 15 km uzaklıktadır. Saha gerek eğim, gerek Aksu Çayı’na yakınlığı ve alanın çok küçük olması ve genişlemenin mümkün olmaması nedeniyle yeterli şartları sağlamadığından uygun görülmemiştir. 3. alternatif alan, Görele İlçesi, Çavuşlu Taşocağı Mevkiinde bulunan 20,41 ha büyüklükteki taş ocağıdır. Seçilen bu alan 20,41 ha gibi büyük bir sahayı kapsaması nedeniyle uzun yıllar hizmet verecek büyüklüktedir. Fazla bir kazı yapmadan rahatlıkla geçirimsizlik sağlanıp sızıntı suyu drenajı yapılabilir ve döküme hazır hale getirilebilir konumdadır. Taşkın suları, çığ ve erozyon yönünden alan kontrol altına alınabilir. Alanın 3 km’lik bölgesinde hava alanı bulunmamaktadır. İçme, sulama ve kullanma suyu temin edilen yeraltı suları koruma bölgeleri dışındadır. Bu sebeplerle uygun görülmüştür. Şekil 1. Çavuşlu Taşocağı’nın tanıtım dosyasındaki Google Earth görüntüsü. Projenin yeri ve etki alanı ise şöyle belirtilmektedir. · Sahil yolundan 1 km içeride ve Giresun il merkezine 70 km mesafededir. · Bu çalışma sırasında etki alanındaki toprak, hava, su, insan, flora (bitki toplulukları) – fauna (hayvan toplulukları) ve sosyo-ekonomik unsurlar etkilenecektir. · İşletme sırasında oluşacak etki alanı ise evlerden başlayarak çöp döküm alanına kadar yayılmaktadır. Özellikle sokaklardaki çöp bidonları ve çöp arabalarının sızdırmaz olması bu etki alanını daraltmakta ve oluşacak etkileri azaltmaktadır. Bu önlemler alınması halinde isletme sırasındaki etkilenme sadece, çöp depolamanın yapıldığı alandaki canlı ve doğada olacaktır. · Etki alanında oluşacak en önemli etki çöp sızıntı suyu ve oluşacak çöp gazlarıdır. Sızıntı suları atık depolanacak bütün alanlara yerleştirilecek taban geçirimsizlik sisteminin kurulması ile yer altı suyuna karışımı önlenecek. Bu taban örtüsü, Katı atık kontrol yönetmeliği gereği 1x10-9 m/sn veya daha az geçirgenliğe sahip geçirimsizlik tabakasından oluşmalıdır. Ayrıca sızıntı suları bu taban üzerine döşenecek dren boruları ile alınarak toplama havuzunda toplanacak ve ilk etapta çöp üzerine geri püskürtme suretiyle uzaklaştırılacaktır. Çöp gazları da toplanarak yayılması engellenecek ve bertaraf edilecektir.
Katı Atık Bertaraf tesisi için seçilmiş olan alan Karayolları Genel Müdürlüğüne tahsisli Hazine arazisidir. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü Karadeniz sahil yolu inşaatı sırasında kullandığı bu tas ocağını kullanmamaktadır. Yapılan ön görüşmelerde alanı Hazine‘ye geri vereceklerini bildirmişler ve birlik tarafından alanın tahsis çalışmaları başlatılmıştır. Dosyada önemli çevresel etkilere karşı alınacak önlemler şöyle açıklanmaktadır: · İnşaat safhasında çalışan personelin kullanma suyu tankerler ile temin edilecektir. Bu alanda, inşaat sırasında bir şantiyenin kurulacağı düşünülerek işçi ve diğer personelin içme ve kullanma suyu ihtiyacı 150 lt/kişi-gün olarak alınmıştır. Şantiyede 20 kişi çalışacağı varsayılarak günlük içme ve kullanma suyu olarak 3000 lt suya ihtiyaç duyulmaktadır. · İnşaat çalışmaları safhasında araçlar yakıt olarak motorin kullanacaklardır. · İşletme esnasında çalışan personelin içme ve kullanma suyu ihtiyacı · 150 lt/ kişi-gün’dür. İşletme safhasında ısınma gayesiyle kömür ve odun kullanılacaktır. · Projede kirleticiler inşaat ve isletme aşamaları olmak üzere iki kısımda ortaya çıkacaktır. Ancak isletme safhasında ortaya çıkan kirletici miktarı inşaat safhasındaki kirleticilere göre daha fazla ve riskli atıklardır. İnşaat aşamasındaki kirleticileriler: İşçi ve teknik personel atık suları İşçi ve teknik personel katı atık Hafriyat atıkları Hafriyat alanından çıkan toz Araçlardan kaynaklanan gürültü · İnşaat sırasında oluşacak bu atık sular fosseptikte toplanarak vidanjör ile uzaklaştırılacaktır. Oluşacak katı atıklar ise toplanarak mevcut vahşi çöp alanına nakledilecektir. · İnşaat çalışmaları sırasında proje sahasından çıkacak hafriyat atıkları taban eğimi ve yan seddelerin teşkilinde kullanılacaktır. İnşaat sahasından kaynaklanacak tozumaya karsı yollarda sulama yapılacaktır. · Hafriyat ve inşaat çalışmaları süresince en kötü hal senaryosu çizilerek Gürültü Modellemesi yapılacaktır. İnşaat sahasına en yakın yerleşim biriminin 1 m. Uzaklığında meydana gelebilecek gürültü şiddeti bulunarak 25862 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”ndeki verilen standart değerler ile karsılaştırma yapılacaktır. Şayet standart değerler aşılmış ise gürültü şiddetinin azaltılması için gerekli önlemler alınacaktır. · İşletme aşamasındaki kirleticileriler aşağıdaki gibidir: Çöp sızıntı suyu Çöp gazı Çöpten kaynaklanan toz ve koku İşçi ve personel atık suları İşçi ve personel katı atıkları · İşletme sırasında en ciddi atık sızıntı suyu ve gazdır. Ancak bu raporda sızıntı suyunun ilk etapta toplanarak çöp üzerine geri verileceği ve ileri dönemlerde miktarın artması ile bir arıtma tesisinin kurulacağını söylemek mümkündür. Çöp gazları ise toplama sistemleri ile toplanarak uzaklaştırılacaktır. Depo alanın isletmeye alınması ile birlikte 20 adet kalifiye çalışana ve 5 adet teknik personele istihdam sağlanmış olacaktır. Çöpün üzerine kuşların gelmesini, hafif maddelerin uçmasını, çöp kokusunun yayılmasını ve kötü görünümü engellemek amacı ile depolanan çöp günlük 15 cm civarında örtü malzemesi ile örtülecektir. · İşletme sırasında ikinci kirlilik çalışan personelden kaynaklanacaktır. İşletme safhasında oluşan evsel nitelikli atık sular bir fosseptikte toplanarak vidanjörle uzaklaştırılacaktır. Katı atıklar ise depolama alanına gönderilecektir.
Sonuç olarak tanıtım dosyasını hazırlayan ekip, işletmenin çevreye ve insan sağlığına herhangi bir olumsuz etkisinin olmayacağı tahminlerini kanaat olarak belirttikten sonra, yangına karşı alınacak önlemlerden bahsetmişlerdir. Bölgede yaşayan halkın “Halkın Katılımı Toplantısı” yapılarak bilgilendirileceği, alınan görüşlerin ve kararların ÇED raporu hazırlama sürecinde değerlendirileceği belirtilmiştir. Proje alanının yerleşim yerlerine uzaklığı bakımından diğer insanların etkilenmeyecekleri öngörülmüş ve taraf olarak görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.
Değerlendirme:
1. Tesisin işletilmeye başlamasıyla vahşi çöp toplama alanlarında görülen olumsuzlukların giderilmesi beklenmektedir. Fakat bu olumsuzlukların Çavuşlu Taş Ocağı mevkiinde de yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Bu konudaki değerlendirmelerimiz, proje dosyasındaki giderilmesi düşünülen olumsuzluklara göre maddeler halinde aşağıda verilmiştir. Oluşan sızıntı suları, denizi, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirletir.: Tesisin işletilmesiyle oluşacak sızıntı sularının arıtılması öngörülmekle birlikte, ilk aşamada sızıntı sularının toplanarak çöp üzerine püskürtülmesi planlanmaktadır. Arıtma tesisi yapılması ileri ki –belirsiz- bir tarihe bırakılmıştır. Belki de gelecekte gelişecek yeni durumlara göre yapılamayabilecektir. Bu geri püskürtmeler nedeniyle bir süre sonra depolanan atıklar sıvı hale dönüşecek ve arıtılmamış atık suyun dış ortama –dolayısıyla akarsuya- bırakılması kaçınılmaz hale gelecektir. Yüksek düzeyde bakteri ve kimyasal madde taşıyan bu atık suyun hemen bitişiğinde bulunan akarsudaki canlıları tümüyle yok etmesi, 1,4 km sonra ulaştığı Karadeniz’de miktarına bağlı olarak büyük bir alanda deniz yaşamını sona erdirmesi kaçınılmazdır. Ayrıca bu atık suyun Çavuşlu Beldesine su verilen kuyulara karışması ve Çavuşlu halkının sağlığını tehdit etmesi muhtemeldir.
Deniz ekosistemini etkileyerek deniz canlılarının yok olmasına neden olur.: Kurulması düşünülen çöp bertaraf tesisinin denize uzaklığı 1,4 km’dir. İşletme sırasında görülecek herhangi bir olumsuz durum (arıtılmamış atık suyun veya çöplerin, örneğin bir sel durumunda kontrolsüzce bitişikteki akarsuya karışması gibi) anında Karadeniz ekosistemini tehdit edecek ve etki alanındaki yaşamı sona erdirecektir. -Kontrolsüz çıkan gazlar çevredeki canlılara zarar verir ve halk sağlığını tehdit eder. Oluşan metan gazı bir kıvılcım ile patlayabilir ve yangınlara neden olur.: Yüksek oranda metan içeren ve yanıcı ve patlayıcı özelliği bulunan depo gazlarının toplanıp yakılarak bertarafı öngörülmekle beraber bu işin güvenle nasıl yapılacağına dair tatmin edici ve teknik bilgi bulunmamaktadır. Şemalarda elektrik üretimi görülmekle beraber dosya muhteviyatında sadece yakmadan bahsedilmektedir. Tesisin kurulması düşünülen alan Zıva havzasında onlarca yerleşim yerinin tek yolu olan Zıva grup yoluna bitişiktir. Bu belirsizlik oldukça yoğun kullanılan bu yolda seyahat edenler için büyük bir risk unsurudur. Ayrıca bu tesisten en az metan kadar canlı sağlığı için risk oluşturan karbondioksit ve karbonmonoksitte çevreye büyük ölçüde yayılacaktır.
Çıkan kötü kokular çevrede yasayanları rahatsız eder.: Bir yıkım ve yanma faaliyeti sırasında ortaya çeşitli gazlar ve dolayısıyla oldukça ağır bir koku çıkar. Tesisin hemen bitişiğinden itibaren dağınık yerleşim yerleri bulunmakta ve kuş uçuşu 1340 m sonra Çavuşlu belde merkezine ulaşılmaktadır. Belde merkezi ile tesis arasında önemli bir topoğrafik engel bulunmamakta ve belde merkezi her türlü etkiye açık konumda bulunmaktadır. Yıllık rüzgar dağılımlarına bakıldığında yılın önemli bir bölümünde rüzgarın güneyli yönlerden Çavuşlu beldesi istikametine doğru estiği görülmektedir. Ayrıca günlük sıcaklık değişimlerinden kaynaklanan dağ esintileri (dışarı rüzgarı) her sabah dağdan sahile yani Çavuşlu beldesine doğru esmektedir. Dosyada kokuyla mücadelenin her akşam atıkların üzerine 15 cm kalınlığında toprak örtülerek engelleneceği belirtilmekle beraber, bu miktarda örtü toprağının nasıl sağlanacağı konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Bu örtü uygulansa dahi çöpler gün boyu açıkta kalacak, yeni çöpler depolanmadan önce işleme tabi tutulacağından bir süre açıkta kalacak, dolayısıyla koku oluşacaktır. Kışları 5-6.000 yazları bunun birkaç misli insanın kullandığı Zıva grup yolu ağır bir koku baskısı altında kalacaktır. Ayrıca çöp taşıyan kamyonlardan yayılan kokular da göz önüne alınmalıdır.
-Sahalar fare, sinek ve diğer zararlılar için barınma ve üreme yeri olur. Açık sahaya giren hayvanlar çeşitli hastalıkların taşıyıcısı durumuna gelir.: Çöplükler esasen fare, tilki, çakal, karga ve en önemlisi martı gibi canlıların ana uğrak yerleridir. Üzeri örtü materyali ile kapatılan alan bu canlılardan bir ölçüde kurtarılabilir. 15 cm kalınlığında uygulanacağı belirtilen örtü canlılar tarafından kazılabilecek bir kalınlıktadır. Kaldı ki işlenmemiş atıklar zaten açıkta bulunacak ve bu canlıların açık hedefi olacaktır. Esasen bu canlılar için mekanik engellere ihtiyaç vardır. Dosyada bu yönde bir önlem görülmemektedir. Atıklardan alacakları hastalık etmenleri özellikle kanatlı hayvan dışkıları ile onlarca hatta yüzlerce kilometrelik bir alana yayılabilir. Atıklar dağılarak geniş bir alanda görüntü kirliliği oluşturur.: Oldukça geniş bir alan kaplayan tesis sahası ve işlenmemiş çöpler özellikle Zıva grup yolunu kullananlar ve yakın muhitte yaşayanlar için görüntü kirliliği oluşturacaktır. 2. Depo gazlarının değerlendirilmesi öngörülmekle beraber dosyada bu yönde bir planlama bulunmamaktadır. Gaz bertaraf yöntemi olarak yakma öngörülmüştür. Yanma sonucu oluşan ısıdan yararlanarak elektrik enerjisi üretimi sadece şemada bulunmakta fakat bu yönde bir planlamaya rastlanmamaktadır. 3. Evsel atıklardan kompost yapılması hususunun, proje başlangıcında pilot (küçük bir örnek uygulama) olarak yapılması öngörülmektedir. İkili toplama (yaş ve katı atıkların ayrı poşetlere konulması) uygulamasının oturmasını müteakiben kompost tesisinin kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır. Yani ikili toplama oturana kadar (belirsiz bir süre) atıklar yığılacaktır. Kaldı ki, ikili toplama uygulaması da pilot olarak başlatılacak olup, ne zaman tam kapasite faaliyete sokulacağı bilinmemekte ve bu yönde bir öngörü de dosyada bulunmamaktadır. 4. Alanda mevzuata uygun bir zemin geçirimsizliği sağlanacağı belirtilmekle beraber, bu geçirimsizlik hiç sızdırmama değil, sızıntıyı belirli bir seviyenin altına düşürme amacı gütmektedir. Dosyada zeminin kayalık olmasının sızdırmazlığı kolaylaştıracağı belirtilmektedir. Fakat yıllar süren patlatmalardan sonra zeminde oluşacak küçük ölçekli kırık ve çatlaklar yine de atık suyun yer altı sularına karışması için risk oluşturmaktadır. 5. Depo tabanı üzerine, sızıntı sularını toplamak üzere drenaj boruları döşeneceği, toplanan suların bir havuzda toplanarak iki aşamalı arıtma tesisine yönlendirilerek arıtılacağı belirtilmektedir. Arıtma sonunda çıkacak suyun kalitesinin kentsel atık su arıtma tesisine deşarj standartlarını sağlayacak şekilde tasarlanacağı öngörülmektedir. Yani atık su tam olarak arıtılmayacak, ancak belli oranda bir temizleme uygulanacaktır. Hangi işlemlerden geçirilerek ne tip bir arıtmaya tabi tutulacağı ise belirsizdir. Kaldı ki daha önce de belirtildiği üzere ilk yıllar için arıtma düşünülmemektedir.
6. Yanıcı ve patlayıcı depo gazlarının düşey kuyularda toplanarak tehlikeyi azaltmak amacıyla yakılacağı belirtilmekte, fakat çevreye aynı şekilde zararlı karbondioksit veya diğer gazların bertarafı ile ilgili bir unsur bulunmamaktadır. Böyle civarında yoğun yerleşime sahip bir alanda bu konu ayrıca risk unsurudur. 7. Kurulacak tesisin 2030 yılına kadar işletileceği belirtilmekle beraber, dosya incelendiğinde gelecekte tesisin civar arazilerin kamulaştırılması ile büyütülmesinin planlandığı ve tesisin burada çok daha uzun süre işletileceği anlaşılmaktadır. 8. Tanıtım dosyasının hazırlayan ekibin çevresel etkiler konusundaki genel değerlendirmeleri konusundaki değerlendirmeler aşağıda ana başlıklar itibarıyla yapılmıştır. · Projenin öncelikle sosyo-ekonomik çevre üzerinde çok olumlu etkilerinin olacaktır.: Bu konu oldukça belirsizdir. Sosyo-ekonomik çevre üzerindeki etkilerinin (projenin sosyal ve ekonomik etkilerinin) tam tersine eksi önde olacağı yönünde bir öngörüde bulunmak oldukça mümkündür. Tesiste toplam 20 işçi ve 5 teknik personelin çalışacağı belirtilmektedir. Bu sayıda personelin yaptığı negatif etkilerle kıyaslandığında çevreye önemli bir sosyal ve ekonomik katkı sağlayamayacağı açıktır. Kaldı ki, Çavuşlu beldesinin vadideki rüzgar hareketleri dolayısıyla sürekli bir koku etkisi altında kalacağı, bu nedenle örneğin Çavuşlu beldesinde mola veren otobüslerin burada durmayacağı öngörülebilir. Yine, gelecekte yayla turizmine en önemli adaylardan olan Sisdağı’na ulaşımın sağlandığı yollardan biri çöp tesisine bitişik olduğundan yolcular bu yolu kullanmayacak, bu durum turizmden beklentileri bulunan Zıva köyleri için oldukça olumsuzluk oluşturacaktır. Bu örnekler oldukça fazla miktarda çeşitlendirilebilir. · Sızıntı sularının, geçirimsizliği sağlanan depo tabanı üzerine yerleştirilen toplama boruları ile sızdırmaz biriktirme havuzuna yönlendirilmesi, atık su arıtma tesisinde arıtılması ile çevreye zararı önlenmektedir. Ayrıca organik karakterli çöplerin ayrı toplanması ve düzenli depolama yerine kompost tesislerinde bertaraf edilmesi, sızıntı suyu oluşumunda önemli ölçüde azalma sağlamaktadır.: Belirtilen konuların en azından ilk yıllar için söz konusu olmadığı, ilk yıllarda atık su arıtılması düşünülmediği, diğer tesislerinde pilot amaçlı olacağı, dolayısıyla ilk yıl depolamalarının vahşi depolamadan sadece örtü toprağı yönünden farkının olacağı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Örtü toprağı temini ve uygulaması konusunun ise bölgemiz toprak ve malzeme şartları dikkate alındığında gerçekleştirilebilirliği kuşkuludur. · Proje sahası bir içme suyu besleme havzasında yer almadığından, yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarına olabilecek etkilerin ortadan kaldırılması modern toplama ve arıtma teknolojileri ile mümkün olacaktır.: Proje sahası Çavuşlu beldesi su kuyularına çok yakındır. Kuyuların tesisin kurulması halinde işletilmesi mümkün değildir. Proje ekibi bu konuda bilgi toplamadığını zaten dosyada belirtmiştir. Bu durum proje hazırlanırken yeterli bilgiye sahip olunmadığını göstermektedir. · Koku, emisyon ve toz oluşumu, günlük örtü toprağının düzenli olarak serilmesi ile en aza indirilmektedir. : Yukarıda konuya detaylarıyla değinilmiştir. Önemle şüpheler barındırmaktadır. · Sahada oluşan metan içeriği yüksek depo gazı, gaz bacaları ile toplanacaktır. Bu şekilde düzensiz depolama alanlarından kaynaklanan en önemli problemlerden olan patlama ve yangınların önüne geçilecektir. Proje alanının yerleşim merkezlerine uzak olması da dikkate alındığında, hava üzerine olan olumsuz etkileri alınan önlemlerle önüne geçilecektir.: Yukarıda da detaylarıyla değinildiği üzere tek tehdit metan değildir. Yerleşim yerlerinin uzaklığı risk azaltıcı unsur olarak verilmekle beraber, köy ve mahallelerin alanın bitişiğinden başlaması ve 1340 m uzakta vadi çıkışında Çavuşlu Beldesinin bulunduğu göz ardı edilmiştir. · İnşaat aşamasında kazı ve dolgu makinelerinden gürültü ve titreşim problemi kaynaklanacaktır. Şiddeti orta seviyede olmakla etki kısa süreli ve geçici olacaktır. İşletme aşamasında saha makinelerinden kaynaklanan gürültü ve titreşim ise, etki şiddetinin yüksek olmaması, sahanın yerleşim merkezlerine uzak olması ve saha içerisinde kullanılacak araçların seçimine ve bakımına özen gösterilmesi ile önemli bir çevresel soruna yol açmayacaktır.: Bu konuda da aynı yanlış kabuller söz konusudur. Yerleşim yerleri hemen alanın bitişiğinden başlamakta ve yanından yoğun trafiğe sahip ve onlarca yerleşim yerine ulaşımın tek yolu (Zıva grup yolu) geçmektedir. · Proje sahası ve yakını yörenin doğal flora ve fauna türlerini yansıtmaktadır. Düzenli depolama tesisi kapatıldıktan sonra üzeri yerel bitkilerle yeşillendirilecek ve daha yüksek kaliteli flora yapısına kavuşacaktır. Dolayısıyla, düzenli depolama faaliyetleri nedeniyle saha ve çevresini terk eden fauna için yeniden elverişli bir habitat oluşturulmuş olacaktır.: Alandan bitki örtüsünün ve yaban hayatının uzaklaşmasının sebebi taş ocağının meydana getirdiği doğal doku tahribidir. Çöp tesisi kaynaklı tahripse en az 2030 yılına kadar sürecek, muhtemelen alan genişletmeleri ile daha uzun süre kullanılacaktır. Bu nedenle bu madde tamamen anlamını yitirmektedir. 9. Çavuşlu Taş Ocağı, proje için aşağıdaki gerekçeyle seçilmiştir. “Seçilen bu alan 20,41 ha gibi büyük bir sahayı kapsaması nedeniyle uzun yıllar hizmet verecek büyüklüktedir. Fazla bir kazı yapmadan rahatlıkla geçirimsizlik sağlanıp sızıntı suyu drenajı yapılabilir ve döküme hazır hale getirilebilir konumdadır. Taşkın suları, çığ ve erozyon yönünden alan kontrol altına alınabilir. Alanın 3 km’lik bölgesinde hava alanı bulunmamaktadır. İçme, sulama ve kullanma suyu temin edilen yeraltı suları koruma bölgeleri dışındadır. Bu sebeplerle uygun görülmüştür.” Tanıtım Dosyasında Çavuşlu Taşocağı mevkiinin seçilme nedenleri şöyle belirtilmektedir: · Saha mülkiyeti ve depo alanı için izin alınması konusundaki kolaylık, · Uygun jeolojik ve hidrojeolojik koşullar · En yakın havaalanından 3 Km uzaklıkta olması · En yakın yerleşim alanının en az 1 Km uzaklıkta olması, · Gözlenen alanda toprak kayması olmaması · Taşkın alanda bulunmaması, · Çığ ve erozyon bölgelerinde bulunmaması · İçme, sulama ve kullanma suyu temin edilen yeraltı suları koruma bölgelerinde bulunmaması
· Yeterli hacim ve yer · Taban ve üst örtü malzemesinin arazinin yakınlarından temin edilebilir olması · Gelecek için genişletme potansiyelinin olması · Rüzgâr yönünün yerleşime doğru olmaması ve yollarının olması
Alan taşkın suları yönünden kontrol altına alınabilir bulunmuştur. Bir sonraki kanaat kısmında uydu fotoğraflarından görülebileceği üzere, alan bir mikro su toplama havzasının tam çıkış noktasında ve Zıva vadisi su toplama havzasının yine çıkış kısmındadır. Üstündeki küçük dere bir menfez ile kontrol altına alınabilir, ancak yöremizde yılda birkaç kez görülen kısa süre içerisindeki sel oluşturan aşırı yağmurlar için alanda basit çözümler bulunamaz. Çöp yığınları sel sularının önünü bir bent gibi kesecek ve atık su ve çöplerin etrafa dağılmasına neden olacaktır. Bu topografyanın en basit incelenmesiyle dahi kolayca görülebilecek bir durumdur. Yine diğer maddeler yukarıda açıklandığı şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.
Kanaat: Dosya içeriği bir tanıtım dosyası olup, teknik detay barındırmamaktadır. Henüz bir ÇED raporu olmayıp, hazırlık evrakı mahiyetinde bir sunumdur. Ancak bu sunum yine de yapılmak istenen tesis hakkında yeterli bilgiyi sağlamaktadır. Dosya bölge yeterince araştırılıp incelenmeden hazırlanmış, yetersiz ve yanlış bilgiye sahiptir, çoğu yerde genel literatür ve standart uygulamalar kaynak gösterilmiştir. Çevresel etkilere maruz kalacak yerler arasında Çavuşlu beldesinin dahi olmadığı görülmektedir. Yapılan genel kabul ve değerlendirmeler oldukça fazla zorlamanın ürünüdür. Yoksa bu ifadeler ve kanaatler, dosyada da belirtildiği şekilde (örneğin içme suyu havzası olup olmadığının yeterince araştırılmaması ve Çavuşlu beldesinin bu alandan su temin ettiğinden habersiz olunması gibi) bu kolaylıkla yazılamamalıydı. Açıkça “çevreye olumsuz etkisi olmayacağı” gibi bir ibare konulabilmiştir. Bu ibare ancak ÇED süreci sonunda kesinleşebilir ve oldukça yoğun teknik çalışmalar gerektirir. Baştan bir yönlendirme ve şartlandırma içerisine sokulma durumu mevcuttur. Proje sonucu etkilenebilecek alan aşağıda uydu görüntüleri ile anlatılmaktadır.
Şekil 2. Taş ocağı ve yakın çevresi. Proje dosyasında mevcut resimde Çavuşlu beldesi bulunmamaktadır. Yakındaki bu ölçekte bir yerleşim yerinin dosyada özellikle gizlenmek istendiği anlaşılmaktadır. Tesis işletildiğinde tesise oldukça yakın olan belde ve köyler ile bu yolu kullanmak isteyen köylülerle, dağ ve yayla turizmine yönelen yerli ve yabancı turistler etkilenecektir. Rüzgâr, yağış ve diğer doğal etmenlerden kaynaklanacak olumsuzluklar, çöp tesisinin zararlı dış etkilerini Görele ve Eynesil İlçelerine kolaylıkla eriştirebilir. Çünkü her iki ilçede kuş uçuşu yaklaşık 5 km mesafededir. Ayrıca dosyada Çavuşlu Taş Ocağında yapılması öngörülen ve mevzuatta da bu şekilde yapılması zorunlu olan Halkın Katılımı Toplantısı mevzuata ve yasalara aykırı şekilde gizli olarak Giresun İl merkezinde yapılmıştır. Kanun ve yönetmeliklere göre ÇED süreci şeffaftır ve katılımcı yaklaşımla halkla birlikte yürütülmek zorundadır. Burada ise halka rağmen –gizli- bir süreç işletilmektedir. Bu gizli faaliyetler, güven sorununa neden olmaktadır.
Alanın yanından geçen grup yolunun hitap ettiği bölge aşağıdaki uydu fotoğrafından görülebilir. Şekil 3. Çıkışında taşocağı bulunan vadi ve su toplama havzasının genel görünümü. Yukarıda detaylarıyla değerlendirdiği üzere Çavuşlu Taş Ocağı mevkiinde kurulması düşünülen Çöp Bertaraf Tesisi yörenin sosyo-ekonomik yapısına hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, çevreye oldukça yıkıcı ve tahrip edici etkileri olacaktır. Yakın ve uzak çevredeki vatandaşların temiz ve huzurlu bir çevrede yaşama hakkı ihlal edilecektir. Bu tesisin sebep olacağı olumsuz dış etkiler Çavuşlu Beldesi başta olmak üzere civar ticari unsurlara olumsuz etki yapacak ve emlak fiyatlarının değerinin altına inmesine neden olacaktır. 200 dekarlık devasa boyuttaki bu alan, bölgemiz şartlarında oluşturulması mümkün olmayan bir yatırım alanı adayıdır. Çöplük gibi ekonomiye katkı sağlamayacak, aksine doğal ve ekonomik yapıyı tahrip edecek bir yatırım yerine, alternatif maliyetler dikkate alınarak çok daha faydalı yatırımlara yönlendirilebilir. AB fonları ve bölgesel kalkınma ajansları kırsal kalkınma projelerine önemli ölçüde hibe ve destek vermektedirler. Görele ve çevresinde halkın geçimine yönelik yeterli sanayi ve ticaret kuruluşu bulunmadığından on yıllardır göç en büyük acı gerçek olagelmiştir. Bölgesel bir kırsal kalkınma projesi ile her evden en az bir genç evde tutulabilir ve yerinde kalkınma politikasına destek olunabilir. Bu devasa hazine arazisi ise kırsal kalkınma tabanlı sanayi tesisleri kurulmaya müsait belki de tek alandır ve bu şekilde heba edilmemelidir. Yukarıda açıklandığı üzere, Çavuşlu Taş Ocağı mevkiinde bir Çöp Bertaraf Tesisi kurulması kesinlikle uygun değildir.
Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.
|