Giresun Gazeteciler Derneği (GGD) Başkanı Bekir Bayram, Türkiye'nin basın özgürlüğü açısından arzu edilen yerde olmamasının üzüntü verici olduğunu söyledi.

Bayram, ‘3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası basın kuruluşlarının verilerinde, Türkiye'nin, basın özgürlüğüne saygı açısından bulunduğu sıralamanın kaygı verici olduğuna dikkat çekti.

İktidarın demokratikleşme açılımlarına karşın, uygulamada, halkın doğru ve yansız bilgi edinme hakkını sağlamada, düşünce ve ifade özgürlüğünü genişletmede, basın sektöründe sendikal örgütlenme çalışmalarında hiçbir ilerleme kaydedilmediğini ifade etti.

BASIN NE KADAR ÖZGÜRSE DEMOKRASİ O DENLİ GÜÇLÜDÜR

Bayram, "Basın özgürlüğü sadece gazeteciler için değil, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme haklarını kullanabilmeleri açısından halk için de vazgeçilmez özgürlüklerin başında yer almaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğünün, 'resmi makamların müdahalesi olmadan kullanılması gerektiği' şeklindedir. Basın çalışanlarının ve özellikle yayın organlarının varlık nedeni olan haberin hazırlayıcıları olan muhabir, foto muhabiri, kameraman meslektaşlarımızın kimlik, kişilik ve sendikal örgütlenme sorunlarının çözümü için yetkililerce girişimde bulunulmuyor olması da ifade özgürlüğünün önündeki yasal engeller kadar önemli bir engelin var olması sonucunu yaratmaktadır. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Yani basın ne kadar özgürse demokrasi de o denli güçlüdür. Demokrasinin gücü basın özgürlüğü ile doğru orantılıdır" dedi.

İŞ TAKİPÇİSİ VE TETİKÇİ GAZETECİLER İSTEMİYORUZ

Bu yıl da basın özgürlüğünün önündeki engeller ve gazetecilerin giderek büyüyen sorunlarının burukluğu içinde olduklarını vurgulayan Bayram,"Demokrasi açılımına soyunan siyasilerin bu durumdan ders çıkaracaklarını ummak istiyoruz. Yaşadığımız zamana göz attığımızda basın sektörü için tablo iç açıcı değildir. Salt mesleğini yaptığı ve düşüncelerini özgürce ifade etmeye çalıştığı için öldürülen ya da tutuklu yargılanan meslektaşlarımızla ilgili soruşturma ve kovuşturmalar uzamakta ama saydamlaşmamaktadır. Büyük risk taşıyan meslekler arasında sayılan gazetecilerin yıpranma hakları ellerinden alınmıştır. Siyaset-medya-sermaye ilişkilerinde karşılıklı çıkarlar göz önünde tutularak gazetecinin denetim işlevi baltalanmaya çalışılmış, gazetecileri iş takipçisi ya da tetikçi konumuna indirgeyecek uygulamalara kapı açılmıştır'' şeklinde konuştu.

Kaynak:Giresun Ekspres