15/08/2016

Bir evden cenaze çıkması, o evin hem fiilen, hem de fikren meşgul olması demektir. O hâne halkının artık ne yemek yapmaya, ne de başka ikramla meşgul olmaya takat ve istekleri vardır

İslâm, böyle zamanlarda kederli aileye yük üstüne yük yükleme yerine, onların yüklerini üzerlerinden almayı ister; hattâ onların ikram etmeleri yerine, onlara ikram etmeyi emreder; ellerinin, ayaklarının tutmaz olduğu bir zamanda yardımcı olmayı ister.
Nitekim meşhur sahabî Hazret–i Ca’fer’in şehadet haberi gelmesi üzerine bir ara merhumun evine giden Resûlüllah (sas) Efendimiz:

– Ca’fer’in evine yemek getirin; onların yemek yapıp, çocuklarını doyuracak vakitleri yoktur, buyurmuşlardır. Tefsir sahibi Kurtubî der ki:

İslâm’ın emri, cenaze çıkan eve komşu evlerin bir müddet dışarıdan yemek getirmeleri, komşularının üzüntü ve elemlerine ortak olup, duydukları ıstırabı hafifletmeleridir.

Nitekim Karadenizde ve yakın çevremizde bu güzel İslâmî âdet  örnekleriyle pek güzel  devam etmektedir. 
Cenaze çıkan eve en yakınından başlayarak komşuları yemek getirirler. Onların tutmayan ellerini, bir lokma yemeye muktedir olmayan iştihalarını teselli ile harekete getirir, kara gün dostu olurlar.

Bu güzel âdet, ailenin duyduğu teessürün şiddetine göre uzayabilir. Bir, iki, üç gün... Hattâ hafta boyu bile vefalı komşuları onlara yemek getirir, dertlerine ortak olmaya devam ederler.

Bu müddet içinde merhumun sadece iyiliklerinden bahsederler, bu bahsi uzatmazlar, tekrar tekrar akla getirip de zihni meşgul etmeye devam etmezler. Mümkünse unutulur, unutturacak başka mevzulara geçilir.
Günümüzde benim en çok dikkati çeken cenazelerde bilhassa çarşı ortasındaki cenazelerde,  ceneze yakınlarının ekmek ve helva dağıtmasıdır.

Belki eskilerden yol ulaşımın olmadığı dönemlerden uzaklardan gelenler açlık çekmesin diye açlığını bastırsın diye dağıtılan ekmek, helvalar  günümüzde örf ve adet devam ettirilerek çarşı içersinde bile dağıtılmaktadır.

Bugün gördüğüm kadarıyla cenazeye katılanların bir çoğu almak istemiyor veya ihtiyacı yokken kendini alması gerek hissine kapılarak alıyor. cenaze sahiplerinin dahi neden dağıttığını bilmediği bir şeyi sorunca’komşum dağıttı ben dağıtmasam yanlış düşünecekler... bak babası öldü bir ekmek dağıtmadı..falan vs ’Halbki günümüzde Karadeniz sahilinin pek çok yerinden kalkan (bildiğim kadarıyla rize trabzonda yok)

Bu uygulamayı bu şekikilde ekmek helva dağıtarak değilde yapılan masraf kadar gerçek ihtiyac sahiplerine verilse veya,bir Okula,Camiye ,yola,çeşmeye bir vakfa bağışlansa daha yarlı olmaz mı.

Eğer bu ölünün ruhu için dağıtılıyorsa gerçek ihtiyac sahipleri için,okul,cami,çeşme ,yol için daha sevap olacağını düşünüyorum.İnsan iyilik yapar ne için yapar? Evet Allah rızasını kazanmak için ve ölünce Allah razı olsun diye niyaz ederiz ölü için...

Peki soruyorum sizlere.. çevremizde cenazelere katılıp hangimizden duydunuz veya hangimiz Rahmetli öldü, dağıtılan ekmek ve helva için alllah razı olsun veya geçmiş rahmetiler için falancı da ölmüştü Allah razı olsun ekmek helva yedik cenaze ekibınde….

Varmı ?..sanmıyorum aklınıza bile gelmezdir o o an unutulmuştır. Gerçek ihtiyac kişileri söyler ama sanırım bu da o cenazeye katılan kişilerin %’5 i etmez ama bir yola çimento veya emek okula veya camiye bağışlanıp bir eser yaratılmış olsa bu eser var olduğu müddetçe bu eserlerden yaranılır. Allah razı olsun der Bence açık ve sade olarak söylüyorum cenazede dağıtılan ekmek ve helvalara yapılan ödemeler gerçek ihtiyac sahiplerine kumanya ,veya camilere okullara çeşmelere yollara bağışlanırsa daha Allah katında makbul olur düşüncesindeyim

Eğer ibadetin gizlisi,yardımın iyiliğin gizlisi makbulsa dediğim gibi olması en uygun olanıdır.

Ancak, vefat teessürünü yendikten sonraki günlerde merhumun ruhu için fakirlere yemekler yedirip, hayırlar işleyerek ihsanlarda bulunmak, elbette bir kadirşinaslık eseridir. Bir vefa borcudur.

kalın sağlıcakla

Rıfkı İYİDERE -09/07/2010

Bu yazımı 09/07/2010  yılında yayınlamıştım geçen bir cenazede dağıtılan helva ekmekler için hoca cenazelerde talep yok kimse almıyor.israf oluyor.gördüğüm kadarıyla bundan sonra dağıtmayın ziyan olmasın uyarısı üzerine yazımı tekrar yayınlama gereği duydum.

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  - Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.