Görele'li hemşehrimiz Tv Programcısı, Sunucu ve Gazeteci Uğur Bilgi'den Çavuşlu'nun sorunu Çöp tesisi hakkında kaleme almış olduğu yazıyı siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Uzun zamandır gündemi meşgul eden ilimizin çöp meselesi gene yargı duvarına çarptı. Geçtiğimiz aylarda ortalama 80 km. gibi mesafelerden Görele Çavuşlu beldesindeki katı atık bertraf tesislerine çöpler dökülmeye başlandı. Bir kaç kez yargının durdurmasına rağmen, tesis gerekli olan işlemlerini tamamlamadan çöp dökme aşamasına geçti ve son bir yargı kararı ile yeniden tesisin çalışmaması konusunda durdurma kararı çıktı. Bu nihayi gibi görünen bir karar ancak daha öncede alınan yargı kararlarına rağmen çöp dökme aşamasına kadar varıldı.

Şimdi çöp sadece bizim değil, günümüzün en ciddi problemlerinin başında geliyor. Orda olmaz, burda olmaz, yok öyle değil böyle gibi bir dolu kısır çekişmeler epeyce daha uzayacağa benziyor. Belki tesis yapılan Çavuşlu taş ocağı mevkiini bilmeyenler vardır. Kısacık anlatmaya çalışalım. Öncelikle tesis kurulan yer tam dere yatağının içi, bölgenin içme suyu temin edilen depoların yanı başı ve etrafında köy ve belde gibi yerleşim merkezleri var. En önemlisi arada tek bir engel olmaksızın denizden Sis dağına kadar uzanan bir vadinin tam başlangıç noktası yani orada devinim yapan dağ ve deniz esintileri, rüzgar, yel oradaki havayı herşeyi ile 2200 metre rakıma kolayca alır götürür ve o güzergahta da tam 36 pare köy var ” Zıva vadisi ” dediğimiz. ÇED raporları hazırlanırken de derede balıklar yaşıyordu. Bunu neden yazıyoruz, zira sadece bu bile ÇED raporunun olumsuz çıkmasına gerekçe. Ama ne gariptir ki orada bu raporu hazırlayanlar yaşam emaresi görmediklerini beyan etmişler. Yazı dili ile mevkiiyi anlatmak belki zor olabilir bilmeyenlere ama şimdi teknolojinin yardımı ile sanalda yapılacak ufak bir gezinti ile nereye ne yapılmak istendiğini çok iyi görür objektif olarak bakarlar ise.

Bu konunun boyutlarından sadece birisi. Madem herşeye uygun bu bölge ve tesis yapılabilir diye kabul edelim. Orda bertaraf tesisi hakkında zamanında ahkam kesen efendiler, ” ben kapıma bile yapılsa ses çıkartmam, zerre kadar koku dahi olmayacak, istihdam sağlanacak, çevreye zerre kadar zarar vermeyecek vb. ” diyenler. Neden oraya vahşi çöp döktürdünüz? Çevre yerleşimlerden alınmaya başlanan kokular havalar ısınınca nerelere ulaşacaktı acaba? buna devam edilse çevrede yaşam emaresinin ölçüsü ne düzeyde olacaktı. Zira Of-Sürmene civarında vahşi çöp dökülen benzeri bir sözüm ona tesis var, görülmesini öneririm.

Evet dört başı mamur dünya ölçeklerinde bir tesis olacak, asla vahşi çöp dökülmeyecek, dere yataklarına, yaşama zerre kadar zarar verilmeyecek, denize çelik borulurla derin deşarj yapılacaktı. Ama çöp havuzunda biriken sular kolayca dereye akıyor. Derin deşarj ise hak getire! görünen tablo açıktan plastik borularla bişeler yapılmaya çalışılması yönünde ve mikrobik hastalıklara davetiye çıkartmış aşamada. Çünkü direk insanların içtiği su ile bağlantısı var. Sözün özü tesis dayatma ile bir aşamaya geldi ama vaad edildiği gibi olmadı ve bu hali ile zarar veren bir konumda. Bırakın dünya yada Avrupa ölçeklerinde olmayı, belki böylesi görülmemiştir bile.

Birde şöyle bir durum var. Çavuşlu’ya karar verilmeden önce çöp tesisi yapılması için iki farklı bölgede arazi alınmış. ( bu bir duyum tarafımızdan ) o arazilere ne oldu acaba? buralarla ilgili harcanan bütce nedir? Eğer buralar da bu tesis olmadı ise neden olmadı ? olmayacak bir tesis için neden arazi alımı yapıldı. Arazi alınmadı, harcama yapılmadı ise bütün suallerimide geri alıyorum peşinen.

Şimdi bu hafta başı gerekçeli karar Çavuşlu’ya ulaştı ve ” DUR ! ” dedi yargı. Bundan sonra ne olacak? gene yargı kararı tanınmayıp, sözüm ona bazı yazılı düzenlemeler ile devam mı edilecek. Yazılı düzenleme diyoruz zira bazı şeyler arazide değil, masa başında olup bitiyor.

Arazi yapısı kağıt üzerinde istenen şekle sokuluyor ama ne arazide ne yapılanmada pek birşey değişmiyor. Ha ” bunun başka yolu yok illede Çavuşlu ! ” denilecekse yeniden o zaman çevreye ve insanlığa zararı olmayan bir yapının hayata geçirilmesi kaçınılmazdır. Aksi olursa burası daha çok durdurulur, çok davalar açılır kapanır ve işlevini yerine getiremez!

Artık katı atık birliği şapkasını koyup masa üstüne düşünmesi gerek! alalım çöpümüzü deniz-dere kenarına dökelim yıllarca da böyle yapıldı zaten demeyeceğiz elbette. Ama ciddi anlamda gerçek bir katı atık bertraf tesisi yapmak çok mu zor? yada buna engel olan unsurlar neler? çıksın birileri açıklasın ve arap saçına dönen bu çöp sürecinin de sancısı bitsin. Ben basın mensubu dostlarımı Çavuşlu’ya davet ediyorum. Orada bu işin olmayacağını bizzat yerinde görsünler. Sadece fiziki olarak uygun olmaması nedeni ile ve sadece Çavuşlu’yu koruma adına değil bu kelamım. Böyle bir dertten il olarak kurtulma adına bir kamuoyu oluşturup çalınacak her kapıyı birlikte çalalım. ittifak sağlansın. Bu siyaset üstü bir kavram olarak algılanmalı çünkü. Çöp olayı sadece bir haber konusu olmaktan ibaret değil mücadele gerektiren bir sorumluluktur. Giresun’un her köşesi bizim ise, bu problemde hepimizindir.

Günümüz dünyasında çöp en ince ayrıntılarına kadar değerlendirilip ekonomik gelirler kazandırıyor. İnsanlar ve yaşam alanları bundan da asla zarar görmüyor hatta özel sektör çöplere talip olup, çöpü satın alıp değerlendiriyorlar ve bundan da kazanım sağlıyorlar.

Hülasa Çavuşlu bu iş için en baştan yanlış seçenekti ve yargı bir kez daha dur dedi. Çöp olayıda bu kısır döngüde sıkışıp kalamayacağına ve bir çözüm gerektirdiğine göre, artık gerçek bir çözüm çok elzemdir…