Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
En Sıcak Yaza Hazır Olun
25/01/2016 Her yer kar altında. Uzun süredir beklenen kar nihayet kendini gösterdi. Okullar erkenden sömestr tatiline girdi, yollar kapandı, insanlar evlerinden çıkamaz oldu. Aslında bereketin, bolluğun işareti, kuraklığın ilacıdır kar. Şu günlerde kar sevinci yaşansa da önümüzdeki yaz Türkiye’yi yine kavurucu sıcak günler bekliyor. İklim uzmanlarına göre, Türkiye 2 yıl aranın ardından yeniden kuraklık riskiyle karşı karşıya kalacak. Geçtiğimiz yılın Kasım ve Aralık aylarında ortalamanın 2 derece üstünde seyreden sıcaklık, yağışların azalmasına yol açtı. Yağışların azlığından ötürü özellikle büyük kentlerin su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranında önemli ölçüde düşüş yaşandı. Bu günlerde yağan yoğun kar, tarım alanları kadar barajlar için de sevindirici. Ne var ki kavurucu, kurak geçmesi beklenen önümüzdeki yaz ayları bugünleri aratacak. Çünkü, bilim insanları Türkiye’de 2007-2008 ve 2013-2014 döneminde yaşanan kuraklığın 2016 yılı için de söz konusu olabileceğine dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz, sıcaklık değerlerindeki artışın ve yağışlardaki düşüşün iki yıl önceki tabloyu andırdığını ifade etmiş. Kurnaz’a göre bu tablo göz önüne alındığında bu yaz mevsiminin de aşırı sıcak geçmesi bekleniyormuş. Yani kuraklık, insanı bayıltacak aşırı sıcaklar kapıda. Kuraklığın en önemli nedenlerinden biri termik santraller. Hava kirliliği kadar atmosfere saldığı sera gazı ile ozon tabakasının delinmesine, dolayısıyla aşırı sıcaklığa, kuraklığa yol açıyor termik santraller. İnsan sağlığına, doğaya, tüm canlılara verdiği zararın yanı sıra, aşırı sıcaklığa neden olduğu bilinmesine karşın hala termik santral iştahı dinmiyor. Halkın tepkilerine, gösterilerine karşın 70 termik santral projesinin hayata geçirilmesi gündemde. Eğer bu projeler hayata geçirilirse, Türkiye dünyanın en kirli ülkesi olmakla kalmaz, yıllarca kuraklığın pençesinde kıvranır durur. Kuraklıktan ötürü canlılar için yaşamsal öneme sahip çok sayıda su havzası kurudu. İstanbul’a içme suyu sağlayan Melen ile Sakarya havzaları yakın gelecekte küresel ısınmanın etkisinden ötürü kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Bu tehlike suyun bol olduğu Karadeniz için de söz konusu olacak. Eğer önlemler alınmaz, uyarılar görmezden gelinirse Türkiye gelecekte yeşili kaybolmuş, su havzaları kurumuş, çorak bir ülke haline gelecek. Gelecekte Temmuz aylarında sıcaklık 50 dereceye bile ulaşacak, Trabzon ve Rize gibi yağışın, yeşilin bol olduğu yerlerde 25 derecenin üzerine çıkabilecek. Bilim insanlarının ciddi uyarılarını felaket tellallığı olarak değerlendirenler olsa da gerçek bu. Yine bildiğimiz okur, termik santral sevdasından vazgeçemezsek, Türkiye’nin bu kötü sondan kaçışı mümkün değil. Atmosfer sıcaklığının artması binlerce yıldır var olan dengeleri bozdu . Hızlı nüfus artışı, sera gazı salınımı, en önemlisi karbondioksit gazındaki salınım artışı atmosferin ısı dengesini etkiledi. Dünya genelinde 1901-2012 yılları arasında iklim sıcaklığı değişiminde 0.9 derecelik artış yaşandı. Kuzey Kutup bölgelerinde 2009-2012 yılları arasında Türkiye’nin yüzölçümü kadar buzul yok olup gitti. Türkiye’de 1985-2035 yılları arasında yaz ayları için ortalama 2 derece sıcaklık artışı söz konusu. Kış ayında sıcaklıkların normal değerlerin 2 derece üzerinde seyretmesi öngörülüyor. İklim değişimine bağlı olarak okyanus suları daha fazla ısınıyor. Yüksek basınçtan ötürü nemli ve yağışlı hava Kuzey Avrupa’ya ilerliyor. Nüfusa göre su havzaları yetersiz. Temel sorunlardan biri de su havzalarının nüfusun ihtiyacını karşılayamaması. Belki gelecekte su savaşları bile çıkabilecek. Yağmur suları yeterince değerlendirilmiyor, kanalizasyona akıyor. Her yer dağ, taş beton oldu, yeşil bitki örtüsü kayboldu. Kuraklık, kavurucu sıcaklık, termik santraller, saldığı sera gazları bu denli tehlikeli, çözüm bekleyen bir sorun. Türkiye ve dünya çok ciddi tehlikeyle karşı karşıya.
Şükrü KARAMAN NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017 |
Piyasayı da Vurdu |
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017 |
Fındıkçı Kan Ağlıyor |
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017 |
Fındıkta Yine mi Hüsran? |
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017 |
Çavuşlu Boğuluyor |
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017 |
Fındığa Cenaze Namazı |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017 |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017 |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... |
Deniz Alarm Veriyor - 15/04/2017 |
Deniz Alarm Veriyor |
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017 |
Fındık Yerlerde Sürünüyor |
Devamı |