Fikret BODUR
fikret.bodur@hotmail.com
50 Kusur imamımız nerede? (2)
23/09/2010 Geçen haftanın devamı…..Adamın birine sormuşlar” En çok hangi ses hoşuna gidiyor “diye. Adamda “ Para sesi, kadın sesi, su sesi” demiş. İmamlarımızın kadın ve su seslerine ilgileri olmadıklarını biliyorum ama en çok “para sesine” düşkün olduklarına şahit olmaktayım. Arıcılık, araba alım satımı, ot ve çay kesme, ev alıp satma, fındık ırgatlığı v.b bütün ticaretlerde ilçe içinde söz sahibi olmuşlar. Alırken üçe, satarken on beşe fiyat verip, para kazanan imam arkadaşlarımız var. Allah çok versin ama sürekli ticaretle uğraşan imam, Allah’ın huzuruna durduğunda acaba aklında yapacak olduğu ibadet mi var, yoksa yaptığı veya yapacak olduğu ticaret mi? Acaba “bu arabadan ne kadar kar elde edebilirim, şu işten ne kadar para kazanabilirim” “Şu evi nasıl satabilirim” “Bu sene bal olmadı,” “halimiz ne olur” düşüncesiyle Allahın huzuruna duruyorlar. Ey cemet ehli, “ticaret yapan imamların arkasında kıldığınız namazları Allah kabul etsin”.. Âmin… İmam camiye gitmek için evinden çıktığında veya halk içine girdiğinde sorumluluk taşıyan kişidir. Bizdeki imamlardan bazıları evlerinden çıktıklarında sadece önlerine bakarak camiye doğru yol alabiliyorsa bu büyük bir eksikliktir. İmam yarı siyasetçi gibi olması gerekmektedir. İnsan ilişkileri gayet iyi, ilçede ise esnaf kapılarından, sokakta yürürken, köy yerinde veya mahallesinde halka Allah’ın selamını verip, güzel sözlerle söylemelidir. Bizim zamane imamlarımızın birçoğu selamsız bando misali, sadece “ön kısımlarına” bakarak esnaf ve halkın içinde gezmektedirler. Bir selamı vatandaştan esirgeyen imamlarımız var. ( istisnalar haric)
Memurlukta en rahat ve bereketli görevleri imamlar yapmaktadırlar. Şimdi bir düşünelim. Köy ve mahallelerde görev yapan imamların bir kısmı kira, su parası vermiyor. Birçoğu imam evlerinde ikamet ediyorlar. Kışlık yakacak odunlarının büyük bir kısmı köylüler tarafından karşılanılıyor, yoğurdu ayranı, sütü de eklenince anlayacağınız 2,000 bin lira maaş alan bir memur konumuna geliyorlar, nedense yetiremiyorlar. Çünkü onlarında arabacığı olcek, yatı olcek, katı olcek, arsası olcek, öteki imamın var benimde olcek. Valla gerisi kurtarmiiii… İmamlar olmasa cenazelerimizi kim kaldıracak diyorlar ya, ne yazı ki bizde cemaat ayrımcılığı var. İmamlarımız zengin cenazelerine ayrı bir önem gösteriyorlar. Zengin cenazelerine adeta yarış edercesine giden imamlarımız, fakir cenazelerine pek fazla ilgi göstermiyorlar. Eh, sadece imamlar değil tabiî ki, fakir cenazesine cemaatte pek fazla ilgi alaka göstermiyor. İkisi eklenince bir mahzunluk düşüyor etrafa. Son yıllarda camilere takılan merkezi ezan sitem yüzünden, imamların camiye gitmemeleri ve ezan okumamalarının en büyük sebebidir. Bize göre merkezi sistemde okunan ezanlar, imamların camilere gitmesine bir engeldir. Bir an önce merkezi sistemle okunan ezanların son verilmesi gerekmektedir. Muhtarı, köylüsü şikâyet etmediği müddetçe bu camiler daha da boş kalacaktır bizden hatırlatması. Ne sabah namazı var, nede yatsı. Bazıları sorumluluklarını az da olsa yerine getirebilmek için 3 vakitle yetiniyorlar. Peki, maaşı 3 vakit üzerinden alan kaç imam var. Hiç. Camiye gelecek olan cemaat, imamın vazife başında olmadığını bildiğinden camilere gitmemektedir. Bu nedenden dolayı birçok caminin kapı kilitleri pas tutma noktasına gelmiştir. Çok acı ve vahim bir olayla karşı karşıyayız, şikâyet eden yok.(istisnalar hariç) İlçe içinde uzun yıllardan beri camilerimizde görev yapan imamlarımızdan kaç tanesi kendisine bir cemaat kazandırmıştır. Düşünüyorum, git gide bitme noktasına gelen cemaatlere katkı yapan ve yapacak olan imam yok gibi. İnsanlardan kaçmakla imamlık görevi yapılmaz. Bazılarının ceplerinde akrep mi ne var bilinmez ama bir gazete almayı veya iki kişiyle bir araya gelip çay içmeyi müsriflik sayanlar var. Ondan sonra cemaat benden kaçıyor de. Tabiî ki kaçar kardeşim, yanınıza gelmeye cesaret edemeyen bir toplulukta, sizler onlara din hizmet vermeye çalışıyor gibi gözüküyorsunuz ve hala onları kusurlu görüyorsunuz. Camilerin temizliğinden mesul olan imamlar, temizlik denince hemen bir bahane buluyorlar. Görev sorumluluğu olmasa dahi Allahın evleri olan bu mekânlar, temiz tutulması gerekmektedir. Birçok cami örümcek ağlarıyla sarılmış, temizlenmeyi bekliyor. Bir camiyi temizlemekten aciz, görev sorumluluğu olmayanlar nedense sesi gür bir şekilde kendilerini savunuyorlar “ Ben cami temizlemekten mesul değilim.”” Benim işim sadece namaz kıldırmak” Eh, o zaman 5 vakit namazları camilerde kılın veya kıldırın cemaat sizleri takdir etsin. Yaz aylarında açılan kuran kursları yetişen genç nesillerimizin dinimizi öğrenmeleri açısından çok önemlidir. Son yıllarda sömestre tatillerinde imamlar 15 veya üzerinde talebe okuttuğu takdirde devletten ek ders ücreti almaktalar. Öğretmenlere verilen ek ödenek gibi bir şey. Kadroyu doldurmak ve ek ödenek almak için bin türlü fırıldaklar dönüyor. 15 altında talebe olunca yeterli sayım yok diye görev alınmıyor. 1 tanede olsa Allah için dini eğitim verilmesi gerekir. Camilerde merkezi sistemle ezan okunmasına bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Fakat merkezi sistem vaazların yapılması fıkıh yoksunu imamlarımızın önüne geçilmesi açısından devam etmesi gerekir diye düşünmekteyim. Bu tür imamların kendi kafalarına göre kuranı kerimi açıp vaaz etmeleri hem cemaati hem de kendilerini cehenneme götürebilir. İmamların kendi kafalarına göre tefsir yapmamaları için kalması gerektiğini düşünmekteyim. Evet, Kur’an-ı Azimüşşan elbette bütün Müslümanların kitabıdır, hidayet kaynağıdır. Ancak, ondan hüküm çıkartmak, O’nu tefsir etmek her Müslüman’ın yapabileceği bir şey değildir. Abdullah ibn-i Abbas (Radıyallâhu Anhüma) dan rivâyete göre Resûlüllah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem): “Kim Kur’an hakkında ilme dayanmadan söz söylerse yani, Kur’an-ı kendi kafasına göre yorumlarsa cehennemdeki yerine hazırlansın” buyurmuştur. Aklı başında ve ehlisünnet âlimi olan hiç bir âlim bu hadisten sonra halen, bana göre şöyle ben böyle düşünüyorum, benim mantığıma göre böyle diyebiliyorsa, ya makam peşindedir yâda şöhret peşinde... Şeytanın ve nefsinin esiri olmuştur... Evet, iki haftadır ilçemizdeki imamlarımızla alakalı yazı yazdık. Amacımız imamlarımızı kötülemekten ziyade, kendilerine bir nebze olsun çekidüzen vermeleridir. Asla onları karalama ve vatandaşın nazarında küçük düşürme diye bir iddiamız olamaz. Fakat görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri, duyarlı davranarak toplumumuza daha yararlı olmalarını arzu etmekteyiz. Misyonerlerin ülkemizin dağında taşında cirit attığı günümüzde sizce de imamlarımızın daha halkla iç içe, daha bilgi dolu konuşma ve vaazlarla halkımıza yaklaşmaları, onlara örnek olacak şekilde yaşamaları ve davranmaları gerekmez mi? İlçemizde takdir ettiğim birçok imam var. Görev yapanlara bir sözümüz olamaz. Bu yazılanları dikkate alıp bir an önce layıkıyla görev yapmalarını beklemekteyiz. “Bu ifadele bizim şahsi görüşümüzden ziyada halkın kendi görüşleri olduğunu hatırlatmak isterim. İnanmayan araştırabilir.” Yazı bittimi diye soracak olursanız bitmedi, ama biz imam arkadaşlarımızı fazla sıkmamak adına burada bitirelim. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Seçim yarışını kim kazanır? - 26/03/2014 |
Seçim yarışını kim kazanır? |
Yine yeşillendi fındık dalları - 20/03/2014 |
Yine yeşillendi fındık dalları |
Somuncuoğlu İntikam alacakmış!! - 12/03/2014 |
Somuncuoğlu İntikam alacakmış!! |
Bir İstanbul Masalı 2!!! - 06/03/2014 |
Bir İstanbul Masalı 2!!! |
Bir İstanbul Masalı!! ( 1 ) - 26/02/2014 |
Bir İstanbul Masalı!! ( 1 ) |
Vay be ne seçimdi..2 - 14/02/2014 |
Vay be ne seçimdi..2 |
Vay be ne seçimdi… 1 - 06/02/2014 |
Vay be ne seçimdi… 1 |
Başarılı bir siyasetçi böyle harcanmaz! - 30/01/2014 |
Başarılı bir siyasetçi böyle harcanmaz! |
Eynesil’de Seçim Çalışmaları ve AK Partinin Durumu - 17/12/2013 |
Eynesil’de Seçim Çalışmaları ve AK Partinin Durumu |
Devamı |