Köyden tayini çıkan imamın yerine yeni bir imam atanır. Tayin ataması yapılan imam taşınma telaşı, tanışma telaşı derken, yeni imam görevine başlar. Başlamasına başlarda ezan saatlerinde cemaatin abdest almadan camide namaz kıldıklarına şahit olur, şaşar kalır.
     1.2.3, gün derken dayanamaz köyün eski imamına bir mektup yazar.  Aradan belli bir süre geçtikten sonra eski imamdan kendisine bir mektup ulaşır. Mektupta…
     Değerli imam arkadaşım…
     — Ben o köyde ilk vazife aldığımda, köylülerden hiç biri ezan okununca camiye gelmezdi. Çözüm üretebilmek için onların içine girip samimiyet kurmam gerekiyordu, yaptım. Oyun oynadılar, oynadım. Top oynadılar oynadım. Geziye gittiler, onlarla beraber gittim. Onları kazanabilmek için bütün isteklerine cevap verdim. Taa ki; benimde isteklerim başlayana kadar. Belli bir müddet sonra bende onlardan istekte bulunmaya başladım. İlk isteğim camide namaz kılmalarıydı, ezan okununca camiye gelmeleri için davet ettim, abdestli, abdessiz gelmeye başladılar. Bu iş tayinim çıkana kadar böyle devam edip gitti.  Biz onları camiye getirene kadar o kadar uğraş verdik, çaba harcadık artık gerisi size kalmış. Camiye biz getirdiysek abdest almayı da siz öğretin saygılarımla…..

     Biz yıllardır Eynesil’in sorunlarını yazmaktan bıktık, usandık. Bir türlü başıbozukluk giderilmiyor. İleriye doğru yol alıp gideceğiz derken daha geriye gidiyoruz. Bu hafta sizlere İlçe halkının çok rahatsızlık duyduğu bir konuyu yazmak istiyorum. Bazı imam arkadaşlarımız bizlere kızabilirler ama halk adına, ilçe adına yazma gereksimi duymaktayım. Her kim olursa olsun görevini layıkıyla yapanın yanındayız, yapmayanın karşısındayız.
      İnsanlarımızın dini duygularını, örf ve adetlerini kaybetmelerinde, imamlarımızın toplum nazarında etkisi olduğu kanısındayım. Okuyanlar şöyle bir düşünsünle, bize illaki hak vereceklerdir.
      İmam; Önde bulunan zat  kendisine uyulan kimse  önder kişidir. Terim olarak fıkıhta imam; cemaatin önüne geçip onlara namaz kıldıran kimseye denir. İmamın yapmış olduğu göreve de imamet denir. İmamlık faziletli bir görevdir. Peygamber efendimiz ve kendisinden sonra gelen Raşit halifeler bu görevi yapmışlardır.
      Köy veya mahalle muhtarından sonra mesul bulunduğu bölgede söz sahibi olan kişilerdir. İlçemizde ki imamlarımızdan, köyünde veya mahallesinde söz sahibi var mı diye düşünüyorum, hemen, hemen hiç birinin söz sahipliği yok gibi. ( istisnalar hariç ) Çünkü vazife başında değiller. Son zamanlarda devir tersine mi döndü bilinmez ama camilerimizde imam bulamaz olduk. Heybetli ve modernize olmuş camilerimizin bir kısmında sadece merkezi ezan okunmaktadır. Vakit namazları ifa edilmemektedir.( İstisnalar hariç. Bütün cami ve imamlarımızı kast etmiyoruz.)
      Eynesil’de tam 50 küsur imam kadrosu var. Dile kolay, 11 köyün, 4 mahallenin tam 50 imam- müezzin kadrosu bulunuyor. Hala yetmediğini iddia edenler var ki; merkez camilerde yedek müezzin kadrosu dahi var. Yedek kadrosu olmasına olsun ama imamlar görevli oldukları günlerde, ilçe içinde gezmeleri halk tarafından büyük rahatsızlık uyandırmaktadır. Kemal Sunalın dediği gibi, “sallabaşı al maaşı”…bu şekilde maaş alan imamlarımız var. Böyle görev yapılıp devletten maaş alınıyorsa, bize de verin, olmaz mı?
      Siyasi gücü elinde tutanların cirit attığı bir memlekette, siyasetçilerin arkasına sığınıp imamlığı bırakıp başka görevlere kaçanlarda var. İmamlara devlet bir hak tanısa, beklide hepsi görev alanlarını değiştirecekler. Sanki zorunlu görevdeler. Camilerimizde, imam bulamayan cemaat neredeyse gazetelere zayi ilanı verecekler. “Cami imamımızı kaybettik hükümsüzdür.” Bu görevi devlet sizlere bir bedel üzerinden vermişse, neden görevlerinizi ifa etmiyorsunuz? Neden vazife günlerinizde ilçe içinde boy gösteriyorsunuz? Hâşâ hesap sormuyoruz. Devlete hesap sorulmaz. Yalnız, yanlış giden bir şeyler var. İpin ucu biraz gevşek bırakılmış gibi.
      Bazıları aldıkları maaştan yakınsalar da, asgari ücretli bir işçinin neredeyse 3 katı maaş aldıklarını hatırlatmakta fayda var. O garibanlar 1 ay asgari ücretle geçinmeye çalıştıkları yerde, görevleri sadece 5 vakit namaz ve 1 aylık ramazan ayında her gece teravih namazını kıldırmaktan başka asli görevleri olmayan imamlarımızın, aldıkları ücret uygunumdur? Sorgulamak haddimize değil ama toplumun düşüncesi bu yöndedir. Cenazelerde yapılan görevler hariç. Mevlitleri zaten parayla okumak adet olmuş, onu da zengin kesim okutturuyor, okuyan imama el harçlık verilmektedir. Alsa bir dert almasa ayrı bir dert oluşturmaktadır. (Maaş olarak bütün memurlarımızı kıyasladığımızı belirtmek isterim)
      Her namaz vakti ilçede gezen imamlarımız, memurlukta ki ek iş maddesinin de etkisiyle bazıları ticaretle meşgul oluyorlar. İmam önce cemaatinden mesuldür. Cemaatine güven vermelidir. Bazılarının babası, abisi, kardeşi esnaflık yapıyor. İmamlarımızın asli görevleri bu işmiş gibi akşama kadar dükkânlarda ticaret yapıyorlar. Esnaflıktan arta kalıp görevini de yerine getiriyorsa, amenna ve saddekna sözümüz yok. Fakat isim, isim sayabilecek olduğum camilerde vakit namazları kılınmıyor. Camide yeterli cemaat yok deniyorsa, cemaati camilere taşıyacak, alıştıracak, sevdirecek olan kişi imamlardır.
      Adamın birine sormuşlar; namaz kılıyor musun? Diye. Adamda” bayramdan bayrama” demiş. Gel gör ki bizim imamlarımızın bazıları da görev yerlerine cumadan cumaya, bayramdan bayrama gidiyorlar. Bu tip imamlarımıza söz söylemek ne haddimize, beynelmilel, sorumsuzca halkın içinde gezmekteler. Yazdık ya bizden kötüsü de yoktur. Biz diyoruz ki; alın teri ile yapılan iş kutsaldır.
        Resulullah efendimizin mucize olarak kıyamet gününden haber verdiği (Bir zaman gelecek) diye başlayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
    “Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.” [Buhari]  “Din adamları, halkın istediği yönde fetva verecek, helale haram, harama helal diyecekler, dini ticarete, menfaate alet edecekler”[Deylemi] (Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.) [Taberani]
     Devamını merak ediyorsanız haftaya buluşalım….