Şöyle böyle derken, Mart ayının sonlarına doğru gelmek üzereyiz. Bu ayın 21’de gece ve gündüz eşit olur, bizim bulunduğumuz kuzey yarım kürede ilkbahar başlar.
Eee.. Bahar bu yıl erken geldi. Çiçekler, ağaçlar yaprak açtı, hatta dut ağaçları dut verdi.
Arılar Ocak ayında başladığı mesaiye.
Kar yağmadı ya yaylaya gidecek olan koyun ve kuzular bu yıl erken gidecekler galiba. Çobanlar erkenci yani..
Malum bu yıl kar yağmadı, ceniğine de yaylasına da.  Meraktan yaylaya gidenlerimiz var bu aralar. Her giden boy boy resim çekip Facebookta paylaşıyor. Oradan görüyoruz yaylaların genel durumunu. Yaz ayı kurak geçecek gibi anlaşılan.
Kuzu sesi, inek sesi ve arı sesinin arasında bu mart ayında seçimlere girecek adayların tanıtım sesleri de dalgalanıyor.
Herkes bir dıngırtı tutturmuş, o geliyor, bu geliyor nameleri çalınıyor sokaklarda..
İnsanlar aç. Köşeyi dönecek olanlar hep aynı kişiler..
Ve ilçe uykuda. Hem de bir ninni edasıyla uyuttular bu zamana kadar. Uyu Eynesil uyu…
**                         **                            **                                   **            
Evet, bu yazıyı niye yazdım diye soracak olursanız? Bu zamana kadar Fikret neden ottan böcekten yazmıyor diyenlere ithaf olunur. Az oldu ama öz olsun. Haa… Alın rahat edin şimdi.
Şiiitt. Ses etmeyin Eynesil halkı uykuda. 31 Mart sabahı uyanacak…Duyurulur!!!!

 **                                   **                                  **                                     **
Neyse bu yazıyı bırakalım da kıssadan hisse bir yazı paylaşalım.
Geçmiş padişah yıllarında iki genç delikanlı kırda oynarken yorgunluk gidermek için kırda sırt üstü uzanırlar arkadaşlardan biri diğerine : büyünce olurda Allah beni bu millete padişah ederse milleti huzur mutluluk içinde yaşatacağım der.......
Diğeri ise  konuşan arkadaşına dönerek: Ola ki Allah seni bu millete zeval göstermez beni gösterirse  ben tam aksine millete zulüm yapacağım.. milleti inim inim inleteceğim.. o kadar zulüm yapacağım kı cenazelerini kapıdan değil bacadan  çıkartacağım der........
Gel zaman git zaman bu delikanlılar büyür.. Kötü düşünenim şehre işi düşer tam padişah sarayının önünden geçerken kalabalığı görür durur ve sorar.
Neden burası böyle kalabalık der. Kalabalıktan: padişah öldü cevabı alır.
Eee ne olacak diye sorar
Topluluk: padişahın güvercini bırakılacak kimin kafasına konarsa padişah o der.
Kötü düşünen kişi inşallah bana çıkar umuduyla beklemeye koyulur...
Bırakılan güvercin kötü düşünen adam kafasına konar.     Padişah olur..ve  millete zulüm  yapmaya  başlar. Öyle bir zulüm yapar ki tıpkı çocukluğunda söylediklerini uygular
köylü  bunun  çocukluk arkadaşını bulur..
Köyüler: padişah  senin  çocukluk arkadaşın  ona rica etsen  bize bir sene vergiden muaf tutsa veya  buğdayımızı bir yıl  almazsa diye..   Padişaha rica etmesini söylerler...
padişahın arkadaşı: tamam der sizin için  padişahın yanına  gider, söylerim der..
İyi ahlaklı vatandaş saraya gider kapıdaki muhafıza. İsmini ve Padişahın çocukluk arkadaşı olduğunu onun huzuruna çıkmak istediğini söyler..
İstek padişaha iletilir.
Padişahta muhafızlara: onu öyle dövün ki huzur ma sürünerek gelsin der,
Nitekim padişahın çocukluk arkadaşı sürünerek padişahın huzuruna çıkar
Padişah: ne oldu neden geldin der
Çocukluk Arkadaşı: kendim için gelmedim..Köylüm için geldim der

Padişah: kim için geldin.. Ne oldu köylüne der

Çocukluk Arkadaşı: köylümün bu sene durumu  iyi değil.. Çocukluğumuzun  hatırına bu sene vergi almasan..veya  köyde asker almasan.. Köyde genç kalmadı tarlayı sürmeye der.

  Padişah: Hatırlar mısın   ufak çocuktuk kırda sen  Allah beni  bu  milletin başına  padişah yaparsa milleti  huzur  mutluluk  içinde yaşatırım demiştin..bense sana  olurda seni  değil de beni  bu millete padişah yaparsa ben  bu  millete rahat vermem zulüm edeceğim demiştim..   hatırladın mı der..

Çocukluk arkadaşı hatırlamaz mıyım der.
Padişah  .. ...Demek ki Allah seni değil beni bu millete reva gördü. Ben bu millete hakmışım. Şimdi var git işine ne bu isteğini duymamış olayım der.
Unutmayalım herkes layık olduğu şekilde yönetilir.

Not: Üst girişteki yazı tepki olarak öylesine yazılmıştır!!

Fikret BODUR 

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz