• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.897535.0373
Euro36.616836.7635
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Ali Zafer TOPŞİR
aztek0606@hotmail.com.tr
YENİ SİSTEM VE YENİ ATATÜRK
06/05/2013

           Üstesinden gelemediğimiz siyasal meselelerde  sorunu hep  sistemde aradık; bir şekilde işimizi halledince ise, sistem kötüde olsa bile önemli olan insan faktörüdür diyerek  kendi hanemize artıyı  konduruverdik.  Son günlerin siyasal gündemi ise yeni sistem.

               1900’ lü yılların başlangıcında, Osmanlı’nın yeni sisteme geçiş süreci başlamıştı. O yıllardan sonra, ortaya çıkan Kürt, Ermeni ve Rum isyanlarının benzerleri, bu günkü yeni süreçte de kendini tekrar göstermiştir. Ancak devlet kurma sevdasıyla isyan eden Ermenilerin Anadolu’yu terk etmek zorunda kalmaları da unutulmamalıdır.  Oysa o dönemlerde,  Giresun Belediye Başkanı bile bir Ermeni idi.

Sistem tartışmaları yeni değil. Yeni sistem tartışmaları, 1980’lerden sonra “federasyona geçilebilir” diyen Sayın Kenan EVREN ve “ Musul-Kerkük bizim olacak ” diyen Sayın Turgut ÖZAL’la başladı. Osmanlı sisteminin yerine inşa edilen  yeni sitemin  baş aktörlerinden Enver Paşa da büyük Türk İmparatorluğunun kurulması sevdasıyla yola çıkmıştı. Anlaşılan o ki   Sayın ÖZAL,  kurulacak yeni sistemin Enver Paşa’sı rolünü üstlenmişti. Önceki sistemde devletin şirketleri olur anlayışı vardı. Yeni sistem ise öncekinin aksine, şirketlerin devleti olur anlayışını benimsedi.

             Her ne kadar Sayın Özal’ın ölümünün ardından yaşanan  çatışma ve çalkantılı dönem, sürecin tıkandığına işaret etse de, yeni sistem arayışının önüne geçilebilmesi için daha ciddi hamlelere ihtiyaç vardı. Yeni sistem arayışına karşı olanlara göre bir yanda terörü bir araç kullanırken, diğer yandan da dini yönü ağır basan ve  “ Beytül Mal ”ı savunan  Sayın Erbakan’ı saha dışına itelemeyi planladılar. Tıpkı Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın saha dışına itilmesi gibi. Nitekim de öyle  oldu. Fakat  Sayın ERBAKAN’ı saha dışına iterek  kurdukları sistemin  bin yıl süreceğini ifade eden 28 Şubatçılar,  bir anda kendilerini saha dışında buldular.

            Türkçülüğün oldukça baskı altına alındığı, bir taraftan her türlü etnik milliyetçiliğin ayaklar altına alınması gerektiği söylenirken, öte yandan  aktif olarak Gürcücülük, Kürtçülük ve Lazcılık yapılmaktadır. Öyle ki şimdi Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da Türk,  Arap,  hatta Zazaların da varlığını ifade etmek neredeyse suç olarak addedilmektedir.

          Şirketlerin devleti anlayışını benimseyen yeni sistem,  sorgusuz-sualsiz sadakat ve  sermayeye taşeron istiyor. Şirketlerin devleti anlayışı, halk için  geçinebileceği kadar sadakayı kafi görmektedir. Şirketlerin devletinde yetkili fakat hesap sorulmayan  bürokrasi  yaklaşımı vardır. Buna göre  evrak üzerinde de olsa denetim görevini yapan Sayıştay’ın yetkileri ortadan kaldırılarak,  bir sistemin işlevsellik ve devamlılığını sağlayan  denetim ve hesap sorma  organları yok edilmektedir.

            Sistem bu defa gerçekten değişiyor ancak yöntemler hiç değişmiyor. Yeni sistemin İsmet Paşası hazır. Ege’nin  Galip Hocası yani Celal Bayar’ı  tamam. Eski  sistemin kuruluşunda rol oynayan isyancısı,  yani  bugünün Seyit Rıza’sı da belirlenmiş. Şimdi tamamlanması gereken tek bir eksik var: Evet yeni sistem yeni  Atatürk’ünü bekliyor.

            “Yeni sistem” olarak ve “Soros” partilerinin ancak taşeron olabileceği bu planlara demokratik siyaset, ne kadar müdahale edebilir? Söz konusu planları engelleyebilir mi?

Yeni sistemin çarklarını durduracak tek faktör dar bölgeli seçim sistemidir.

            Tarihe tekrar baktığımızda Osmanlı yıkılırken devlet umuduyla ortaya çıkan Ermenilerin Anadolu’yu terk ettiğini görüyoruz. Büyük Türk İmparatorluğu hedefiyle  yola çıkan Enver Paşa ve beraberindekiler de büyük bir hüsrana uğradılar. Sonuçta koskoca İmparatorluktan elimizde sadece  780 bin kilometre karelik bir  bakiye  kaldı.

            Sonuç mu? Emperyalistlerle oyun kurmaya kalkışanların kimlerin oyuncağı olduklarını en son Irak ve Libya’ da  birlikte gördük.

 

                                                                      

Ali Zafer TOPŞİR

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  Çavuşlu  Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz  



2027 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

HİLTON (9. VE 10. KOĞUŞ) - 09/03/2014
HİLTON (9. VE 10. KOĞUŞ)
KINALI KOÇLAR - 02/03/2014
KINALI KOÇLAR
SIRADAKİ GELSİN… - 23/02/2014
SIRADAKİ GELSİN…
ARAÇLARDA YANGIN ALGILAMA SİSTEMLERİ - 25/01/2014
ARAÇLARDA YANGIN ALGILAMA SİSTEMLERİ
MANİFESTO - 12/01/2014
MANİFESTO
GİRESUN’DA SAADET PARTİSİ - 28/12/2013
GİRESUN’DA SAADET PARTİSİ
KEDİ PENÇESİ - 22/12/2013
KEDİ PENÇESİ
ANADOLU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ - 15/12/2013
ANADOLU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ
MÜCADELE BENİM HAYATIMDIR: NELSON MANDELA - 08/12/2013
MÜCADELE BENİM HAYATIMDIR: NELSON MANDELA
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret4289205
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams