Giresun Gazeteciler Derneği “Temiz Kalemler” ismini verdiği bir kampanya başlattı.
     Uzun süredir bu kampanya üzerinde bir takım gazete sütunlarında tartışmalar yaşandı ve hala da devam etmekte.
    Bir süre bu tartışmanın dışında kalmak istedim.
    Ancak, Sayın Valimizin basında genişçe yer alan açıklamalarını duyunca yazmaktan kendimi alamadım doğrusu.
    Sayın Valimizin, Giresun haberleri üzerinden pazarlık yapması “Giresun Gazeteciler  Derneği’nin “Temiz Kalemler” kampanyasının ne kadar anlamsız boş bir çaba olduğunu düşünmeye başladım.
    Vali Bey’in bu açıklamalarının basında yer alıp almaması değil, böyle bir açıklamayı yapması çok önemsenmelidir.Çünkü, akıllara acaba Vali   Bey bugüne kadar hiç kimseye böyle bir pazarlıkla ödeme yapmış mıdır ya da yaptığı ödemeleri devletin kasasından mı yoksa kendi cebinden mı yapmıştır?
    Bu konuda da kamuoyunu bilgilendirmesini bekliyoruz.
***
    Diğer bir konu ise Giresun Gazeteciler Derneği’nin “Temiz Kalemler” kampanyasının hedefinde olan sözde kirli kalemler. Dahası şantajla, kötü haberleri yayınlamama karşılığında pazarlık yaparak kalemlerinin karşılığını yazarak değil, yazmayarak alan kişiler.
   Sayın Vali Bey’in açıklamalarının ardında Giresun Gazeteciler Derneği’nin kampanyasının yetersiz olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.
   Çünkü sözde iddia edildiği gibi kalemlerini kirli kullananları besleyen bir de kesim var.
   Bu kesimler olmasa acaba kirli kalemler olur muydu elbette olmazdı.
   Bana göre kirli kalemlerin yazıp veya yazmamasından değil daha çok arka planda bu kişileri kullananlardan korkulmalıdır.
   Kirli kalemlerin kamuoyunda bir gün ak dediğine yarın kara diyebildiği gibi inandırıcılığı, güvenirliği zaten kalmamıştır.
   Fakat arka planda olanlar ise asıl tehlikeli olanlardır.
   Çünkü hedeflerine ulaşmak için gazetecileri kullanan kişiler acaba hedeflerine ulaştıklarında kimleri kullanarak neler yapacaklardır bunu düşünmek gerek.
   Gazetecileri kullananlar ise daha çok koltuk rekabeti bulunan bürokrat, siyaset, bazı önemli kitlelere sahip sendikalar, odaların içerisinde k  ıyısında, köşesindeki kişiler değil midir?
   O halde bu kurumlarda kendi içerisinde temizlik kampanyası başlatmalıdır.
   Çünkü parayla gazeteciyi kullanarak siyaset yapanlar yerine, halkın içerisinde partisinin neferi olarak gönül kazanarak, demokrasi ortamında yarışarak bir yerlere gelen siyasetçiler gereklidir.
   Dolayısıyla kirli kalemlerin temizlenmesi için herkesin temizlik yapması şart.
   Eğer söz konusu kesimlerin “biz zaten temiziz” diyebilmeleri için kirli kalemlerin olmaması gerekirdi.
   Kendisinden korkmayan, şüphesi bulunmayan hiçbir bürokrat şantaja boyun eğmezdi?
 ***
   Sayın Valimizle başladığım yazımı yine Valimizle bitirmek istiyorum.
   Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, Sevgi Evlerinden bir çocuğun gönüllü ailesi olarak, annelik şefkatini göstermiş ve bu da ulusal basında genişçe yer almıştır.
   Fakat Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilisi ise yaptığı açıklamalarla Rektör’ün çocuk üzerinden reklam yaptığını ileri sürmüştür.Halbuki Rektör bugüne kadar Giresun ve Giresun Üniversitesi’nin isminden Fransa’nın Ermeni yasa tasarısıyla, Tarihçi kimliği ile ulusal ve uluslar arası konferanslarla TV açıkoturumlarıyla söz ettirmemiş midir?
  İşte bu noktada Sayın Vali Bey’in Giresun’la ilgili örnek güzel bir haberi gölgede bırakma gayreti içerisinde olan, buna imkan tanıyan kendi memurlarıyla nasıl bir pazarlık yapacak doğrusu merak ediyorum.

Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.