Sayın H.İbrahim Bahar Rektör Vekili olmazdan evvel şu anki yıkım ekibi,  rektörle tören ve kabullerde  sadece  el sıkışabilir, araçlarını rektörlük binasının kapsama alanına park edemez,  üniversitenin tabelasına bile  bakarken imtina ederlerdi.

                Rektör atama konusundaki mevzuat Anayasa ve  Yüksek Öğretim Kanununda  açıkça ifade edilmiş olmasına rağmen, rektör adayları arasından en fazla oyu alan ilk iki sıradaki isimler  YÖK’e yok saydırılarak,  rektörlük seçimlerinde ilk üçün dışında atama  yapmamayı ilke edinmiş Cumhurbaşkanlığı Makamı,  üçüncü olanı  atamak için alternatifsiz bırakılmıştır.

                 Üniversite personeli kimliğine sahip olunca kendisini hoca zanneden bazıları,  öğretim üyelerinin yüzde kırkının oyunu bizzat almış rektör adayı için “ hak arama yetkisi yoktur “ diyerek, öğretim üyelerinin iradelerini görmezden gelmektedir. Hatta yapılmış seçimi yok sayarak, sandıktan kendi istediği irade ortaya çıkıncaya  kadar, seçimin yenilenmesini isteme cesaretini kendisinde görebiliyor.

                Saddam’ın  Baas Partisi de böyleydi. Bu anlayışın günümüz demokrasisindeki tercümesi nedir biliyor musunuz?  Dikta ise dikta, faşizanlıksa faşizanlık.

                  Temennim odur ki, hiç oy alamamasına rağmen  iki yıla yakın rektörlük koltuğunu işgal edenler, değerli hemşerimiz Sakarya Üniversitesi Rektörü Sayın Muzaffer ELMAS’ın gösterdiği başarıyı ortaya koyarak,  Samsun On dokuz Mayıs Üniversitesi’ne rektör olurlar. Bizler de gösterecekleri bu başarılardan dolayı, Giresun’un medaarı iftiharıdır diyerek onur duyarız.  

                   Giresun   Üniversitesi   Giresun siyasetinin bir başarısı değildir.   Sayın  Başbakanımızın  :       “ olmazsa olmazımızdır, her ile bir devlet  üniversitesi kurulacaktır ” sözleriyle de ifade ettiği üzere, AKPARTİ’ nin temel politikası olarak; Şırnak’ı, Hakkari’si, Tunceli’si, Rize’siyle Anadolu’nun her iline kurulan üniversitelerden biridir. “ Hayır efendim Giresun bir il değil ilçedir “ diyorsanız, o zaman Giresun Üniversitesi’nin kurulması,  Giresun siyasetinin büyük  bir başarısıdır.

                  Üniversite rektörsüz olmaz diyen yıkım ekibi iş başında. YÖK’e ve  ekip başı Ankara’daki ağabeylerine belge, bilgi taşıyarak üniversitenin yasal rektörünün başına çorap örülmeye çalışılmaktadır. Yetmedi mi yaptıklarınız? Alavere dalavere ile uğraşmaktansa, enerjinizi asli işiniz olan bilimsel çalışmalar ve Giresun’a hizmet  için kullanın.  

                  Durdurun şu yıkım ekibini. Rektör liderdir, lokomotiftir, sürükleyicidir. Başkalarının ardından giden, uzaktan kumanda ile idare edilen  bir rektörün bilimsel kimliği olmayacağı gibi, Giresun’a kazandıracağı hiç bir şey de yoktur.

                  Giresun Üniversitesi’ni şahsi ikbal peşinde koşan sizler bu hale getirdiniz. Giresun Üniversitesi siyasetin her gün yeni bir kararname düzenlediği bir il müdürlüğü değildir,  adrese teslim ihalelerin yapıldığı bir bayındırlık müdürlüğü hiç değildir.

                   Bizler söylemekten çok yorulduk artık. Liman, Seka Kağıt Fabrikası, Fiskobirlik ve Giresunspor’dan sonra tükettikleriniz listesinin son halkası da, Giresun Üniversitesi. Peki hiç düşündünüz mü: Bunca tüketilen değerlere karşılık,  biz bu şehre ne kazandırdık?  

                                                                                                                                          Ali Zafer TOPŞİR  

NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.