• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Orhan KILIÇOĞLU
GÖNÜL, BEYİN VE AKIL
04/04/2012
Büyüklüğü âlemlere kıyaslanamayacak kadar sınırsız olan yüce Allah’ın, sevgisiyle tecelli ettiği tek mekân olan insan gönlü;  iman, aşk, sevgi ve muhabbetin rahmi olup, insan beyini ise, sadece akla mekân olan kısıtlı bir organdan ibarettir...

İnsanoğlunu ilk önce cezb edip, akabinde ise onu fethedebilmenin yolu, gönlünün kazanılmasından geçer. Bunun dışında kalan bütün çabalar boş ve beyhudedir.

Gönül kazanılmadan girilen beyinler, birkaç günlüğüne kalınan otel odalarından farksızdır ve zaman kaybından ibarettir...

 Önce beyne girerek akabinde gönle inmeye çalışmaktansa; önce gönlü fethedip, bu fetihten sonra beyne girmek daha yerinde bir faaliyettir ve daha kalıcı olur.

Gönül, daima beyinlere hükmedici bir güce sahip olup, bu hükmedişin sonucunda ise büyük ve vazgeçilemez aşklar zuhur eder...

 ASLI İLE KEREM / FERHAT İLE ŞİRİN / LEYLÂ İLE MECNUN / YUSUF İLE ZULEYHA gibi yaşanılmış ve dünya durdukça da unutulmayıp, nesilden nesile anlatıla gelerek ölümsüzleşen böylesi gerçek aşklar, gönüllerin beyinlere hükmedişinin neticeleridir...

 Bugün milletçe yaşamakta olduğumuz bütün huzursuzlukların, asla lâyık olmadığımız halde bizlere çektirilen çile, ıstırap ve sıkıntıların, topluma bir virüs gibi musallat edilerek reva görülen anarşi ve terörün, adaletsizliklerin, devlet kasasının yağmalanması, vurgun, soygun ve sokaklara, parklara, okul kantinlerine varıncaya dek hukukilik kazandırılarak himaye edilen(!) fuhşun-zinanın temelinde sadece bir tek sebep yatmaktadır, bu sebep ise; idareci diye oylarımızla seçerek Ankara’ya gönderdiklerimizin gönüllerinin aşktan, sevgi ve muhabbetten mahrum kalarak katılaşması, çoraklaşması ve merhametsizleşmesidir...

 Akıl çoğu kez, gönülden ve onun içinde barındırdığı, aşk, muhabbet ve merhametten rahatsız olur.

Akıl, cimridir, merhametten hoşlanmaz, muhabbete tahammülü yoktur, Aklın Leylâ’sı dünyadır, menfaattir, makamdır, şan ve şöhrettir. Akıl kendisinden başkasını beğenmez, kibirlidir, ukalâdır...

 ŞAYET UZUN BOYLU BİRİSİNE (!) MAHSUS İSE O AKIL, AKIL DEĞİL;  kin, nefret, kavga, niza, riya, münafıklık, haset, yalan, dolan, alavere, dalavere, hokkabazlık, parandebazlık, sihirbazlık, külhanbeylik, bitirimlik, kabadayılık,  ve dahası bütün şerlerin üretim ve bakım üssüdür!!!

 Gönülleri körleşerek, aşk, sevgi, muhabbet ve merhamet fukarası olan mevcut siyasi ve idari kadrolar; millete gönül gözleriyle değil de kafa gözleriyle bakmış olmalarının neticesi olarak milleti enayi ve kolay kandırılabilen kaz gibi görmeye başlarlar...

 Şirin’e karşı Ferhat’ın gönlündeki mevcut aşk ve muhabbet; bu genç delikanlıya imkânsızı mümkün kılıp, sadece küçük bir demir parçasından ibaret murç ile sarp dağları deldirterek, kilometrelerce uzaklıktan Amasya’ya su getirmesine vesile oldu.

Bunun tek cümleyle izahı; Ferhat’ın Şirin’e karşı beslediği aşk ve muhabbetle dolup taşan gönlünün, beynine hükmederek, menfaati, rahatı ve kolayı seven aklına ‘’ sen şöyle kenara çekil’’ diyebilmesidir!

 Bugünkü siyasiler bizlere, Ferhat’ın Şirin’e baktığı AŞK VE MUHABBET DOLU GÖNÜL GÖZÜYLE DEĞİL DE KAFA GÖZLERİYLE BAKMIŞ OLDUKLARINDAN OLACAK Ki FERHAT GİBİ DAĞLARI DEĞİL, MİLLETİN HAZİNESİNİ DELMEKLE MEŞGULLER!

 Kendisini çözmeye, kendi varlık sebebini idrak etmeye, kendini tanımaya, kendi ruh dünyasındaki meselelerini halletmeye muktedir olamayıp, her milli-manevi-kültürel-siyasi, uhrevi ve dünyevi meselede sığ, yetersiz ve aciz kalan, gönülleri körelmiş, aşk ve sevgi, merhamet ve muhabbetten mahrum insanların beyinleri, sivrisinek üreten iğrenç çöp kutularından farksızdır...

  Akılın akıl olabilmesi için mutlak surette; iman ve ihlâs dolu, meyvesi muhabbet ve sevgi olan bir gönlün zılgıtına ve terbiyesine ihtiyacı vardır...

 Akıl, lüzumu halinde gönül tarafından falakaya yatırılıp ‘’DÜNYA VE MAKAMA TAPMA, ŞEYTAN VE NEFİSTEN UZAK DUR, BU İKİSİNE UŞAKLIK YAPMA, MAL-MÜLK-GEMİ-SAHİBİ OLACAĞIM DİYE HIRSIZ KEDİLER GİBİ MİLLETİN MALININ ETRAFINDA DOLAŞMA, BOYUNA POSUNA GÜVENİP ONA BUNA POSTA KOYMA’’ şeklinde tehdit edilerek prangaya vurulmalıdır...

 İçinde yaşamakta olduğumuz bu buhranlı, karanlık ve sonu büyük felâketlere gebe olan günlerde millet olarak en büyük talihsizliğimiz; idareci diye başa geçirdiklerimizin milletimize karşı içlerinde / MUHABBET / MERHAMET / ŞEFKAT / SAMİMİYET / SEVGİ VE AŞK barındırılan birer gönül sahibi olamamaları ve bunun sonucu olarak da, Allah’ın tecelli ettiği kâmil gönlün terbiyesinden mahrum kalan akıllarının yönlendirmesiyle; obur iştahlı, küstah, merhametsiz, sadakatsiz, adalet duygusundan mahrum, hakkaniyetten uzak, zelil ve sefil bir hayat tarzını benimsemiş olmalarıdır...

 SONUÇ OLARAK DİYEBİLİRİZ Kİ; vahyin aydınlığında, Kur’an ve Sünnetullahın ana caddesinde Kemâle eremeyen gönül sahiplerinin akılları, terbiye edilememiş olmanın verdiği şımarıklık neticesinde canavarlaşarak, aklın mekânı olan beyni, kafatası içinde yük teşkil eden çürümüş bir et yığını mesabesine düşürür!

 ORHAN KILIÇOĞLU


2838 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SÖZDE İSLÂMCILARA, ÜLKÜCÜLERDEN NAMUS DERSİ - 01/07/2015
SÖZDE İSLÂMCILARA, ÜLKÜCÜLERDEN NAMUS DERSİ
TÜRKLÜKTEN İSTİFA EDEN MÜSTEVLİ KALINTILARI - 22/05/2015
TÜRKLÜKTEN İSTİFA EDEN MÜSTEVLİ KALINTILARI
GEÇMİŞİNİ BİLMEYENİN GELECEĞİ YOKTUR! - 07/02/2015
GEÇMİŞİNİ BİLMEYENİN GELECEĞİ YOKTUR!
İSRAİL MAKASIYLA TÜRKİYEYİ BÖLENLER, ÇİN'İ YAPIŞTIRIYORLAR! - 25/12/2014
İSRAİL MAKASIYLA TÜRKİYEYİ BÖLENLER, ÇİN'İ YAPIŞTIRIYORLAR!
TÜRK'E KÜRT'LE TUZAK KURAN ERMENİ AVCILAR! - 30/11/2014
TÜRK'E KÜRT'LE TUZAK KURAN ERMENİ AVCILAR!
ATATÜRK VE TARİHİN EN BÜYÜK OLAYI - 11/11/2014
ATATÜRK VE TARİHİN EN BÜYÜK OLAYI
KÜRT ŞEREFHAN DİYOR Kİ; ''KÜRT YOKTUR ZİRA KÜRTLER OĞUZ KAĞAN'A DAYANAN BİR BOYDURLAR'' - 13/10/2014
KÜRT ŞEREFHAN DİYOR Kİ; ''KÜRT YOKTUR ZİRA KÜRTLER OĞUZ KAĞAN'A DAYANAN BİR BOYDURLAR''
BİR ALÇAĞA VATAN DERSİ - 28/09/2014
BİR ALÇAĞA VATAN DERSİ
İSTANBUL'A GAVUR İSİMLİ CÂMİ - 10/09/2014
İSTANBUL'A GAVUR İSİMLİ CÂMİ
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi30
Bugün Toplam381
Toplam Ziyaret4276458
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams