Bilgi ve iletişim teknolojisinin gelişimi çağa öyle bir damgasını vurdu ki artık önünde ne 30 yıllık Hüsnü Mübarek durabildi ne de 40 yıllık diktatör Kaddafi dayanabildi.

     Bilgi ve istihbarat, internetin teknoloji ve iletişim ağı ile buluşunca Japon tusunamisi gibi dağıtıyor önüne gelen her şeyi. Bu da demektir ki artık günümüzde öyle uzun yıllar sürecek olan diktatörlükler olamayacak.

***

     Diye başladıktan sonra günümüz ve konumuz ile bağdaştırarak diyorum ki, eskiden sadece biz yazardık ve de siyasetçi konuşurdu. Şimdi ise herkes yazabiliyor ve isteyen konuşuyor.

     AK Parti'nin Giresun genelinde yaptığı Kadın ve Gençlik kongreleri, delege belirleme yöntemleriyle ilgili yaptığımız haberlerin altındaki "yorum" sütunları, gerek web sitelerinde gerekse facebook sayfalarında AK Parti ve sempatizanlarının olumlu veya olumsuz tepki yorumları ile dolup taşıyor.

     Tabi ki gelen tepki yorumlarını hem insanı hem de meslek etiği açısından değerlendirerek ve de kişilerin hak ve onurlarını koruyarak yayınlıyoruz. Gelen yorumların hepsini olduğu gibi yayınlarsak, yorumların hedefindeki çoğu siyasetçi bir daha siyasetin kıyısına yanaşamaz.

     Yazdıklarımız bu yorumlarla birleşince bazı partililerin sabrı taşıyor. Lakin yapabilecekleri bir şey yok. Çünkü onlar da çok iyi biliyor ki, bilgi ve iletişim teknolojisinin, ileri demokrasi düzeni ile buluştuğu yerde sabretmek zorunluluğu da doğuyor.

***

     Özellikle Görele ve Çanakçı’da mevcut ilçe başkanlarının yönetiminden memnun olmayan delege ve partililerin aday göstermek istemesine il yönetiminin tek liste dayatması demokrasi bunun neresinde sorusunu getiriyor.

     Biz bunları yazıyoruz da AK Parti delegeleri görmüyor mu, sessiz mi kalıyor?

     Elbette değil.

     Biliyorlar ve öyle bir yazıyorlar ki şaşakalırsınız!..

     "AK Parti adalet ve kalkınma partisi fakat son zamanlarda ilçe başkanlığı seçimlerinde hiçte adalet olmayan bir uygulamayla tek liste tek adayla seçime girmeye çalışıyor.Madem tek liste tek adayla olacaksa;

     Birincisi buna neden seçim diyorsunuz?

     İkincisi delegeler neden belirlendi, hatta delegelerin listeleri de seçimle yapıldı? Şimdi sormak lazım bu delegeler adam yerine konulmayacaksa bunların oylarıyla demokratik bir seçimle ilçe başkanı ve yönetimlerine seçilmesine neden engel olunuyor. Bir seçmen ve delege olarak soruyorum, beni neden adam yerine koymuyorsunuz?"

***

     “Madem ben istediğim ilçe başkanını veya yönetim kurulu üyelerini sandıkta belirleyemeyeceksem, benim oyumu ve beni "adam" yerine koymayacaksınız, neden delege seçimleri yaptırdınız ve de beni delege seçtirdiniz? Çift liste ile partiyi karıştırmayın, küskünlük olmasın deniliyor. Peki, o zaman delegeye ne gerek vardı. Seçimlere güvenmiyorsak Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 58 kimin oyu?”

***

     Gelen yorumlar ve sosyal medyadaki paylaşımlar göstermektedir ki AK Parti’nin tek liste baskısı delegeleri küstürmektedir.

     “Çift liste ile seçime gidilirse küskünlük olur” diyenler delegelerin küskünlüğünü umursamıyorlar bile…

     Bu durum karşısında AK Parti’ye düşen de bu tek liste baskısından geri adım atmaktır…

     Kaldı ki geri adım atılmasa da her şeye rağmen sandıkta kaybetmeyi veya kazanmayı göze alan isimler var.

     Bu isimler özellikle AK Parti Görele İlçe Başkanlığına aday Alaattin Demirci ve Çanakçı İlçe Başkanlığına aday Yusuf Şenel.