Hizmetler alkışlanmalı, çabalar yüreklendirilmeli.

      Nihayet Giresun ve Ordu illerinin hayal projesi olan havaalanı temelinin de atılması bu  alkışlanacak hizmetlerdendir.

      Yıllardır Giresun –Ordu Bölgesel Havaalanı’nı iktidarların gündeminden düşürmeyen muhalefet ve Sivil Toplum Kuruluşları’nın çabaları da yüreklendirilmelidir.

     Yıllardır süren mücadele sonunda, gelip, geçen birçok iktidarlara rağmen Giresun-Ordu Bölgesel Havaalanı’nın temelinin şimdi  atılması elbette ki AK Parti iktidarının alkışlanacak hizmetlerinden biridir.

      Ancak burada muhalefetinde en az iktidar kadar alkışlanacak, yüreklendirilecek bir başarısı olduğu unutulmamalıdır.

      Bundan sonra da muhalefetin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının ta ki uçak havalanana kadar atılan temelin takipçisi olmaya devam etmeleri gerekmelidir ki vaat edilen sürede hayal gerçeğe dönüşebilsin.

***

      Havaalanı temelinin atılış töreninde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı konuşmada satır arasına gizlediği Eğribel tünelinin müjdesini vermesini de çok önemsemek gerekir.

      Çünkü her ne kadar milletvekilleri bazında Eğribel tüneli gündeme gelmiş olsa da Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın, bu kadar yüksek sesle dillendirmesi doğrusu güven verdi.

      Bakanın “Giresun’u Eğribel tüneli ile Şebinkarahisar’a, Sivas’a, İçanadolu’ya, Akdeniz’e bağlayacağız” cümlesi de Giresunlular adına alkışlanacak bir vaatti.

      Eminim ki Bakan Yıldırım’ın bu açıklaması tıpkı havaalanında olduğu gibi yıllardır Eğribel tünelinin mücadelesini veren, muhalefet ve Sivil Toplum Kuruluşlarını da yüreklendirmiştir.

***

      Giresun’u geçen yıllarda olduğu gibi yine temmuz ayında sağanak yağış vurdu.

      Ancak, daha önceki yıllarda yaşandığı gibi korkulan felaketler olmadı.

      Bu belediyenin geçen yıllardan ders çıkararak, gerekli önlemleri almasından ve kısmi de olsa altyapıya yönelik biraz çalışmalar yapmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

      Giresun şehir merkezinde en önemli sıkıntının Karadeniz Sahil Yolu olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir.

      Sağanak yağış nedeniyle meyilli olan şehir merkezinden denize dökülmek isteyen sel suları ne yazık ki Karadeniz Sahil Yolunu aşamamaktadır.

      Dolayısıyla Karadeniz Sahil Yolu tam bir baraj görevi görmektedir.

      Yine geçen yıllarda meydana gelen sağanak yağış sonucu sahil yolunda aynı sıkıntı yaşanmış ve limanın beton perde duvarı kırılarak sahildeki su buradan tahliye ile denize dökülmüştü.

      Bu defa yine aynı duvarın kırılması gündeme geldi.

      Yani bir perde duvar sahil yolunun suyla dolmasına neden olabiliyorsa…

      Çözümü de perde duvarın olmaması kadar basit değil midir?

      Buna rağmen perde duvar yerine niçin demir korkuluklar tercih edilmiyor ki?