Sayın CANİKLİ bırakın yeni projeler üretmeyi, Giresun’u kamu yatırımlarından aldığı pay itibariyle küçültmüş, icra müdürlüklerinin dışında hiçbir  istihdam alanı oluşturamamış aksine,  Giresun’un var olan  değerlerini  tüketmiş,   siyasi kaygılarını her şeyin üstünde tutarak,  Giresun’un kalkınması için gerekli beyin gücü ve teknik donanımı tesis edecek Giresun üniversitesi ’ni  adeta bir kaosa sürüklemiştir.                          Geldiğimiz nokta,  Giresun Üniversitesi’nin YÖK tarihinde  ilk olarak bir yıldır vekil rektörle yönetilen üniversite olmasıdır.

                          Sayın CANİKLİ’ nin kişisel  ihtirasları uğruna, öğretim üyelerinin iradeleri gasp edilerek Üniversitede yapılan rektörlük seçimi yok sayılmıştır. Hani iradeye saygı gösterecektik. Şunu herkes bilmeli ki Türkiye Cumhuriyeti  bir hukuk devletidir,  Patagonya  değildir.   Sayın CANİKLİ’nin  halk iradesiyle gelmiş olması,   yasaları tanımamasını meşrulaştırmaz. O zaman istediğimiz  sonuçları  alamadığımız  her seçimi yok sayıp, yenileyelim.  

                           Şimdi ise, Rektörlük seçimi sonrası bir daha bu şehre gelmem diyerek  adaylıktan çekildiğini açıklayan Sayın Yılmaz CAN, Sayın CANİKLİ’nin kefaletiyle o makama oturtulmuştur. Üniversite kavramının temelinde  bilimsellik ve yetkinlik vardır. Üniversite tabi ki yeni istihdam alanları oluşturacak ammaa eş dost için değil. Lakin  Sayın CANİKLİ için  Giresun Üniversitesi,  elinde bulundurduğu  erkin emrindeki  bir  işletmeden faklı değildir.

                             Her şeyden önce Sayın CANİKLİ,   kefilim dediği Sayın  Yılmaz CAN isminde   samimi olsaydı,   rektörlük seçiminde   desteklerdi. Bırakın desteklemeyi   Sayın Osman Metin ÖZTÜRK’ün emekliye ayrılmasının ardından vekalet için  işleyen süreçte, söz verdiği halde Sayın CAN’la  Ankara’da  görüşmeyen Sayın CANİKLİ’nin kendileri  değil miydi?  Yine önce Sayın ATTAR’a   sonra da Sayın BOCUTOĞLU’na  rektör olması için destek verip,  daha sonra da terk eden Sayın CANİKLİ değil miydi.

                             Bugün geldiğimiz nokta, YÖK Kanunu’nun 13/a Maddesine göre göreve vekalet altı aydan fazla olamayacağından  Sayın CAN’ ın  vekalet süresi tamamlanmış olup, bundan sonra görevine devam etmesi ve atacağı imzaların hiç bir yasal bir dayanağı yoktur. Aksini iddia edenler Yüksek Öğretim Kurulu, mahkemeler   veya hukukçulardan görüş isteyebilir.

                                Sayın CAN’ın kendileri “ hayır efendim,  görev sürem dolsa da 200 milyara yaptırdığım makam odamı kimselere yar etmem “ diyorsa yasal dayanağı olmayan    imzalarının da hesabını verecektir. Tabi ki  sadece 200 milyara mal olan makam odasını değil.   2 triyona alınıp  fiziki mekan olmadığı için depoda bekletilen laboratuar  malzemeleri.  Laboratuar malzemesi gibi zamana çabuk yenilen bilgi teknolojilerinin, ister kullanın ister kutuda bekletin belli  bir süre sonunda yenilenmesi gerekir.   Giresun  Üniversitesi’nin 2 trilyona alınan malzemeyi kutusunda  bekletme lüksü yoktur.  Ne ala ne ala. Her şey gösteriş. Horozum süslü olsun ama ötmesin. Kaldı ki Sayın CAN’ın makam odası için yapmış olduğu harcamayla,  bir değil birkaç  laboratuarın  fiziki mekanı tesis  edilebilirdi. Fiskobirlik arazisinin üniversite tarafından satın alınması  doğru bir adım. Fakat eş zamanlı yapılan alımda,   Fiskobirlik arazisinin metre karesine   280 TL’ ödenirken ,  bitişikteki şahıs arazisinin  metre karesine   580 TL ödenmesi  hususlarında da önümüzdeki günlerde Sayın CAN’ dan  herhalde bir açıklama gelecektir.

                                Rektör vekilinin  meşruluğunun ve yetkilerinin yasal olup olmadığının tartışıldığı bir kurumda  bu tür iş bilmez ve lüks harcamalar üniversite çalışanlarını da güç durumda bırakmaktadır. Ödeme emirlerini imzalamadığı için baskıya maruz kalan idari personel arkadaşlarımıza  gereken destek,  tarafımızdan her zaman sağlanacaktır.

                               Bu arada Sayın CANİKLİ Görele  Güzel Sanatlar Fakültesi için yeterli paranın ayrıldığını ifade etmişti. Güldürmeyin insanı. Sayın CANİKLİ kendilerinin  beş kuruş katkısı olmadan, dernek tarafından yapılan inşaatı görünce mahcubiyetinden dolayı böyle bir ifade kullansa gerek. Özellikle belirtmek istiyorum ki,  inşaatı dernek tarafından yapılmakta olan  Güzel Sanatlar Fakültesi ‘ne  çıkardığınız ödeneğin belgesini, lütfen  gösterin. Doğrudur… Geçtiğimiz günlerde Futbol Federasyonu tarafından   Bank Asya Birinci Ligdeki bütün kulüplere gönderilen parayı  da Sayın CANİKLİ,  Giresunspor’a ben gönderdim demişti .

                             Ayrıca, iktidara yakınlığıyla bilinen Memur-Sen’in Giresun seçimlerinde,  ilçe başkanlarını bizzat arayarak sendika yönetimine muhalif olarak çıkardığı adaya   oy isteyen dönemin il başkanı Sayın GELDİ ‘nin, bu siyasi müdahalesi tepkiyle karşılanmış ve hezimete uğramıştı. İnanıyorum ki  Memur-Sen üyesi arkadaşlarım bu müdahalecilere,   aynı tepkiyi  yeniden göstereceklerdir.                           

                 Değerli Giresunlular,  rektörle traktörü birbirinden ayırt edemeyen, Giresun’a istihdam adına  hiçbir kazanım sağlamayan, kamu yatırımları bazında ilimizi küçülten, dahası Giresun’un var olan değerlerini tüketerek  horozum ötmesin ama güzel olsun mantığıyla sadece tribünlere oynayan ve kendi başarısızlığını Giresun’un başarısı olarak göstermeye çalışan  anlayışa  “  dur “ demenin zamanı gelmiştir ARTIK.   Bu seçim Giresun’da Sayın CANİKLİ’nin çıkarıyla, Giresun halkının çıkarlarının bir tercihi olacaktır. AZİZ GİRESUNLULAR,  Sayın CANİKLİ’nin çıkarı mı? Yoksa Giresun halkının çıkarları mı?  “ ARTIK ” larla yaşamamak için, TERCİH SİZİN

.