Yazımın başlığın da yer alan temizlik kelimesini gönül isterdi ki iyi bir olasılık için yazmayı; ama mağlesef yıllardır çavuşlumuz da yaşanan temizliğe dair bir ilerleme olmamasından ötürü bu konuyu kaleme almaya karar verdim.

   Çavuşlumuz da öteden beri gelen temiz olmama, çevreyi korumama ve kirletme örf ve geleneği bu gün günümüzde bizim nesil içinde halen devam etmektedir. Bilindiği gibi temizlik denince akla ilk gelen temiz bir insan, temiz bir ruh ve ahlak sahibi insan, temiz bir çevre ve toplum gelir. Başlı başına malumunuz dinimizce Müslüman olan bir bireye temizlik FARZ dır. Çavuşlumuz da çevre ve temizlik denklemi kendi görüşümce hiçbir zaman kurulamamış bir özdeştir. Öncelikle yazımın henüz öncesinde bir konuyu da gün ışığına yansıtmak isterim ki bu yazımda sadece bir kişi ya da kuruluşu değil tüm Çavuşluyu kapsamakta ve yansıtmaktadır. Hani bir değiş vardır ya “Herkes kendi evinin önünü temizlese sorun kalmaz” diye şahsımca çok doğru bir tespit ama tatbik edilir ya da ettirilirse. Bu günkü sonuç neticesinde yaşamış olduğumuz çavuşlumuz da böyle bir uygulama olmadığından caddelerimiz, sokaklarımız görmek istemediğiz ama sonucunda bizim bilinçsizliğimiz neticesinde oluşan görüntülere sahne oluyor. Kendi görüşümce cadde ve sokaklar da dolaşırken en çok rastladığım durum ise sigara izmaritleri, yüzlerce belki de binlerce her adım başı yerleri kaplıyor. Bunun yanın da evsel atıklarımızın mahallelerimizde cadde ve sokaklarımızda bulunan çöp kovaları dolup dolup taşmak da ve evsiz başıboş sokak hayvanları tarafından çocuklarımızın gençlerimizin gezip dolaştığı oyunlar oynadığı zamanının üçte birini geçirdiği sokaklarda parçalayarak sağa sola dağıtarak sağlık ve görsel anlamda istenmeyen sonuçlar doğmakta ve Müslüman a yakışmayan bir durum arz etmektedir.

     Bu işin bilincin de olan bir birey olsaydık dolmuş olan bir çöp kovasına çöpümüzü atmaktansa varsa yakında olan başka bir çöp kovasına atarız oda yoksa evimize geri götürerek bu işle iştirak eden kurumu yani belediye ZABITA amirliğini arayarak gerekli bilgiyi vererek hem vatandaşlı görevimizi yapmış olur, hem de kendimizin, ailemizin ve komşularımızın sağlığıyla oynamamış oluruz. Bunun yanında bir diğer önemli husus ise Çavuşlumuz da Kamu kurumlarına başta belediye ye ve işyeri sahiplerine düşmekte. İzlenimlerim doğrultusunda şahsımca Çavuşlumuz da belediye temizlik işleri birimi eksik kadro ve teçhizatla Çavuşlumuzun temizlik işlerini yürütmekte olduğunu biliyorum. Gördüğüm kadarıyla mevcut temizlik işinde çalışan arkadaşlar ellerindeki mevcut kadro ve teçhizata karşın büyük bir çaba harcayarak ellerinden gelenin fazlasını bile yapmaktadırlar. Ama nitekim onlara bizlerde bir Çavuşlu lu birey olarak yardımcı olmalıyız diye düşünüyorum. Yazımın ilk safhasında belirttiğim gibi “Herkes kendi evinin önünü temizlese sorun kalmaz” ve temiz bir çevreye sahip oluruz.

    Pekala Çavuşlu lu bir birey olarak bizler çevremizi temiz tutmak için bir kimsenin dayatmasıyla mı temizliğe önem göstermeliyiz. Aklıselim bireyler olarak kendi yanlışlarımızı düzeltmemiz için illa ki bir yönlendirici, lider olması şart mı? Ya da cezai işleme mi tutulmamız lazım bence bunlara gerek duyulmadan kendi düşüncelerimizi de işleme koyabiliriz. Başlangıç olarak kendi evlerimizin, iş yerlerimizin ve öncelikle kendimize ait yerleri temizlemekle başlayabiliriz. Bu şartlar oluşmadıkça hiçbir kimseye yardımcı olamadığımız gibi kendimizi de sınıf düşürtürüz. Sizlere çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Malumunuz Çavuşlumuz Taş fırında odun ateşiyle pişen kocaman nefis mi nefis ekmeğiyle meşhurdur. Sanırım bunu bilmeyeniz yoktur. Derler ya şöhretin yanında getirdikleri ve götürdükleri de vardır. İyi ya da kötü olarak bu şöhretten bizim ekmeğimizin pişiriliş aşamasında çavuşlumuza ve çevreye kötü getirileri yıllarca yansıtılmak da ve günümüzde de yansımaktadır. Dağlardan getirilen ağaçlar ekmek pişirmek için hazır hale getirilirken uyulmayan kurallar neticesinde Çavuşlu ve Çavuşlu halkına yakışmayan görüntüler ve çevre kirliliği yaşanmakta. Bu vakanın önüne yıllardır ne yerel yönetim nede işyeri sahipleri geçebildi. Herkes yapması gerekeni yapmış olsaydı ben bu yazımda bu olaydan bahsetmezdim. Bu durum böyle sürüp gittikçe de Çavuşlumuzun sıfır olan çevre ve temizlik notu her daim sıfırda kalacak hatta eksiye bile düşecektir. Çavuşlumuz da çevreye verilen kirlilik sadece bu olaydan ibaret değil. Yaz aylarında sahillerimizde, yaylalarımızda, mesire alanlarımızda ve dere kenarların da yapmış olduğumuz günü birlik gezi ve tatillerimizde o alanları da çöp içinde bırakıyoruz ve çöp içinde geride bıraktıklarımız alanlar aslında kendi kişiliğimizin aynası niteliğini taşımaktadır. Bilinçli bir birey, bilinçli bir toplum olsak bilinçli bir nesil yetiştirmiş olsak kesinlikle ortaya takdire şahen bir durum çıkacağına canı gönülden inanıyorum. En önemli eksikliklerden biride çevre ve temizlik hususunda çevrenin temiz olmaması durumunda sağlığımızın da iyi olamayacağı denklemini kuramama ya da işimize geldiği gibi davranmaktan kaynaklanıyor diyebiliriz. Yaşam alanları olan çevremiz yukarıda bahsettiğim gibi sahillerimiz, yaylalarımız vb. gibi alanları başkasının dayatmasıyla karşılaşmadan temiz tutmak, temizlemek, gayret ve önem göstermeliyiz. Çavuşlumuz Karadeniz sahilin de bulunan ender güzelliklere, tabiata ve tarihe sahip bir yerleşim bölgesi olma özelliğini yıllardır korumasına karşın bu yönüyle ön plana çıkamamıştır. Bizlere düşen ise günümüzde azda olsa geriye kalan bu tabiatı ve güzelliği korumak kollamak ve bilgisine sahip olmaktır. Çocuklarımıza çevresi tertemiz, suları içilebilir, sahilinde denize girilebilir cadde ve sokaklarında sağlıklı bir şekilde dolaşılabilir bir Çavuşlu bırakmak için duyarlı olma ayrıcalığını her daim sürdürmeli ve düşünmeliyiz. Çavuşlumuzu temiz tutalım ki temiz ruh ve ahlaka sahip temiz bir Çavuşlu ve gelecek olsun. Bu yaşlı yer küreye de bir iyilik yapmış oluruz. Saygılarımla…

Murat ÖZARSLAN