• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

SÜREYYÂ BEY ÇAVUŞLULU ÇIKTI...

02/01/2014

Sicill-i Osmânî müellifi Mehmed Süreyyâ Bey Çavuşlulu çıktı...

Dört ciltlik ünlü “Sicill-i Osmanî” adlı eseriyle tanınan Osmanlı tarih ve biyografi uzmanı Mehmed Süreyyâ Bey’in Görele-Çavuşlu’dan Kuğuoğulları ailesine mensup olduğu ortaya çıktı. Mehmed Süreyyâ Bey’in ailesi hakkında görüşlerini bildiren Giresun Işık gazetesi yazarlarından Ayhan Yüksel bu konuda şunları aktardı: “Mehmed Süreyyâ Bey’in büyükanne tarafından Görele-Çavuşlu’dan Kuğuoğulları’na mensup olduğunu biliyoruz. Mehmed Süreyyâ Bey, Çavuşlu’da mezarı bulunan Trabzon Beylerbeyliği yapmış Kuğuzâde Süleyman Bey’in kız kardeşinin sülbünden gelmektedir. Bunu Kuğuzâde Süleyman Paşa Tarihi’ni yazan asker, tarihçi ve arşiv uzmanı Kâmil Kepecioğlu ifade ediyor. Mehmed Süreyyâ Bey, devlet görevleri dışında hemen bütün mesaisini Osmanlı döneminin ünlü şahsiyetlerinin biyografilerinin ortaya çıkarılmasına ayırmıştır. Adının yaşatılması gerekir."

VEFATININ 105. YILI MÜNASEBETİ İLE MEHMET SÜREYYA BEY VE SİCİLL-İ OSMÂNÎ

Os­man­lı ta­ri­hi üze­ri­ne çe­şit­li ki­tap­la­rı ve ça­lış­ma­la­rıy­la bi­li­nen Nu­ri Ak­ba­yar, Meh­met Sü­rey­ya Bey’in de son hal­ka­sı ol­du­ğu­nu vur­gu­la­dı­ğı Türk-İs­lâm bi­yog­ra­fi ge­le­ne­ği­nin ta­rih­çe­si­ni özet­le­ye­rek baş­la­dı­ğı ko­nuş­ma­sı­nı, Si­cill-i Os­mâ­nî’yi ve ya­za­rı­nı ta­nı­ta­rak sür­dür­dü.



İs­lâm dün­ya­sın­da bi­yog­ra­fi ge­le­ne­ği­nin öne­mi­ne dik­kat çe­ken Ak­ba­yar’a gö­re, bu­nun baş­lı­ca se­be­bi ha­dis­le­rin der­len­me­si me­se­le­si­dir. Ha­dis il­min­de­ki is­nad sil­si­le­si bağ­la­mın­da mu­had­dis­le­rin ne­re­de ya­şa­dık­la­rı, ne za­man ya­şa­dık­la­rı, ne iş yap­tık­la­rı gi­bi so­ru­lar önem ka­zan­mış ve bu du­rum bi­yog­ra­fi ge­le­ne­ği­nin ge­liş­me­si­ne kat­kı­da bu­lun­muş­tur. Ha­dis il­mi­nin bu bo­yu­tu, İs­lâm ta­rih­çi­li­ği­nin he­men he­men ilk dört yüz­yı­lı­nın mu­had­dis­le­rin te­ke­lin­de kal­ma­sı­na yol aç­mış; ede­bi­yat­çı­la­rın bi­yog­ra­fi ya­zı­cı­lı­ğın­da “ka­lem oy­nat­ma­la­rı” ise Mem­lûk­lu­lar­la bir­lik­te ger­çek­leş­miş­tir.

Os­man­lı dö­ne­mi­ne ba­kıl­dı­ğın­da, ken­di­sin­den ön­ce­ki İs­lâm kül­tür mi­ra­sı­nı te­vâ­rüs eden bir dev­let­le kar­şı kar­şı­ya ka­lı­rız. Dev­le­tin ken­di­si­ni ifa­de ede­bi­le­cek se­vi­ye­ye ge­le­bil­me­si için ise 15. yüz­yı­lın ikin­ci ya­rı­sı­nı, hat­ta 16. yüz­yı­lı bek­le­me­miz ge­rek­miş­tir.

Os­man­lı bi­yog­ra­fi ge­le­ne­ği­ne bak­tı­ğı­mız­da, dev­le­tin mer­ke­zî ya­pı­sı do­la­yı­sıy­la en zen­gin bi­yog­ra­fik ki­tap­la­rın dev­let ri­ca­li ek­sen­li ol­du­ğu­ gö­rül­mek­te­dir. Bü­rok­rat­la­rın, il­mi­ye men­sup­la­rı­nın, şey­hü­lis­lâm­la­rın, kap­tan-ı der­ya­la­rın vb. bi­yog­ra­fi­le­ri ile şe­hir ta­rih­le­ri bu ala­nın di­ğer önem­li eser­le­ri­dir. Meh­met Sü­rey­ya Bey de ese­ri­ni ya­zar­ken bu kay­nak­lar­dan ya­rar­lan­mış­tır.

Tan­zi­mat dö­ne­mi­ne ba­kıl­dı­ğın­da, ön­ce­ki bi­yog­ra­fi ge­le­ne­ği ken­di çiz­gi­sin­de sü­rer­ken bir ta­kım ye­ni­lik­ler de gö­ze çarp­mak­ta­dır. Zi­ra bu dö­nem­de, bi­yog­ra­fik eser sa­ha­sın­da de­ğer­len­di­ri­le­bi­le­cek ye­ni eser­ler or­ta­ya çık­mış­tır. Meh­met Sü­rey­ya Bey ve Si­cill-i Os­mâ­nî ad­lı ese­ri­nin ba­şı çek­ti­ği bu eser­ler ara­sın­da, Bur­sa­lı Meh­met Ta­hir’in Os­man­lı Mü­el­lif­le­ri ve Şem­sed­din Sa­mi’nin Kâ­mu­su’l-Alâm ad­lı ça­lış­ma­la­rı zik­re­dil­me­li­dir.

1845 yı­lın­da İs­tan­bul’da do­ğan ve Tan­zi­mat Dö­ne­mi şah­si­yet­le­rin­den bi­ri olan Meh­met Sü­rey­ya Bey, eği­tim sis­te­mi­nin tam ola­rak otur­ma­dı­ğı bu dö­nem­de Dâ­rül­maa­rif Rüş­di­ye­si’nde eği­tim ha­ya­tı­na baş­la­mış; me­zu­ni­ye­ti­nin ar­dın­dan bel­li baş­lı Tan­zi­mat ay­dın­la­rı­nın da ye­tiş­ti­ği Ter­cü­me Oda­sı’nda gö­rev al­mış; bu ku­rum­dan son­ra da ba­sın ha­ya­tı­na in­ti­sap et­miş­tir. Da­ha son­ra, 20 yıl sü­rey­le fa­ali­yet gös­te­re­ce­ği Mec­li­si-i Ke­bir-i Maa­rif üye­li­ği­ne ge­ti­ril­miş­tir. 1909 yı­lın­da yi­ne İs­tan­bul’da ve­fat eden Meh­met Sü­rey­ya Bey, Ka­ra­ca­ah­met Me­zar­lı­ğı’nda met­fun­dur.

Meh­met Sü­rey­ya Bey’in en önem­li ese­ri ola­rak Si­cill-i Os­mâ­nî’yigös­te­ren Ak­ba­yar, bu eser dı­şın­da mü­el­li­fin ba­sıl­mış tek ese­ri­nin Nuh­be­tü’l-Ve­kâ­yi ol­du­ğu­nu; ba­sıl­ma­mış eser­le­ri hak­kın­da­ki bil­gi­ye ise Bur­sa­lı Meh­met Ta­hir üze­rin­den ula­şı­la­bi­le­ce­ği­ni be­lirt­mek­te­dir.

Si­cill-i Os­mâ­nî İs­tan­bul mer­kez­li bir eser­dir. Sa­ra­yın En­de­rûn ve Bî­rûn er­kâ­nı ile mer­kez ve taş­ra­da­ki il­mi­ye, ka­le­mi­ye, mül­ki­ye ve sey­fi­ye er­kâ­nı Si­cill-i Os­ma­nî’de en çok yer alan ke­sim­ler­dir. Bun­lar­dan son­ra şa­ir­ler, hat­tat­lar ve ta­ri­kat şeyh­le­ri ge­lir. Ese­rin içe­ri­sin­de­ki şa­hıs­la­rın bü­yük bir kıs­mı­nın tes­pi­ti, bu­gün bir­ço­ğu bu­lun­ma­yan ha­zi­re­ler­de­ki me­zar taş­la­rın­dan der­len­miş­tir. Eser bu yö­nüy­le bi­rin­ci ve ikin­ci sı­nıf bü­rok­rat­la­rın dı­şın­da ka­lan in­san­lar hak­kın­da­ki ma­lu­mat için tek mü­ra­ca­at kay­na­ğı ol­mak­la be­ra­ber şu an yer­le­rin­de ol­ma­yan ha­zi­re­ler do­la­yı­sıy­la, baş­ka hiç­bir yer­de bu­lun­ma­yan bil­gi­ler ih­ti­va et­mek­te­dir.

Kaynak : Giresun Işık Gazetesi
.
.



2446 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi226
Bugün Toplam1054
Toplam Ziyaret4277131
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams