Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
Ne Olacak Bu İşsizlik?
17/01/2017 Evde, sokakta, çarşıda, pazarda herkes bunu soruyor. Türkiye’nin kangreni olan işsizlik önü alınamaz şekilde giderek artıyor. İşsizlik, terör ve enflasyonla (hayat pahalılığı) birlikte bireylerin, ailelerin, toplumun, ekonominin ve dahası ülkenin en ciddi sorunu olarak ortada duruyor. İşsizler ordusu her gün yeni katılanlarla büyüdükçe büyüyor. Bu ortamda düşük ücretle de olsa iş bulabilen, istihdam edilen kendini şanslı sayıyor, adeta havalara uçuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekim ayında işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 , geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 puan artışla yüzde 11,8’e çıktı. Resmi rakamlara göre, işsizler ordusu Ekim 2016’da 500 bin artarak 3 milyon 647 bine ulaştı. Ancak iş aramaktan umudunu kesenler bu rakama dahil edildiğinde gerçek işsiz sayısı 6,5 milyonu aşıyor. Sizce korkunç ve son derece ürkütücü bir rakam değil mi? Çift haneleri geçtiğimiz aylarda gören toplumsal sorun işsizlik tırmanmaya devam ederek korkunç rakamlara doğru yükseliyor. Ne yapılırsa yapılsın, ne kadar önlem alınırsa alınsın işsizlik son beş yıldır sürekli artıyor. Son açıklanan rakamlar işsizliğin 78 ayın zirvesinde olduğunu gösteriyor. İlginç olan her beş gençten birinin işsiz gezmesi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Türkiye’de her üç gençten birinin işsiz olduğunu açıkladığı da belirtiliyor. Eğer OECD’nin rakamları dikkate alınırsa tablo daha da vahim. Anlayacağınız, aralarında üniversite mezunlarının da yer aldığı gençler, en verimli yaşlarında iş yerine sokakta geziyor, kahve köşelerinde zaman geçiriyor. İstihdamın yapısı da bozuluyor. Sanayide, tarımda çalışanların sayısı azalırken, hizmetler sektöründe muazzam bir artış var. Asıl ekonomide büyümenin lokomotifi sanayi ve tarım sektörü. Buralarda istihdam azalıp, üretim yavaşlayınca hizmetler sektörü şiştikçe şişiyor. Nüfusun hızla artması, istihdam alanlarının yetersizliği işsizliği tetikledikçe tetikliyor. Sonucunda ortaya devasa bir işsizler ordusu ortaya çıkıyor. Büyümenin giderek yavaşlaması, ekonominin istihdam yaratma gücünün azalmasından ötürü sokaktaki işsiz sayısı çoğalıyor. Ekonomik aktivitenin yavaşlığı yeni iş alanı yaratmak yerine, mevcut istihdamı bile korumuyor, hatta işten çıkarmalara yol açıyor. Yani büyümenin yavaşlaması, ekonominin amaçlanan düzeyde gelişememesi, yeni istihdam alanlarının yaratılamaması birleşiyor, çoğunluğu üniversite mezunu gençleri vuruyor. Yıllardır sokakta işsiz gezmelerine yol açıyor. İşsizlik rakamlarının açıklandığı gün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yeni istihdam alanlarının yaratılmasına yönelik işbirliği protokolü imzaladı. Bakan Mehmet Müezzinoğlu ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu arasında imzalanan protokol uyarınca, işsizlikle mücadele edilecek, üniversiteden yeni mezun olanların istihdam edilmesi halinde bir yıl boyunca bu çalışanların ücretinin yüzde 50’si devlet tarafından karşılanacak. Kuşkusuz işsizler ordusunun hızla arttığı bir dönemde böylesi girişimler, işbirliği yararlı. Ancak, ne kadar olumlu sonuçlar vereceği şüpheli. Daha önce de buna yönelik işbirliği protokollerinin taraflar arasında imzalandığını hatırlıyorum. Bilmem, o protokoller işsizliği ne denli aşağıya çekti, ne kadar kişiyi iş sahibi yapabildi? Demem o ki, elbette ki işsizliği azaltacak böylesi iş birliği yapılsın, hayata geçirilsin, gençler iş, aş sahibi olabilsin, ailesine, çevresine karşı gururla “Benim de artık işim var” diyebilsin. Asıl mesele, ekonomide büyümenin sağlanamaması, yeni istihdam alanlarının yaratılamaması, dolayısıyla üretimin çoğaltılamaması. Üretim artırılsın ki, işsizlere iş ve aş olanağı sağlansın, işsizler ordusunun büyümesi önlensin. İşsizlik, hem birey, hem ailesi, hem toplum, hem de ülke için çok büyük sorun. İşsizliğin ne demek olduğunu ancak onu yaşayan kişi ve aileler çok iyi bilir. Sahi ne olacak bu işsizlik? Yazan: Şükrü KARAMAN
NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017 |
Piyasayı da Vurdu |
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017 |
Fındıkçı Kan Ağlıyor |
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017 |
Fındıkta Yine mi Hüsran? |
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017 |
Çavuşlu Boğuluyor |
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017 |
Fındığa Cenaze Namazı |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017 |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017 |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... |
Deniz Alarm Veriyor - 15/04/2017 |
Deniz Alarm Veriyor |
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017 |
Fındık Yerlerde Sürünüyor |
Devamı |