Şükrü KARAMAN
sukruk56@gmail.com
Emekli Ne Yapsın?
02/03/2016 Emekli olmak zor, hatta çok zor. Yaşamın gerçeği zaten bunu açıkça ortaya koyuyor. Düşük aylıklarla günümüzde rahat geçinebilmek için mucize gerekiyor. On milyonu aşkın emekli de bu mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyor. Yılbaşında aylıklarına yapılan 100 liralık seyyanen artış iğneden ipliğe tüm tüketim maddelerine gelen zamla ceplerine girmeden uçup gitti. Son torba yasa ile çalışan emeklilerden yüzde 10’luk Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisinin kaldırılması aylıklarda bir miktar artış sağlasa da çift hanelere doğru giden enflasyon karşısında yetersiz kaldı. Özellikle 2008 yılında çıkarılan sosyal güvenlik reformu yasası ile emekli aylığı bağlama oranı yüzde 65’ten yüzde 50’ye düşürüldü. “Türkiye genç emekliler ülkesi, çalışsınlar” denilerek aylıklar bu yasadan ötürü kuşa döndü. Öyle bir garip bir durum ki, her çalışılan yıl için ileride bağlanacak emekli aylığı düşecek. Yasanın çıktığı 2008’den sonra asgari ücret üzerinden prim ödenmesi durumunda çalışanın emekli aylığı yılda 30-40 lira azalıyor. Bu yıldan sonra 10 yıl çalışan emekli 300-400 lira daha az aylık alacak. Adı reform olan yasanın emekliye hiçbir katkı sağlamadığı, zarara uğrattığı aşikar. Bu nasıl bir reform yasası ki, emekliye, emekli olacaklara darbe vuruyor. Yapılan çeşitli araştırmalar dar gelirli on milyonunu aşkın kitlenin maddi sorunlarla boğuştuğunu, yaşam zorluğu çektiğini net şekilde gözler önüne seriyor. Araştırmalara göre, emeklilerin yüzde 85’inin aylığı Türk-İş’in saptadığı 1447 liralık açlık sınırının altında. Net bin 300 lira alan asgari ücretli de açlık sınırının altındaki aylıkla yaşamaya çalışıyor. Her on emekliden üçü geçinmek için ailesinden, çevresinden yardım alıyor. Yine emeklilerin yüzde 73’ünün geliri temel gıda maddelerini satın almaya yetmiyor. Çoğunluğu yakınlarından, hayır kurumlarından ve belediyelerden gıda yardımı alarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Emeklinin temel tüketim maddesi ekmek. Büyük çoğunluğunun mutfağına kırmızı et girmiyor. Fiyatların tavan yaptığı bugünlerde emeklinin kıt bütçesiyle bundan böyle et alabilmesi bir hayli zor. Bankalardan konut veya ihtiyaç kredisi çeken emeklinin çoğunluğu aylıklarının aşınmasından ötürü borcunu ödeyemedi, hacizli duruma düştü. Her an kapısını çalacak haciz memuru korkusunu yaşıyor. Emekli için kitap, gazete, dergi alabilmek, sinemaya, tiyatroya gidebilmek lüks olmanın ötesinde, olanaksız gibi. Evine kırmızı et alamayan, ayda yılda bir kez mutfağına et girebilen emeklinin, gazete, kitap okuyabilecek, film, tiyatro izleyebilecek gücü mü var Allah aşkına? Onların tek eğlencesi televizyon. Filmi de, diziyi de, tiyatroyu da, kitabı da, dergiyi de ancak ekran başında izliyor, görebiliyor. Emeklilik yaşında AB standardını yakalayan Türkiye, ne yazık ki ödediği düşük aylıkla Afrika düzeyinde yer alıyor. Çalışırken bütçesini kısıtlayarak edindiği birikimi ortalama 26 yıl süren emekliliğin 8 yılını karşılayabiliyor. Emeklilik için birikim yapmak çalışma çağındakilerin yüzde 93’ünün arasında yer almıyor. Yani çalışanların yüzde 93’ü emekliliği düşünmeden hareket ediyor, harcıyor. Gerçi çalışırken alınan para, evin ihtiyacı, çocukların eğitimi, konut alımı gibi masraflardan ötürü harcanıyor. Eğer memur, işçi gibi sabit gelirliyseniz, aldığınız maaş ancak temel tüketim maddelerine, çocukların eğitim harcamalarına yetebiliyor, hatta yetmeyebiliyor. Demem o ki, sabit gelirli kitlenin çalışırken emekliliğe yönelik bikrim yapabilmesi bir hayli zor. Anlayacağınız, çalışanların çoğunlu çalışırken de, emekliyken de düşük maaşlarıyla zorlanıyor. Hele emekli olduğunuz vakit bu zorluk daha da artıyor, geçinebilmek mucizeye kalıyor. Emekli artık 100 liralık zamlar yerine, aylıkların yaşanabilir düzeye yükseltilmesini, her yıl en az iki ikramiye ödenmesini, memur ile işçiler gibi yüksek tutarlı promosyon verilmesini talep ediyor ve bekliyor. Emekli bunları istemesin de ne yapsın? Bu hayat pahalılığında taleplerinde haksız mı? Son söz siyasi iktidara; emekliyi yılın belirli günlerinde değil, her gün hatırlayın, sorunlarına, taleplerine yanıt verin. Alacağınız aylık yüksek olsa da yarın siz de emekliler arasına katılacaksınız.
Yazan:Şükrü KARAMAN NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Piyasayı da Vurdu - 03/10/2017 |
Piyasayı da Vurdu |
Fındıkçı Kan Ağlıyor - 14/09/2017 |
Fındıkçı Kan Ağlıyor |
Fındıkta Yine mi Hüsran? - 15/08/2017 |
Fındıkta Yine mi Hüsran? |
Çavuşlu Boğuluyor - 04/08/2017 |
Çavuşlu Boğuluyor |
Fındığa Cenaze Namazı - 25/07/2017 |
Fındığa Cenaze Namazı |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! - 19/06/2017 |
ÇAVUŞLU'YU BEKLEYEN TEHLİKE! |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... - 12/05/2017 |
ÇAVUŞLU ÇÖPLÜĞE YENİLDİ... |
Deniz Alarm Veriyor - 15/04/2017 |
Deniz Alarm Veriyor |
Fındık Yerlerde Sürünüyor - 03/03/2017 |
Fındık Yerlerde Sürünüyor |
Devamı |