• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cavuslutesisleri
  • https://twitter.com/cavuslu_org
Üyelik Girişi
ÇAVUŞLUDAN
Facebook ta ÇAVUŞLU HABER

ÇAVUŞLU DA DÜĞÜN TARİHLERİ
GİRESUNSPOR

GÖRELESPOR
GÖRELEYİ CANLI İZLEYİN
İLLER ARASI MESAFE
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
NAMAZ VAKİTLERİ
Hava Durumu
google Reklam
Site Haritası

sanalbasin.com üyesidir

Serdar KARA
gazeteci2828@gmail.com
VEFA NEREDE?
07/03/2015

  Bu haftaki yazıma, ömrü boyunca ahdine hep bağlılık göstermeye çalışmış,   bir faninin, ahde vefaya dair satırları düşüverdi âcizane satırlarıma...

 Konumuz ahde vefaydı ve ben vefayla ilgili bir kaç kitap okumuştum. Vefanın sözlük anlamı için sözlükleri yeniden gözden geçiriyordum.

Sözlükteki ifadeleriyle Vefa şöyle tanımlanıyordu; Vefa, Arapça bir kelime '' sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme; sevgi dostluk ve bağlılıkla sebat etme, yetme, yetişme'' gibi en güzel manaları üzerinde toplayan en güzel ifadeleri içeriyordu…Ahde vefanın, vefasızlığın her türlüsünün yaşandığı toplumumuzda vefaya öylesine çok ihtiyacımız var ki… Vefa, dost, arkadaş ilişkilerinin, samimiyet yamaçlarında yetişen en nadide, en seçkin gülüdür. Vefayı özenle korumalı ve onu yaşatmalıydık biz insanlar.Vefa, duyguda, düşüncede, davada, hayatın her halinde aynı şeyleri paylaşanların çevresinde sevgi, saygı, hoşgörü yelleriyle esip duran, yanına kini nefreti, hırsı, kıskançlığı, sevgisizliği seviyesizliği mevki, makam hırsını yaklaştırmayan kâmil insanlarda var olan çok özel bir duygu, bir davranış şekli... Bu duyguyu Cenab-ı Hak her insana nasip etmez...Ne mutlu ki bu tür duygu ve düşünceler içinde olan talihli ruhlara...Ne kadar acı ki bizim gibi talihsizlere…Evet, vefa, sevginin, muhabbetin, kardeşliğin bağrında yaşar, yetişirde kinin, nefretin, hırsın, sevgisizliğin yaşamasına asla müsaade etmez.Aziz Milletimizin unuttuğu ya da unutturulmaya çalışıldığı en güzel hasletimiz ve en önemli özelliğimizdir vefa... Çok yakın bir zamana kadar vefa hisleriyle yaşayan bir millettik bizler…Hatırlarım küçüklüğümde komşularımızla olan ilişkilerimizde komşumuzla paylaşacak tadımlıkta olsa pişen yemeklerimiz vardı.Akrabalarımızla uzak yakın demeden tüm akrabalar bayramlarda, bayram boyunca gezilir, elleri öpülürdü. Tüm bunlar ve daha fazlası elbette vefa hisleriyle, vefa adına yapılıyordu. Komşuya vefa gösteriliyor, akrabaya vefa hisleriyle yaklaşılıyor, eş, dost, arkadaş ilişkilerinde vefaya özel, önem ve özen gösteriliyordu.Ve arkadaş ilişkilerinde ''ben yaptım, ben ettim'' sözlerine değil '' biz yaptık, biz ettik sözlerine daha çok rastlıyorduk. Hatayı, yanlışı sahipleniyor BEN yaptım diyor, doğruyu, başarıyı sahiplenmiyor BİZ yaptık diyorduk.

 ****

Ama artık öylemi!

Günümüz insanında çok az rastladığımız bir özellik oluverdi vefa…Birçok iyilik yaptığımız, arkadaş, dost zannettiğimiz kimselerden sille üstüne silleler yiyoruz. Etrafımız kendini bir şey zanneden cahillerle doluvermiş.Ve bu tip insanların nankörlüğüne, vefasızlığına gün be gün şahit oluyoruz...

 Nerdesin vefa sizler çok uzaklarda kaldınız...

 Nerdesin samimiyet,

 Nerdesin içi dışı bir olan hesapsız insanlar...

 Nerdesiniz mevki makam, hırsının, sen, ben kavgasının tuzağına düşmeyen insanlar...

 Nerdesiniz diğerkâm ruhlu, başkası için memleketi için yaşayan hasbi ruhlu insanlar...

 

 ****

 Evet, yıllar var ki bizler vefayı unutur olduk, mili, manevi tüm değerlerimizden uzaklaştıkça uzaklaştık.

 Hâlbuki milleti millet yapan, toplumu, toplum yapan, cemaati cemaat yapan dahası insanı insan yapan bir güzellikti ve en önemli özellikti vefa…

 

Dost ve arkadaşlar arasında, kardeşler arasında olmazsa olmaz bir hasletti vefa...

 

 Vefasız, samimiyetsiz insanlar sarmış etrafımızı farkında bile değiliz...

 Kalbi hayatı ve yaşadığı hayat zıd olan insanlarla hemhal eylemişiz...

 Ne kadar da yanlış yapmışız!

 Evet, kalbi ve ruhi hayatı yani manevi dinamikleri olmayan insanlardan vefa beklemek zordur.

 Öyleyse vefasızlarla işimiz neydi?

 

İnsan hayatında, konuşurken doğruyu söyleme, verdiğin sözlerde, ettiğin yeminlerde vefalı olabilme, vefalı kalabilme tamamen vicdani bir meseledir. Öyleyse vefasızlara vicdansızlarda diyebiliriz.

 

 

 

Kendini yalan ve aldatmalardan, hırslardan, egolardan kurtaramayan insanlar, insan müsveddesinden başka bir şey de değildir.

 

 Her an verdiği söze, ettiği yemine muhalif hareket eden ikiyüzlü, samimiyetsiz, içi dışı bir olmayan hasta ruhlular gönül hayatlarının, manevi değerlerinin olabileceğine ihtimal vermek, onlardan vefa beklemek kendi kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildir.

 

 Evet, vefasız insanlara güvenen insan er geç bu gerçeklerle yüz yüze kalacak ve hüsrana uğrayarak hayal kırıklığı yaşayacak güvendiği dağlara karlar yağacaktır.

 

İstiklal Marşımızın Şairi M.Akif ERSOY dizelerinde vefanın iniltileriyle inim, inim inliyor ve sesleniyordu;

 

Vefa yok, ahde hürmet hiç…

 

Emanet lafzı bi medlul

 

Yalan rayiç, hıyanet, mültezim her yerde, hak meçhul!

 Ne tüyler ürperir ya RAB! Ne korkunç inkılâp olmuş:

Ne din kalmış, ne iman, din harap, iman serab olmuş

 

Çevremiz mevkiin, makamın esiri bir sürü insancıklarla doluydu.

 Her gün birkaç defa yemin edip yeminini bozan, vefa duygusundan mahrum bir sürü hasta ruhlu insanlardan geçilmiyordu.

Ve biz yine inim inleyerek,

Ah vefa nerede kaldın diyoruz.

 Bıktık artık her gün yemini bozan, verdiği sözü tutmayan, bir dediği, diğer dediğiyle çelişen insanlardan bıktık, usandık.

 

Vefa nerdesin?

Türlü, türlü iyilik görüp de, elinden, kolundan tutup, bir yerlere gelmesini sağlanan kimselerin vefasızlığını gördükçe, bildikçe, konuştukça deliler gibi oluyorum…

 

Nerdesiniz sözü, özü bir insanlar nerdesiniz…

Nerdesiniz bir vefa uğruna harap olup, türap olup gidenler nerdesiniz…

 

Neredesiniz...

 Mertliği, yiğitliği, vefayı, diğergamlığı, bütün, bütün unutmuş gönüllerimize, duygularımıza anlatacak insanlar nerdesiniz...

 

Nerdesiniz...

İçtiği bir fincan kahvenin, kırk yıl hatırını sayan vefalı insanlar nerdesiniz…

 

Vefanın imandan olduğunu bilen dost gönüllü insanlar nerdesiniz… Sinelerimizi vicdanlarımız vefa hisleriyle doldurun taşırın bizleri…

 

Yazımı Alkışı sevmeyen, Milli Şairimiz Akif’in ahde vefayla ilgili bir hatırasıyla nihayetleyeyim;

 

’’ M. Akif bir gün arkadaşlarından Eşref EDİP’LE öğle yemeğinde buluşmak için sözleşmişlerdi.

 

 

 

Eşref EDİP Vaniköy’de oturuyordu; kendisi Beylerbeyinde. Öğleden bir saat evvel oraya gidecekti.

 

O gün öyle bir yağmur vardı ki, her taraf sel oldu.Eşref EDİP, Mehmet AKİF’İN böyle bir yağmurda gelmeyeceğini düşünmüştü.Bu sebeple hizmetçiye döneceğini söyleyerek, evden çıkıp yakın bir komşuya gitti.Yağmur devam ediyordu.O evden çıktıktan bir süre sonra Mehmet Akif, o yağmura rağmen Eşref EDİP’İN evine gelmişti.

 

 Eşref EDİP, evine döndüğünde onun geldiğini hizmetçiden öğrenmişti. Akif sırılsıklam bir halde olmasına rağmen içeriye girmemiş, ‘’selam söyle’’ diyerek yağmura aldırmadan gerisin geriye gitmişti.

 

 Eşref EDİP ertesi gün kendisini bulmuş durumu anlatarak özür dilemek istemişti. Ama Mehmet Akif bu olaydan dolayı kırılmıştı.

 

Ve Eşref EDİP’e şu unutulmayacak cevabı veriyordu;

 

 Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir...’’

 

Vefa hoş bir haslet...

 Yıllar var ki, her kul gibi bizde vefaya hasretiz...

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da M.Sırrı Öztürk için “Sanatta 70 yıl” gecesi düzenlenmiş, düzenlenmiş düzenlenmesine de sağlığında yanında olanlar, boy resim çektirerek Yanındayız mesajları veren belediye başkanları, siyasiler, dostları, arkadaşları bu sefer   yalnız bırakmış üstadı…Düşenin Dostu Olmazmış be Sırrı Üstadım…

 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. 



2695 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİZ BÜYÜDÜK VE KİRLENDİ DÜNYA… - 03/07/2018
BİZ BÜYÜDÜK VE KİRLENDİ DÜNYA…
Mânisiz Ramazan Ayı!... - 22/05/2018
Mânisiz Ramazan Ayı!...
M.SIRRI ÖZTÜRK'E VEFASIZLIK - 13/07/2017
M.SIRRI ÖZTÜRK'E VEFASIZLIK
Şehitler Vurulunca Değil, Unutulunca Ölür… - 01/05/2017
Şehitler Vurulunca Değil, Unutulunca Ölür…
Görele Ve Görelespor… - 10/04/2017
Görele Ve Görelespor…
Sılaya Özlem, Memlekete Özlem… - 23/02/2017
Sılaya Özlem, Memlekete Özlem…
FAKÜLTEMİZE SAHİP ÇIKALIM... - 10/09/2016
FAKÜLTEMİZE SAHİP ÇIKALIM...
DÜŞME... - 12/04/2016
DÜŞME...
UNUTULMAYAN KOMŞULUKLAR - 05/04/2016
UNUTULMAYAN KOMŞULUKLAR...
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi215
Bugün Toplam717
Toplam Ziyaret4276794
NÖBETÇİ ECZANE



   
  

google reklams