İsmail TÜRKMENDAĞ
ismail@cavuslu.org
BAK BAKALIM KIDIK DAYI DÜKKANINI AÇMIŞ MI?
21/04/2013 Osmanlı’nın şanlı tarihinde soğuk ve sıcak demirciliğin ayrı bir yeri ve önemi vardı. Padişah savaş kararı almadan aylar öncesinden ülkenin seçkin ve nadide soğuk ve sıcak demir ustalarına haber verir ordunun silah aksamlarını savaşa hazırlardı. Mızrak, ok, kalkan, gürbüz, kılıç ve bıçak gibi zamanın savaş aletleri seçkin ve maharetli ustaların ellerinde cenge hazır hale gelirdi.Padişah bu ustalara gereken ilgi alakayı gösterir, onlara devlet-i aliyyenin hazinesinden maaş bağlardı. Beldemizin kurtuluş savaşı gazilerinden Kıdık oğullarından Mehmet beyin oğlu 1925 senesi gülef mahallesi doğumlu merhum İbrahim Kıdık soğuk ve sıcak demir ustalığının son kalelerinden idi. Kıdık dayı babasının 6 çocuğunun ikincisiydi. İkinci dünya savaşı sırasında Erzurum, Erzincan ve Kırıkkale’de askerlik vazifesini yapan İbrahim dayı Erzurum’da muhabereci olarak başladığı vatan görevini dört yıllık hizmetin neticesinde demirci Kıdık usta olarak bitirmiştir. Askerli dönüşü bir müddet gurbet hayatı yaşayan Kıdık dayı beldemize döndüğünde Cumhuriyet dönemi köprü ve barajlarında ustabaşı olarak yıllarca emek verdi. Daha sonra kendi beldesi olan çavuşluda demirciliğe dayanan kendi iş yerini açtı. Kısa sürede Kıdık dayı ismi çok geniş bir coğrafyada bilinir oldu. Bu kadar kısa sürede bu kadar hızlı isim yapmaının sebebi kuşkusuz demircilik sanatındaki inanılmaz el işçiliğiydi. Kıdık dayının yapmış olduğu amaratlar, çok keskin ve dayanıklı olurdu. Çoğu zaman başka ustaların ellerinden çıkan girebiler, girintiler, baltalar vs. tekrar çeliklenmek ve su verilmek için Kıdık ustanın maharetli ellerine teslim edilir. Kıdık usta bu işi yaparken herkesin şaşkınlığını toplar elinde farklı bir sihir olduğu söylenirdi. Çocukluğumda babamla birlikte gece geç saatlerde amarat yaptırmak için Kıdık dayının dükkanına gittiğimi bilirim. Her gittiğimizde Kıdık dayının dükkanında amaratlarını yaptırmak için sıra bekleyen her yerden insanlar olurdu. Kıdık dayı el maharetinin yanında esprili hoş sohbet kişiliğe sahipti. Dükkana gelenlerin bir kısmıda sırf onun hoş sohbetini dinlemeye gelirdi. Kıdık dayının körük ocağının sağ üst köşesinde dışı simsiyah alüminyumdan bir çay demliği bulunurdu. Kıdık dayı muhabbet arasında misafirlerine o demlikten çay ikram ederdi çayının da tadına doyulmaz bir demi olurdu. Sırrını da kimse çözemezdi. Babam kahveci Arif ile gece geç saatlerde zaman, zaman domino oynarlardı. Oyun esnasında Kıdık dayının yapmış olduğu espriler değme tiyatroculara parmak ısırtırdı Kıdık dayının 80 yılı aşkın ömrünün büyük bölümü belde insanına hizmetle geçti. Şurası tartışılmaz bir gerçek ki yeri asla doldurulmayacak bir usta ne yazık ki aramızdan ayrıldı. Şu an onun yaktığı ateşi en küçük oğlu Gökhan Kıdık büyük bir gayretle devam ettiriyor. Fakat gelişen teknoloji yüzünden bu sanat artık gitgide tarih oluyor. Ne zaman iş yerinin önünden geçsem aklıma Kıdık dayı gelir yapmış olduğu esprileri hatırlar geçmişe dalar duygulanırım. Halen daha kendim dahil bir çok Çavuşlu‘lu Kıdık dayının kendi elleriyle yapmış olduğu amaratları kullanıyoruz. Bu durumda Kıdık dayının unutulmazlığını sağlıyor.
21.04.2013 NOT: Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org - Çavuşlu Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
|
Yorumlar |
Kıdık Dayı 02/05/2013 23:25 İsmail Bey, yazılarınızı okurken aklımdan geçen düşünce şu: Fırsat yaratıp oturup derin sohbetler yapabileceğimiz o kadar konu varken neden abuk sabuk konuları konuşup sinirlerimizi yıpratıyoruz ki? En kısa zamanda yazılarınızı bekliyoruz... Zekiye Aydın kıduğu emi 21/04/2013 23:50 İsmail ağabey ellerine sağlık.rahmetli gıdığu dayı ile benimde sohbetim oldu,espirütüğel bir kişilikti kendisi.hamaratlara su verişinide anlatmıştı hiç unutmuyorum onun bir kovası vardı içerisinde 30 çeşit yağ olduğunu ve hamaratların sertliğinin ve keskin oluşunun nedeninin bu olduğunu söylerdi.hatta işlemleri bitmiş balta,girebi girinti lerin keskinlik testini ise çivi keserek yapardı rahmetli.hala onun yaptığı yaparken yanında olduğum girinti 30 seneden beri birşey olmadan duruyor.yaptığı hamaratlara imzasınıda atmadan bırakmazdı.Allah rahmet eylesin kıduğu dayıya feramuz kugu |
Yazarın diğer yazıları |
GİT OĞLUM YARIN İMECEMİZ VAR KOMŞULARA HABER VER - 13/10/2013 |
GİT OĞLUM YARIN İMECEMİZ VAR KOMŞULARA HABER VER |
ÇAVUŞLU'NUN HAMALLARI - 20/01/2013 |
ÇAVUŞLU'NUN HAMALLARI |
MISIR UNU VE KARALAHANA... - 06/12/2012 |
MISIR UNU VE KARALAHANA... |
HAZIR MEKTUP ( OKUMANIN ÖNEMİ ) - 12/11/2012 |
HAZIR MEKTUP ( OKUMANIN ÖNEMİ ) |
ESKİLERDE BİR DÜĞÜN - 03/02/2012 |
Geçmişte eskilere ait bir köy düğünün hikayesi .. |
"YARIN SABAH ERKEN GEL" - 06/12/2011 |
YARIN SABAH ERKEN GEL |
ÇAVUŞLUM BENİM - 08/07/2011 |
ÇAVUŞLUM BENİM |
SEVDASINA SEVDALANDIĞIM SEVDAM - 05/04/2011 |
SEVDASINA SEVDALANDIĞIM;SEVDAM |
BU AKŞAM BİR YERE AYRILMA !!! - 19/01/2011 |
BU AKŞAM BİR YERE AYRILMA !!! |
Devamı |