''Ölmez ağaç''ın, ''Ölümsüz ağaç'' mıdır anlamı gerçekte.

Kendinden yeniden doğduğu için midir?

Binlerce yıl yaşayabildiği için mi kutsal kılınmıştır tüm dinlerde.

Binlerce yıl yaşattığı için mi, sayısını bilmediğimiz canlıları.?

Zeytin ağacının olduğu yerde savaş olmazmış.Neden?

Hem besin,hem şifa kaynağı olduğuna tanıktır insanoğlu. Kuşlar, karıncalar, zeytin zamanı paylarını alırlar ağaçlardan. Yuvalarına taşıdıkları zeytinlerin çekirdeklrini diktiklerini bilmez fareler belki.

Nuh tufanından geriye kalan neden zeytin ağacı? Bu yüzden doğayla, tanrıyla barışın sembolü olmamış mı zeytin dalı?

Uzun ömrün sırrını taşımıyor mu meyvesi, yağı, dalı, yaprağı.

Yararları saymakla biter mi? Yaprağının isi bile sürme olmuş gözlere, şifa versin diye.

Ağaçların en değerlisi, ağaçların bilgesi olarak adlandırılmış kimilerince. Anlaşılan ağaçların en yararlısı olmuş geçmişten bu yana.

Toprağa sımsıkı tutunurmuş kökleri, kendi değerini bilircesine. Varolmanın gereği mi bildiği bilge ağacın bilmem.

Zor koşullarda yaşayabilirliği de bu yüzden mi?

3000 yıl yaşayabilmenin sırrı ne olmalı ki?

Bir zeytin tanesiyle bir gün yaşanabileceğini kanıtlıyor, nefis terbiyesinde, çile odasındaki.

Zeytin yağının, yaprağının iyileştirdiği hastalıkları yazmağa sayfalar yetmez. Yüzyılın bitkisi ünvanını vermişler kısaca.

Besindir,

Sağlıktır,

Ateştir, küldür

Sabundur,

İstir,

Gölgedir,

Solunan havadır.

Tutun bir dakika nefesinizi, aç kalın bir gün, soğukta yakmayın ateşi, durun ve düşünün değerini.

Bereket, barış, uzun ömür ve olgunluk anlamı taşıyan yaşam ağacı, Milattan önce 10.000 yıl öncelerden beri neden yaşıyor inat ve tutkuyla?

Üstelik bakım gerektirmeksizin pek çok canlıya yaşamsal değerler sunmağa ara vermeden devam ederek.............

Bünyesinde barındırdığı bağışıklık sistemini kuvvetlendiren madde tüm canlıları da yaşamda tutan şey olmasın sakın.

''Yaşam Ağacına'' bir daha yakından bakmak gereği vardır.

Onu gözden çıkarmak, zeytinlikleri maden aramak ve çıkarmak için açmak, yararlı ürün vermek için yaşayan yaşam ağacına haksızlık olmaz mı? Maden dediğimiz varlıkların bulunduğu yerlerde çok önemli görevleri olduğu gerçeği yadsınamaz. Ancak altın bile olsa, bizlerin yaşamı için zorunlu olup olmadığı değerlendirildeğinde anlamsızlaşır. Hele ki inşaat taşı ve çimento amaçlı yok edişler savunulabilir mi?

Varlığın, canlılığın simgesini yok etmek bizlerin de yok olması anlamını taşımaz mı?.

''Gözü dönmek'' deyimi tüm bu değerlerin görülmediği durum demek olsa gerek.

Dileriz ki insanoğlu bu yanılgıya düşmez.

Kuşlar, karıncalar, fareler ne der?

Ayhan Eyikoçak

26.9.2012

Sitemizde yayınlanan köşe yazılarından yazarların kendileri ve yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yorumu ekleyen kişi kimliğini gizlemesi durumunda yapılan yorumlar onaylanmamaktadır. Köşe yazılarından ve yazılan yorumlardan www.cavuslu.org  hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.